English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ B ] / Ben bir şey duymadım

Ben bir şey duymadım translate French

189 parallel translation
- Ben bir şey duymadım. - Sen duydun mu, Myra?
Je l'ai entendue.
- Ben bir şey duymadım, iyi geceler Snoodles.
- Bonne nuit, Snoodles.
Ama ben bir şey duymadım.
Je n'ai rien entendu.
Ben bir şey duymadım, efendim.
Je n'ai rien entendu, monsieur.
- Ben bir şey duymadım.
- Je n'ai rien entendu.
- Ben bir şey duymadım.
J'ai rien entendu.
- Ben bir şey duymadım.
- Rien entendu.
- Ben bir şey duymadım. - Hayır, duydun.
- J'enrends rien.
Ben bir şey duymadım.
Moi, j'ai rien entendu.
Ben bir şey duymadım. Evet.
Nous avons tu cette information.
- Ben bir şey duymadım.
- Je ne suis pas au courant.
Ben bir şey duymadım.
Je n'ai rien entendu, moi.
- Ben bir şey duymadım.
- J'ai rien entendu.
Ben bir şey duymadım.
Pas que je sache.
- Ben bir şey duymadım.
- J'entends rien.
- Ben bir şey duymadım.
- Ca ne me dit rien.
Benim için söylenmediğinden eminim çünkü ben bir şey duymadım.
Ça ne s'adressait pas à moi, je n'ai rien entendu.
Ben bir şey duymadım.
J'entends rien.
Ben bir şey duymadım.
Je n'ai rien entendu.
- Hayır, ben bir şey duymadım.
- Il n'y a rien
Ben yaşamın verilmesi ile ilgili kimseden bir şey duymadım.
Je n'ai entendu personne parler de vies sauvées!
Eğer Tanrı, güzel bir kadın ve bir şişe viskiden daha iyi iki şey yarattıysa bile, ben bunu duymadım.
Si Dieu a inventé mieux qu'une jolie femme ou un bon whisky, je suis pas au courant.
Ben öyle bir şey duymadım da.
J'ai pas entendu ça.
Hiç duymadığım bir şey icat etmiştin. Ben 40'ı aştım.
J'ignorais ça et j'ai plus de 40 ans.
Ben hiç bir şey duymadım.
Je n'entends rien.
Ben bir şey duymadım.
Où?
Ben bir şey duymadım.
Vous avez une idée du problème?
Ben, senin hakkında bir şey duymadım ama.
Je n'ai rien entendu à ton sujet.
Ben bir şey duymadım.
J'ai rien entendu.
- Ben öyle bir şey duymadım.
j'ai pas entendu ça.
Saçmalık! Ben hiç böyle bir şey duymadım.
S'il y en avait une, je le saurais.
Ben bir şey duymadım.
- Je n'ai rien entendu.
Ben hiç Jem'Hadar diye bir şey duymadım.
On n'a jamais entendu parler des Jem'Hadar.
Ben "ayrıca" diye bir şey duymadım.
J'ai pas entendu de "plus".
Hayır, ben... hiç duymadım böyle bir şey.
Non, je ne Je n'ai jamais entendu parler de lui
Ben böyle bir şey söylen birisini duymadım, sen duydun mu?
- Quelqu'un a dit ça?
D'Argo, daha önce ben hiç bir şey duymadım ki.
D'Argo, je n'ai jamais entendu parler d'un truc pareil.
Garip, ben bir şey duymadım.
C'est drôle, j'étais là et j'ai rien entendu.
Ben niye hiç bir şey duymadım?
Pourquoi je suis pas au courant?
- Ben böyle bir şey duymadım!
- Je n'ai rien entendu!
- Bir şey duymadım. - Ben de duymadım, gördüm.
Pas entendu, vu.
Bir şey duymadım ben.
J'ai rien entendu.
O üçIüyü ben de gördüm. Ama bir şey duymadım ve benim kulaklarım iyi duyar.
J'ai vu le trio, mais j'ai rien entendu et j'ai l'ouïe plutôt fine.
Ben yardım organizasyonu diye bir şey duymadım.
Je suis pas au courant pour ce concert caritatif.
Ben hayatım boyunca böyle iğrenç bir şey duymadım.
J'ai jamais vu une histoire plus dingue de toute ma vie
Böyle bir şey duymadım ben!
Je m'en fous!
- Ben mükemmellikten başka bir şey duymadım.
- La perfection.
Hiçbir öğrenci seçiminde böyle bir şey olduğunu duymadım ben.
Je n'ai jamais entendu parler d'une telle chose dans une élection étudiante.
Belki, ağırlık... cesedin geri gelmesini engelleyebilir, ama ben hiç böyle bir şey duymadım.
Peut-être qu'un poids... empêcherait le corps de revenir, mais... j'ai jamais rien entendu de tel.
- Ben hiç bir şey duymadım.
- Je n'ai rien entendu.
Ben böyle bir şey duymadım.
Je n'ai rien entendu de tel.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]