Ben ne yapacağımı biliyorum translate French
82 parallel translation
Ben ne yapacağımı biliyorum.
Je sais ce que je vais faire.
Ben ne yapacağımı biliyorum.
Je n'en crois pas un mot.
Ben ne yapacağımı biliyorum.
Pour moi. Je sais comment.
Seni bilmiyorum ama, ben ne yapacağımı biliyorum.
Moi, je sais ce que je vais faire.
Ben ne yapacağımı biliyorum.
- Je suis pas un Polack!
- Ben ne yapacağımı biliyorum.
- Je sais ce que je vais faire.
Sen şu kaltağı iyi bağla, ben ne yapacağımı biliyorum.
Vas-y! Mais tu l'abîmes, et je te coupe les roubignolles.
Ben ne yapacağımı biliyorum!
Je sais ce que je fais!
Ben ne yapacağımı biliyorum, baba.
Je sais ce que je vais faire.
Sen karışma, ben ne yapacağımı biliyorum.
Tu te mêles pas de ça!
Ben ne yapacağımı biliyorum.
Je sais quoi faire.
Ben ne yapacağımı biliyorum. Hayır, doktora ihtiyacım yok.
Je n'ai pas besoin de voir le docteur.
Onun yerinde olsaydım, ben ne yapacağımı biliyorum.
Je sais ce que je ferais à sa place.
Ben ne yapacağımı biliyorum.
Moi, je sais.
- Ben ne yapacağımı biliyorum.
Je sais quoi faire
O benim yeğenim ve ben ne yapacağımı biliyorum.
C'est mon neveu et je sais ce que je fais.
- Ben ne yapacağımı biliyorum. - Ama Angel bu işi kendi yöntemleriyle halledecek.
Je sais ce que moi, je ferais, mais Angel traitera Holtz à sa façon.
Ama ben ne yapacağımı biliyorum.
Je sais ce que je ferais.
Ben ne yapacağımı biliyorum. Seni Cherri'nin kâhyası yapacağım.
Je sais, tu seras l'esclave personnel de Cherri.
- Ben ne yapacağımı biliyorum.
Je sais quoi faire.
Ben ne yapacağımı biliyorum.
Je sais ce que je vais faire. Et vous?
Kendinize çeki düzen verin, yoksa ben ne yapacağımı biliyorum.
Reprenez-vous immédiatement ou je serai contraint de prendre des mesures.
Endişelenme Lois, Ben ne yapacağımı biliyorum.
Ne t'inquiète pas, Lois. Je sais exactement quoi faire.
Bana bunu sorup duruyorsun? Sanki ben ne yapacağımı biliyorum.
T'arrêtes pas de me demander ça comme si tu croyais que j'avais la réponse.
Ben biliyorum, ne yapacağımızı.
Je vais te montrer comment on obtient la peinture.
Ne yaptığını çok iyi biliyordu ve ben de ne yapacağımı biliyorum.
Il savait ce qu'il faisait et je sais ce que j'ai à faire.
Ben yarın, öbür gün ve ondan sonraki gün ne yapacağımı biliyorum.
J'ai fait beaucoup de vœux. Je sais ce que je vais faire demain, après-demain et l'année prochaine.
Ben yarın, öbür gün ve ondan sonraki gün ne yapacağımı biliyorum.
Effectuer quelques voyages d'affaires à New York.
Ve ben bir böcek gördüğümde ne yapacağımı biliyorum.
Et je sais quoi faire d'un microbe quand j'en vois un.
- Ben ne yapacağımı biliyorum.
- J'ai une idée.
Ben ne yapacağımı çok iyi biliyorum.
Je sais ce que je veux, moi.
Ben zaten ne yapacağımı biliyorum.
Je sais ce que je lui ferais.
- Ne yapacağımı söyleme. Ben biliyorum.
- Ne me dis pas quoi faire, je sais.
Ben ne yapacağımı biliyorum.
Moi, je sais ce que je vais faire.
Baba, ben ne yapacağımızı biliyorum! Fox'ta Ayı Saldırısı'nda izlemiştim!
J'ai vu ce qu'il faut faire à la télé dans Quand les ours attaquent.
Ve ben hazırım, ne yapacağımı biliyorum.
Et je suis pret. Je sais ce que je dois faire.
Ben ne yapacağımızı biliyorum, Angel bana söylemişti.
Je sais quoi faire. Angel me l'a dit.
L Bu anlamda bir çok size yapacağım değil biliyorum ama ben bu dünyada biliyorsunuz gerçek, olduğunu düşünmüyorum?
Tu ne vas pas comprendre, mais ce monde n'est pas réel.
biliyorum. ben sadece... ne yapacağımı bilmiyorum şey, Kelso, onunla konuşman gerekiyor
C'est juste... Je ne sais pas quoi faire Kelso, tu dois aller parler avec elle
Merak etme sen, ben ne yapacağımızı biliyorum.
Je sais ce que je fais.
Ben ne yapacağım biliyorum.
Moi, je le sais. Pas toi?
Sen bilmiyor musun? Ben ne yapacağım biliyorum.
Je sais ce que tu vas faire en premier.
Oh, ve ben tam olarak ne yapacağımızı biliyorum.
Oh, et sais exactement ce que l'on va faire.
Artık yeter, buraya bir daha gelmemen için, ne yapacağımı çok iyi biliyorum ben.
Vous êtes l'écrivain? Oui, je suis l'écrivain.
Ne yapacağımı biliyorum ben.
Hmm... Oh, je sais quoi faire.
Ben ne yapacağımızı biliyorum. O adama bir şey vermeliyiz, ne olursa.
Ce que je sais, c'est qu'il faut lui donner quelque chose.
Ben ne yapacağımı çok iyi biliyorum zaten.
Je sais ce que je vais faire. Vraiment?
On sekiz yaşında olduğunu ve ben ne dersem diyeyim istediğini yapacağını biliyorum ama lütfen seninle yaptığımız duygusal olarak da hazır olma konuşmasını unutma ve Tanrım lütfen korun...
Tu as 18 ans et tu feras ce que tu veux. Mais n'oublie pas qu'il faut être prêt émotionnellement. Et mon Dieu, la protection.
Ben ne yapacağımı çok iyi biliyorum.
- On fait quoi? - Je vais leur en foutre, moi.
- Ben ne yapacağımı bilmiyorum. - Adil davranmadığını biliyorum.
C'est le meilleur ami du mari Post-it de ma sœur.
Sorulara normalde yapabileceğin gibi cevap veremeyeceğini biliyorum ama sadece cevabı düşün gerisini ben yapacağım, tamam mı?
Comme tu ne peux pas répondre aux questions comme d'habitude... penses-y, et je ferai le reste, d'accord?
ben ne yapabilirim ki 27
ben neredeyim 43
ben new york 51
ben ne 49
ben ne yapabilirim 58
ben ne bileyim 29
ben ne olacağım 76
ben neysem oyum 16
ben ne yapayım 50
ben nereden bileyim 163
ben neredeyim 43
ben new york 51
ben ne 49
ben ne yapabilirim 58
ben ne bileyim 29
ben ne olacağım 76
ben neysem oyum 16
ben ne yapayım 50
ben nereden bileyim 163