Başka yok translate French
17,350 parallel translation
Başka sözüm yok.
Ce sera tout.
Başka ipucu yok mu?
Pas d'autres pistes?
Başka çıkış yok mu yani?
Il n'y a pas d'autre sortie?
- Başka seçeneğin yok.
- Oui, je n'ai pas le choix.
Başka şansım yok.
Je n'ai pas le choix.
- Başka bir şansın yok.
Tu n'as pas le choix.
Belki de alamayız ama elimde başka hiçbir şey yok.
Peut-être pas, mais c'est tout ce que j'ai.
O halde sorun yok. Gergin değilim ama yinede başka bir kurabiye alabilir miyim?
{ \ 1cH00ffff } J'ai pas trop le trac, mais je peux avoir un autre biscuit?
O zaman başka şansımız yok.
On n'a pas le choix.
Başka birisine yok mu? Tedarikçine falan.
Pas à votre fournisseur?
- Başka yok.
Sur rien.
Başka bir seçeneğimiz yok Jason.
- On a pas le choix, Jason.
Burada sütten başka şey yok mu ihtiyar?
Tu n'as rien d'autre que du lait, le vieux?
Sütten başka şey yok demek.
Va pour le lait, alors.
Sonra fark ettim ki başka biri kaybetmediği sürece kazanmanın hiçbir anlamı yok.
Et puis j'ai réalisé que gagner ne veut rien dire, si personne ne perd.
Başka seçeneğimiz yok. Sadece Allison, Maggie ile ilgilenebilir.
Allison est la seule qui sait comment soigner Maggie.
Memlekette açlık ve İngilizlerden başka bir şey yok.
Il n'y aura rien d'autre au retour, que du sang, la famine et les anglais.
Anlatacak başka bir şey yok.
Il n'y a rien d'autre à savoir.
- Elimde başka bilgi yok.
- Je n'ai rien d'autre.
Onun masajının parasını vermediğiniz sürece, başka soru yok.
A moins que vous ne vouliez payer ce massage, plus de questions.
- Başka neye ihtiyacımı yok? - Çok fazla şey çıktı.
De quoi peut-on se passer?
Başka böylesi yok.
On a jamais vu ça. Jamais.
Başka bir görüntüm yok mu ellerinde?
Ils ont pas d'autres images de moi?
Başka sorum yok.
Je n'ai plus de questions.
- Teşekkürler, başka sorum yok.
Merci. Je n'ai plus aucune question.
Başka sorum yok.
Pas d'autres questions.
462 numarayı çıkarmaktan başka bir şansım yok.
Je n'ai pas d'autre choix que de révoquer le 462.
Yargıcın başka şansı yok.
Le juge n'a pas le choix.
Başka sorum yok, Sayın Yargıç.
Pas d'autres questions, M. le juge.
Başka bir yolu yok mu?
N'y a-t-il pas d'autres moyens?
- Lord Glover. - Söyleyecek başka bir şey yok.
- Lord Glover...
Hayır ama anlatacağım çünkü benim tutsağımsın, başka çaren yok.
Non, mais je vous le dis quand même car vous êtes mon prisonnier. Vous n'avez pas le choix.
Gezegende, zaferle döneceğine daha fazla emin olabileceğim başka iki adam yok.
Il n'y a pas deux hommes sur cette planète plus aptes à remporter la victoire.
Başka bir yol yok. O dağlar aşılamaz.
Ces montagnes sont infranchissables.
Bu planla sorunu olan benden başka kimse yok mu?
Quelqu'un d'autre a un problème avec ce plan?
Dağların ötesinde Yabanlık'tan başka bir şey yok.
Il n'y a rien au-delà des montagnes, à part le Wilderun.
- Başka kimsenin ölmesine gerek yok.
Personne d'autre ne dois mourir aujourd'hui.
- Başka bir şey yok mu?
- Rien d'autre?
Gidebileceğim başka kimse yok.
Je n'ai personne d'autres vers qui me tourner.
Henüz başka ipucu yok mu?
Aucun autre indice?
Ofisimden başka bir yeri arama izniniz yok gibi görünüyor.
Vous ne pouvez fouiller que mon bureau, rien de plus.
- Başka şansım yok.
- Je n'ai pas le choix.
- Ne sebeple olursa olsun başka çaremiz yok.
Peu importe sa raison, on n'a pas d'autres choix.
- Üzgünüm Jake, ama başka şansım yok.
Désolé, je n'ai pas d'autre choix, Jake.
- Başka bir ihtimal yok.
- C'est la seule explication!
Başka soru yok.
Pas plus de questions.
Başka Fred yok ki!
Pourquoi Black Fred?
- Başka bir şey yok.
Il n'y a rien.
Dışişleri Bakanlığı'nda çok gizli dosyaları özel kuryeyle bana gönderen başka "RM" yok.
Il n'y a qu'un "RM" aux Affaires étrangères qui m'envoie des fichiers top secret par coursier privé.
GCHQ'nun elinde önemsiz şeylerden başka bir şey yok.
Le service de renseignements n'a rien.
Bay Burr'ün risotto pişirmek ve çöpleri dışarı çıkarmaktan başka işi yok.
M. Burr n'est autorisé qu'à... faire du risotto et sortir les poubelles.
başka yok mu 20
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoksa ben 17
yok mu 410
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok canım 523
yok birşey 158
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok mu 410
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok canım 523
yok birşey 158
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yok musun 43
yok et 47
yoksa ne 75
yok yahu 26
yok etmek 16
yoksa o 24
yoksa seni öldürürüm 37
yok hayır 73
yoktu 131
yok musun 43
yok et 47
yoksa ne 75
yok yahu 26
yok etmek 16
yoksa o 24
yoksa seni öldürürüm 37
yok hayır 73