Ben ne yaptığımı biliyorum translate French
272 parallel translation
- Sen karışma Alice, ben ne yaptığımı biliyorum.
Ne t'en mêle pas. Je sais ce que je fais.
Ben ne yaptığımı biliyorum.
Je sais ce que je fais.
Dert etme. Ben ne yaptığımı biliyorum. Bu ailenin tek çocuğu olmayacağını anlamasının vakti geldi.
Elle doit comprendre qu'elle ne sera plus le seul enfant.
Ben ne yaptığımı biliyorum Fran.
Je sais ce que je fais, Fran.
Ben ne yaptığımı biliyorum. Sen bilmiyorsun!
- Je sais ce que je fais, pas toi.
O an geldiğinde bunun olanağı var mı... ben ne yaptığımı biliyorum.
Est-il possible que le moment venu... Je sais ce que j'ai fait. Vous pouvez vous retirer.
- Ben ne yaptığımı biliyorum.
- Je sais ce que j'ai à faire.
- Ben ne yaptığımı biliyorum. - Peki o silahı neden yanında taşıyor dersin?
Pourquoi tu sors plus sans ton flingue?
Harlem? Ben ne yaptığımı biliyorum.
Harlem?
Ben ne yaptığımı biliyorum!
Je sais ce que je fais. Très exactement!
Ben ne yaptığımı biliyorum.
Je sais ce que je fais!
Neden olduğunu asla anlayamayacaksın. Aslında kimse anlamayacak. Fakat ben ne yaptığımı biliyorum.
Toi ni personne ne comprendra jamais pourquoi, mais je sais ce que je fais, et j'ai raison.
Debbie, lütfen, ben ne yaptığımı biliyorum.
Debbie, s'il te plaît, je sais ce que je fais.
- Ben ne yaptığımı biliyorum.
Je suis déjà passé par là. Je sais ce que je fais.
Ben ne yaptığımı biliyorum!
- Je sais ce que je fais.
- Ben ne yaptığımı biliyorum.
- Je sais ce que je fais.
Ben ne yaptığımı biliyorum.
Moi, j'ai une organisation derrière moi.
- Evet, ben ne yaptığımı biliyorum.
Je crois que je sais.
Ben ne yaptığımı biliyorum. Merak etme dedim.
Qu'est-ce que ça sent?
Ben ne yaptığımı biliyorum burada.
Je sais ce que je fais.
Kes sesini! Ben ne yaptığımı biliyorum.
Je sais exactement ce que je fais.
Hayır Watty, sen silahını indir. Ben ne yaptığımı biliyorum.
Tu baisses ton canon!
- Ben ne yaptığımı biliyorum. - Hayır, bilmiyorsun.
Je sais ce que je fais.
- Ben ne yaptığımı biliyorum.
- Je sais ce queje vais faire.
Hafızamın canlanmasına ihtiyacım yok. Ben ne yaptığımı biliyorum.
Inutile, je me souviens de tout.
Ben ne yaptığımı biliyorum.
Je sais exactement ce que je...
Ben ne yaptığımı biliyorum, tamam mı?
Je sais ce que je fais.
Ben ne yaptığımı biliyorum.
Je sais très bien ce que je fais.
Her neyse, o da dedi ki, "Ben ne yaptığımı biliyorum."
mais lui "Non, non. Je sais ce que je fais".
Ne yaptığını çok iyi biliyordu ve ben de ne yapacağımı biliyorum.
Il savait ce qu'il faisait et je sais ce que j'ai à faire.
Ben artık çocuk değilim. Ne yaptığımı biliyorum.
Je ne suis pas une enfant, je sais ce que je fais.
Ve ben de ne yaptığımı biliyorum.
Moi aussi.
Bunları sana anlatmamalıyım. Onun hakkında konuşmak çok tehlikeli, bildiğine dair bir ipucu bile... Ama ben ne yaptığını biliyorum.
Je vais à Cuba 4 ou 5 fois par an parce que c'est mon métier, voilà tout.
Ne yaptığımı biliyorum ben.
Je sais ce que je fais.
Ben uzmanım. Ne yaptığımı biliyorum.
Je sais ce que je dois faire.
- Ben ne yaptığımı kesinlikle biliyorum.
- Je sais exactement ce que je fais.
Ben bir doktorum ve ne yaptığımı biliyorum.
Je suis médecin et je sais ce que je fais.
Ne yaptığımı çok iyi biliyorum. Çünkü ben akıllıyım.
Parce que je suis intelligent.
Ve ben çok gençtim, Oynuyorum oynamamalıydım, bilirsin, eminim- - Ne yaptığımı biliyordum, fakat kabloyu tutup tutmayacağımı bilmiyordum, onu tuttuğumda nolup ne gideceğini bilmiyordum, sadece çok acı çektiğimi biliyorum.
J'étais jeune, Je jouais et je n'étais pas, tu vois, trop conscient... de ce que je faisais. Je ne savais pas si je devais attraper ce cable ou pas,
Ne yaptığımı biliyorum ben.
Ma décision est prise.
Ne yaptığımı biliyorum ben!
C'est ma vie. Je sais ce que je fais.
Ben böyle bir şey yapmadım ama oradaydım ve kimin yaptığını biliyorum. " dedi.
"Je ne l'ai pas fait, mais j'étais là, et je sais qui l'a fait."
- Ben ne yaptığımızı biliyorum.
- Je sais ce qu'on va faire.
- Ne yaptığımı biliyorum ben George!
Je sais ce que je fais.
Ben ne yaptığımı biliyorum.
Je sais conduire, t'inquiète pas.
- Ben ne yaptığımı biliyorum.
Je peux pas attendre de leur voir la gueule à ces enfants de pute.
- Dostum acele et biraz. Ne yaptığımı biliyorum ben.
Je sais ce que je fais.
- Ne yaptığımı biliyorum ben.
- Je sais ce que je fais.
- Ben doktorum. Ne yaptığımı biliyorum.
- Je suis médecin.
Amerikalıların yaptığını biliyorum çünkü onlara ben de yardım etmiştim. Sen ne yaptım dedin? Dinle beni.
Son crime : ramasser du café à la coopérative.
ben sizi ararım. Ben bir avukatım ve ne yaptığımı biliyorum.
Calmez-vous, ou nous allons être obligés de...
ben ne yapabilirim ki 27
ben neredeyim 43
ben new york 51
ben ne 49
ben ne yapabilirim 58
ben ne olacağım 76
ben ne bileyim 29
ben nereden bileyim 163
ben ne yapayım 50
ben neysem oyum 16
ben neredeyim 43
ben new york 51
ben ne 49
ben ne yapabilirim 58
ben ne olacağım 76
ben ne bileyim 29
ben nereden bileyim 163
ben ne yapayım 50
ben neysem oyum 16