Belli olmuyor translate French
515 parallel translation
Metinden belli olmuyor.
Cela ne ressort pas du texte.
Ne yapacağı hiç belli olmuyor.
Personne ne peut prévoir ce qu'il va faire.
İnsan niye arı besler ki? Ne yapacakları belli olmuyor.
Pourquoi enfermer les abeilles?
Elimde değildi. Ne zaman geleceği belli olmuyor.
Je n'ai pas pu m'en empêcher.
- Evde olduğu zamanlar belli olmuyor.
- Allez savoir avec elle.
Bir daha buna katlanamam dedim. Ama bilirsiniz işte belli olmuyor.
Je m'étais dit : "plus jamais ça"!
Belli olmuyor mu?
Ça se voit pas? 6ème Régiment.
Hiç belli olmuyor.
Ça se voit pas.
- Artık belli olmuyor değil mi?
- C'est prodigieux.
- Belli olmuyor mu?
- Ça se voit, non?
Dün gece uyumadığım da belli olmuyor hiç.
Même après une nuit blanche.
Henrik bu aralar eve çok nadir geliyor. Gecesi gündüzü belli olmuyor.
Aussi rarement le jour que la nuit.
Hiç belli olmuyor.
Allez savoir.
Telefonda belli olmuyor.
On ne se rend jamais bien compte au téléphone.
- Molozun içinden belli olmuyor.
- Difficile à dire, dans la poussière.
- Belli olmuyor.
Ça dépend.
Belli olmuyor çünkü sorun kafasinin içinde.
Ça ne se voit pas car c'est dans sa tete.
Ne olacağı hiç belli olmuyor.
Totalement imprévisible.
Hiç belli olmuyor. Evimizi dağıtıp ahırımızı yıktınız.
On ne le dirait pas à voir l'état où on met notre maison.
Kültürlü biri gibi gözüküyor ama dışarıdan belli olmuyor.
Sous ses airs de bas-bleu raffiné, elle cache bien son jeu...
Senin ne yapacağın hiç belli olmuyor Edmond.
Edmond, vous avez toujours été imprévisible.
Belki şu an belli olmuyor ama normalde farklı! Sizi temin ederim!
Ce n'est pas l'heure, mais il y en a toujours, de tous âges!
Belli olmuyor, ama baktı ve bir iki darbe daha alırsam kör olabileceğimi söyledi.
Ça ne se voit pas, mais il a dit que si je continuais, j'allais devenir aveugle.
Hiç belli olmuyor ki.
Allez savoir.
Hiç de değil. Avukat beni ara sıra görüyor. .. ama zamanı belli olmuyor.
Il me reçoit quelquefois... mais on ne sait jamais... quand il consentira à vous recevoir.
Evet, benzerlik pek belli olmuyor.
La ressemblance est troublante.
Henüz belli olmuyor.
Ça ne se voit pas encore.
Ne yapacakları belli olmuyor.
On ne sait jamais de quel côté les prendre.
Öte yandan böyle şeyler hiç belli olmuyor.
Mais on ne sait jamais.
- Ne yapacağı hiç belli olmuyor.
- Cette fille a de ces lubies!
Endişelenme, belli olmuyor.
Ça ne se voit pas.
Pencere o kadar kirli ki gece mi, gündüz mü, belli olmuyor.
La fenêtre est si sale qu'on ne voit pas s'il fait jour ou nuit.
Ne yapacağınız hiç belli olmuyor.
Vous êtes extrêmement imprévisibles.
Belli olmuyor.
Ça dépend.
- Belli olmuyor mu?
- Ça ne se voit pas?
Belli olmuyor mu?
Vous le sentez bien.
Belli olmuyor mu?
Tu ne le savais pas?
- Hiç belli olmuyor.
- Ça ne se voit pas.
- Belli olmuyor mu?
- Ça ne se voit pas? - Non.
Yüzü belli olmuyor ama belki işlerine yarar.
On ne voit pas son visage clairement, mais peut-être que ça aidera.
Ve bu kulağından çenene gelen güzel çizgi artık çok belli olmuyor ama senin tembel ve yumuşak tavırlarınla oraya kazınmış.
Et cette ligne fine... de l'oreille au menton... elle n'est plus si parfaite. C'est la marque de ton indolence.
Ciddi misiniz değil misiniz belli olmuyor.
Je ne sais jamais si vous êtes sérieuse.
Korkarım vücut hatlarım belli olmuyor.
Mes contours sont cachés, hélas.
- Belli olmuyor mu?
Vous êtes des Gobelins!
- Belli olmuyor. 1 saat... 10 dakika.
- Ça dépend. 1 heure, 10 minutes...
Ne olacağı hiç belli olmuyor, değil mi?
On ne peut jamais prévoir.
- Belli bile olmuyor.
- Ça ne se voit pas.
Salak, belli olmuyor mu?
Tu t'en doutes.
Onun da sağı solu belli olmuyor.
Il n'y a rien à en tirer.
Birbirinizi sevdiğiniz belli. Ben de tek bir erkeği sevmek isterdim ama olmuyor.
Comment faire pour aimer un seul homme?
- Belli olmuyor mu? Adet sancısı.
Vous ne savez pas?
belli olmuyor mu 26
olmuyor 171
belli 115
belli değil 32
belli olmaz 80
belli oluyor 175
belli ki 161
belliydi 16
belli değil mi 27
belliere 18
olmuyor 171
belli 115
belli değil 32
belli olmaz 80
belli oluyor 175
belli ki 161
belliydi 16
belli değil mi 27
belliere 18