Ben bir yazarım translate French
270 parallel translation
Ben bir yazarım.
Je suis un écrivain.
Ben bir yazarım.
Je suis écrivain moi-même.
Sidney Kidd'le konuşacağım. Ben bir yazarım... Sosyete dedikoducusu değilim.
Je dirai à ce Sidney Kidd que je suis écrivain, pas voyeur!
Ben bir yazarım.
Je suis écrivain.
- Bir daktilo. Ben bir yazarım.
Machine à écrire, dactylograf...
Ben bir yazarım ve deniz araştırmaları üzerine bir dizi makale yazmak istiyorum.
Je pense faire une série d'articles sur la recherche marine.
Ben bir yazarım, değil miyim?
Je suis l'auteur.
Ben bir yazarım.
J'écris.
Ben bir yazarım o yüzden, doğal olarak, herkes bir nedenle beni'Yazar'diye çağırıyor.
J'écris et par conséquent, tout le monde m'appelle l'Ecrivain, je me demande pourquoi.
Ben bir yazarım. İşim bu.
- Je suis écrivain.
Ben bir yazarım.
C'est-à-dire... je suis écrivain.
Ben bir yazarım, bu yüzden söylüyorum...
Je suis écrivain, c'est pour ça que je dis ça....
- O kadın için mi çalışıyorsun? - Ben bir yazarım.
Tu m'as pas dit que tu écrivais pour son émission.
İnsanlar bana sırlarını anlatırlar... ben de not alırım. Bak... ben bir yazarım.
Écoutez, je suis écrivain.
- Ben bir yazarım..
- Je suis écrivain!
Ben 1.000 rublelik bir çeke adınızı yazarım.
J'en offre 1 000. Qu'en pensez-vous?
Ben de bir yazarım.
Moi aussi, j'écris.
Ben de oyun yazarıyım. Şu anda da bir oyun yazıyorum.
Je suis auteur dramatique et j'écris une pièce.
Ben... bir yazarım.
Je suis écrivain.
Ben acıklı bir haber yazarım ve herkes başlar bana ağlamaya.
J'écris une histoire à l'eau de rose et tout le monde pleure.
Senin için ben bir yazarkasayım. Bir yazar kasayı sevemezsin.
Pour toi, je ne suis qu'un tiroir-caisse.
Ben sıradan bir yazarım.
Je suis scénariste.
En iyi ben yazarım. Hepimizin adına bir mektup yazacağım.
Je vais écrire l'invitation.
Hayır... Ben sadece sıradan bir adamım, küçük bir yazar bozuntusu.
Je ne suis qu'un simple journaliste.
Ben de senin için kendim bir şarkı yazarım.
Et je t'écrirai moi-même une chanson.
- Hayır, teşekkürler. Bir gün, ben Venedik'teyken şu Amerika'lı yazarı yemeğe çağırmıştım. Neydi adı?
Un jour, l'an passé, à Venise, j'ai invité cet écrivain américain...
Biliyorsun ben bir oyun yazarıyım.
Je suis dramaturge :
Ben bir oyun yazarıyım.
- Je suis un écrivain de théâtre.
Bir yazarın huzura ihtiyacı vardır. Ben yaratmalıyım.
Un romancier ne peut créer que dans le calme.
Ben olamadım ama o bir yazar olacak.
Je ferai de lui ce que j'ai pas pu faire moi-même.
Ben daha çok bir senaryo yazarıyım.
Je suis plutôt... scénariste.
Onu bulduğumda Pasadena News'a ölüm ilanları yazıyordu, ve ben tek başıma onu en iyi satan bir yazar yaptım.
Il était à la rubrique nécrologique du Pasadena News quand je l'ai trouvé et c'est moi qui en ai fait un best-seller.
Ben ünlü bir İtalyan yazarım.
Je suis un célèbre écrivain italien.
Bakın, Bay Newton, ben biraz klişeyim, hayal kırıklığına uğramış bilimadamlarındanım. Aynı zamanda alaycı bir yazar, alkolik aktör, uzayı sevmeyen uzay bilimciyim.
Je suis du genre cliché, un scientifique sans illusion, comme l'écrivain cynique, l'acteur alcoolique, l'astronaute paumé...
Evet, iyiyiz. Editörlerim ve ben bizim için bir kitap yazar mısınız diye merak ediyorduk. Siyaset felsefeniz hakkında.
Mes éditeurs et moi-même nous demandions si vous aimeriez écrire un livre sur votre credo politique.
Şey, ben bir oyun yazarıyım, ve onun yaşamı üzerine bir oyun yapmayı düşünüyorum ve şüphesiz, sizinle konuşmam gere...
J'écris pour le théâtre, je voulais faire... - Je suis désolée.
- Ben ciddi bir yazarım.
- Je prends ça au sérieux.
Daktilonun başındaydım çünkü ben lanet olasıca bir yazarım!
Parce que je suis un écrivain, bon Dieu de bois!
Ben bir oyun yazarıyım.
Je suis dramaturge.
Ben senaryo yazarıyım ve bir zamanlar onun kocasıydım.
Je suis scénariste. Et j'ai été son mari.
- Ben bir yazarım.
- Je suis écrivain.
Ben yazarım. Buraya bir süre her şeyden uzaklaşmak için geldim. Kendimle olmaya.
Je me suis mis au vert, la solitude.
Ben kitap konusunda antika zevkleri olan yoksul bir yazarım.
Je suis un écrivain sans le sou qui aime les éditions anciennes.
Babam bir ameleydi anne, ben de bir yazarım.
Papa était maçon, maman, Moi, je suis écrivain,
Ben de bir yazarım.
J'écris aussi.
Ben de bir yazarım, Patrick.
Je suis écrivain aussi
- Domates üstüne otur. Ben bir yazarım, canavarlar.
Je suis écrivain, monstres!
Yvonne bir sinema yıldızı olacak ve ben de kocaman gözlükler kullanan Yahudi bir yazar olacağım. - Komik bir fikir.
Yvonne sera une vedette de cinéma... et moi, je finirai par devenir un écrivain juif, à grosses lunettes d'écaille.
kelime adına göre hangisini konuşur kişiler bir kişi profesyonel oldugunda onun takma adı olur insan gercek adını unutabilir takma adım macera kralı, dır ben maceracı ve roman yazarıyım ögrencim ve ben macera süresince yolumuzu kaybettik biz üç gündür çöllerde ve geceleride yürüyorduk
Le nom est un mot qui distingue l'homme. Quand le métier d'une personne devient son nom, on remplace son nom par un surnom. Le mien est "le Roi des Aventuriers"
Ben bir gazetede dedikodu yazarıyım.
J'écris des potins pour un journal.
Ben de yazarım. Civardaki bir gazetede, Post Telegram'da yazıyorum.
J'écris pour le journal local.
ben bir kadınım 61
ben bir doktorum 106
ben bir aptalım 43
ben bir 82
ben biraz 32
ben bir kızım 25
ben bir askerim 29
ben bir erkeğim 58
ben bir profesyonelim 32
ben bıraktım 27
ben bir doktorum 106
ben bir aptalım 43
ben bir 82
ben biraz 32
ben bir kızım 25
ben bir askerim 29
ben bir erkeğim 58
ben bir profesyonelim 32
ben bıraktım 27