Ben görüyorum translate French
1,600 parallel translation
- Ben görüyorum.
- Je le vois clairement.
- Ben görüyorum.
- Moi, je le vois.
Biliyorum geçen gece senin için benim için olduğu kadar anlamlı değildi, ama pişman değilim ve yaşandığından beri onu düşünmeden duramıyorum, mükemmel olduğundan değil, ki öyleydi... çünkü doğru olduğundan, Lore, ve sen şimdi bunu göremeyebilirsin, ama ben görüyorum.
Je sais que l'autre nuit ne voulait pas dire la même chose pour toi que pour moi, mais je ne la regrette pas et je n'ai pas arrêté d'y penser depuis que c'est arrivé... pas seulement parce que c'était génial, ce que c'était... mais parce que c'était approprié. C'était vraiment approprié, Lore, et tu ne peux pas le voir en ce moment, mais moi oui.
Ben buna baktığımda yalnızca kendimi görüyorum.
Voir mon reflet me suffit.
Ama ben senin içine bakıyorum Stella ve bir tilki görüyorum.
Mais à l'intérieur, je vois une vamp.
Üzüldüğünü açıkça görüyorum ve bu duruma ben de üzülüyorum. Ama...
Tu es énervée, et je le serais aussi, mais...
Ben insanları sadece iyi giyimli, iyi kokan hayvanlar olarak görüyorum.
Je vois juste les gens comme les animaux bien habillés et parfumés qu'ils sont.
Ben cenaze evinde çalışmak için eğitim görüyorum.
Je voudrais travailler dans un funérarium.
Şuna bakın. Sol tarafta her gün göremeyeceğiniz bir şey var, ama ben her gün görüyorum.
Sur votre gauche, une chose surprenante, sauf pour moi :
İyi. Ben giderim. nasıl olduğunu görüyorum.
OK, j'ai compris.
Ben Sekiz Bravo 20, şüphelileri görüyorum.
Ici Huit Bravo 20, je vois les suspects.
Zoc, ben, genç bir pupa görüyorum. Geleneklerimizi öğrenmeye, koloninin bir parçası haline gelmeye, karınca olmaya çalışan bir insan görüyorum.
Moi, je vois une jeune larve, un humain qui apprend, qui devient un membre de la colonie, qui devient une fourmi.
- Ben ettiklerini görüyorum. Hayır, pek sık değil.
- Je les ai vus se disputer.
Onu mu? Hayır onu değil. Ben de onu ilk kez görüyorum.
C'est la première fois que je la vois.
Ama ben kar görüyorum.
J'ai perdu mes papiers. Je m'appelle Bob Munro.
"Bir zamanlar kördüm, ama artık görüyorum." Bunu da ben yazmamış mıydım?
N'ai-je pas aussi écrit cela?
Haydi baba, ben hep seni sohbet programı izlerken görüyorum.
Papa, je t'ai déjà surpris à regarder les ragots.
Zehrin tedavide kullanıldığını duydum. Şok da tedavide kullanılıyor ama ben bunu ilk defa görüyorum.
Je sais que le poison est Le remède de poison mais Aujourd'hui d'abord le temps je voit Ce remède de choc est le choc
Ama ben seni hep görüyorum. - Ne?
- Je vous vois toujours
Ben senin gerçek güzelliğini görüyorum. Bunun için televizyona gerek yok.
Je t'aimerai encore plus, car je vois ta vraie beauté, pas besoin de télé.
Potansiyel var. Ben öyle görüyorum.
Vous en êtes capables, je le sens.
12 yaşımdan beri bu bakışları görüyorum ben.
Depuis que j'ai 12 ans j'y ai droit.
Belki siz bana yardım edebilirsiniz ben hayaletler görüyorum, yani hayalet, sadece bir tane
Je ne sais pas si vous pouvez m'aider mais je vois des fantômes. Enfin, un fantôme, un seul.
Ama sabah yataktan kalkmaya karar verdiğimizde yatağın yanında zemini görmemizle uyumlu hipotezlere olasılıklar veririz :'Orada gerçekten bir zemin var ve ben bunu görüyorum.'
Mais quand nous prenons la décision de sortir du lit le matin, nous assignons des probabilités aux différentes hypothèses qui sont compatibles avec le fait que nous voyons un sol à côté du lit. Une hypothèse est qu'il y a réellement un sol ici, et c'est pourquoi je le vois.
Ve ben bunu görüyorum, çünkü buradayım.
Je le vois parce que je suis là et que je le vois ".
Bu arada sadece ben mi öyle görüyorum, yoksa o gün geçtikçe daha mı seksileşiyor?
C'est moi, où elle est encore plus sexy?
Ben öyle görüyorum.
Je le considère comme tel.
Evet, yeni dairemi görüyorum içinde ben olmadan.
Je vois que je ne suis toujours pas dans mon nouvel appartement.
Bu çelişkiyi bir tek ben mi görüyorum.
Je suis le seul à trouver ça un peu contradictoire?
Ben bir polisle evliydim. Her gün acilde onlarcasını görüyorum.
Mon ex est flic, j'en vois plein au boulot.
Ben sadece buhran geçiren, yardıma ihtiyacı olan birini görüyorum. Oğlunuzun içinde olduğunu sandığınız o iblis aslında sizin kafanızda.
Je saisi que vous êtes en pleine crise, que vous avez besoin d'aide, que le diable qui selon vous habite votre fils est en fait dans votre tête.
Ama ben bundan daha fazlasını görüyorum.
Mais moi, je vois tellement plus que ça.
Hayır, ben sadece... Ne zaman gözlerimi kapatsam olağanüstü rüyalar görüyorum...
Chaque fois que je ferme Ies yeux, je fais des rêves incroyables et...
Bak, ben babamı ayda bir kez görüyorum... o da bana çek yazdığında.
Je le vois une fois par mois pour mon chèque.
Aramızda bir şey var mı, yoksa ben hayal mi görüyorum?
Il y a quelque chose entre nous, ou je me fais des illusions?
Ben de sizi görüyorum.
Je vous vois aussi.
Görüyorsunuz ya, ben geleceği görüyorum.
Moi, j'y vois l'avenir.
Ed, biliyorsun, seni babam gibi görüyorum, ve ben hiçbir zaman...
Ed, Vous savez que je... Je vous considère comme un père que je n'aurai jamais...
Tatlım, babanı ben her zaman görüyorum.
Chéri, je vois ton père tout le temps.
Ben sadece senin yüzünü görüyorum.
Je ne vois plus que toi.
Dinle, ben gerçek bir fark görüyorum.
Tu vois, je fais une nette distinction.
Ben çoğunlukla kitlesel bilinci "Yüksek Güç" olarak görüyorum.
Je pense que la puissance supérieure réside dans la conscience du groupe.
Ben bir kabus görüyorum ve bir türlü uyanamıyorum.
Je suis en plein cauchemar et je n'arrive pas à me réveiller.
Ve ben... şekiller görüyorum.
Et je... Je vois des images.
Mesela, sen şu anda bizi bir koridorda görüyorsun ama ben bir orman görüyorum.
Vous voyez un couloir. Je vois une forêt.
Şimdi görüyorum ki bütün bu olanlardan sonra senle ben hiçte farklı değilmişiz.
Peut-être nous ne sommes pas si différent après tous.
Ben bunu böyle görüyorum. Sana bu bilgileri kim veriyor?
C'est comme ça que je le vois.
Ben sizinkinde biraz görüyorum.
J'en vois sur les vôtres.
Öyle mi? Ben o taşta bir cevap görüyorum.
Je vois une réponse dans la pierre.
Andy'de gördüğünü ben de görüyorum.
Je sais ce que tu vois en Andy.
Mesela ben bazı şeyler görüyorum imgelemler.
Moi, j'ai, euh... J'ai des visions... Des prémonitions.
görüyorum 679
görüyorum ki 81
ben geldim 457
ben gidiyorum 1233
ben gelirim 46
ben geliyorum 81
ben gittim 40
ben gelemem 35
ben gidemem 24
ben gitmek istiyorum 24
görüyorum ki 81
ben geldim 457
ben gidiyorum 1233
ben gelirim 46
ben geliyorum 81
ben gittim 40
ben gelemem 35
ben gidemem 24
ben gitmek istiyorum 24
ben gördüm 101
ben gayet iyiyim 35
ben gidip 27
ben gelmiyorum 98
ben giderim 253
ben gideyim 114
ben gitmek istemiyorum 31
ben görmedim 51
ben getirdim 23
ben gitsem iyi olacak 25
ben gayet iyiyim 35
ben gidip 27
ben gelmiyorum 98
ben giderim 253
ben gideyim 114
ben gitmek istemiyorum 31
ben görmedim 51
ben getirdim 23
ben gitsem iyi olacak 25