Ne yapacağımı biliyorum translate French
578 parallel translation
Ben ne yapacağımı biliyorum.
Je sais ce que je vais faire.
Ne yaptığını çok iyi biliyordu ve ben de ne yapacağımı biliyorum.
Il savait ce qu'il faisait et je sais ce que j'ai à faire.
Henüz karışmadı ama o da insan, ne yapacağımı biliyorum.
Ce n'est qu'une femme. Je vais jeter un homme à sa tête.
Ne yapacağımı biliyorum.
Je sais :
- Ne yapacağımı biliyorum.
- Je m'y connais.
Ne yapacağımı biliyorum.
Je sais quoi faire.
Ben yarın, öbür gün ve ondan sonraki gün ne yapacağımı biliyorum.
J'ai fait beaucoup de vœux. Je sais ce que je vais faire demain, après-demain et l'année prochaine.
Ben yarın, öbür gün ve ondan sonraki gün ne yapacağımı biliyorum.
Effectuer quelques voyages d'affaires à New York.
Ben ne yapacağımı biliyorum.
Je n'en crois pas un mot.
- Ne yapacağımı biliyorum.
- Je connais mon métier.
- Ne yapacağımı biliyorum.
- J'ai mon idée.
Ona ne yapacağımı biliyorum.
Je sais ce qui ferait l'affaire.
Evet, sağol. Ne yapacağımı biliyorum.
Oui, remercier.
Eğer onu çok seviyorsan, ne yapacağımı biliyorum.
Si tu l'aimes tant, je sais ce qu'il me reste à faire.
Cepheye dönersek ne yapacağımı biliyorum.
Si on y retourne, j'ai un plan pour Cooney.
- Beni öldürmek istedi! - O na ne yapacağımı biliyorum. Neden öldürmek isteyeyim?
- ils voulait te tuer je sais ce qu'il a fait pourquoi te tuer?
Ne yapacağımı biliyorum. Senin için eve goşgeldin partisi vereceğim.
Je vais donner une réception pour votre retour.
Ben ne yapacağımı biliyorum.
Pour moi. Je sais comment.
Tabii ki. Ne yapacağımı biliyorum.
Sois tranquille.
O serseriyi elime geçirdiğim zaman ne yapacağımı biliyorum...
Quand j'attraperai ce petit malin, ce que je vais faire...
Ne yapacağımı biliyorum.
- Oui, oui, ça va très bien comme ça.
- Sakin olun. Ne yapacağımı biliyorum.
- Oui, je vais le faire.
Ne yapacağımı biliyorum.
Je sais ce que je vais faire.
Hayır, söyleyemeseler bile ne yapacağımı biliyorum.
Mais je sais ce qu'ils veulent dire.
Bunu sık sık düşündüm. O zaman ne yapacağımı biliyorum.
Ce jour-là, j'y ai souvent pensé.
Size de ne yapacağımı biliyorum.
Et vous, je vous confisque vos haltères.
- Ne yapacağımı biliyorum.
Laisse-moi faire, je sais ce que je fais.
Seni bilmiyorum ama, ben ne yapacağımı biliyorum.
Moi, je sais ce que je vais faire.
Chen'i teslim etmeleri için onlara iki gün verdim. Eğer etmezlerse ne yapacağımı biliyorum.
S'ils ne s'exécutent pas, je prendrais des mesures.
Pekâlâ, ne düşüneceğimi biliyorum. Ne yapacağımı biliyorum ve ne düşüneceğimi biliyorum.
Moi, je sais quoi penser et quoi faire.
Ne yapacağımı biliyorum?
Que je ne sais pas?
Ben biliyorum, ne yapacağımızı.
Je vais te montrer comment on obtient la peinture.
Ne yapacağını biliyorum sen sen beni zor zamanımda terk edeceksin.
Je sais ce que tu vas faire M'abandonner dans ma misère!
Bana bıraksanız, ne yapacağımı gayet iyi biliyorum.
un verre d'eau en pleine figure!
Evet. Ne yapacağımı kesinlikle biliyorum.
Je sais exactement ce que je ferai.
Sana dair yapacağım bir şey kalmadı artık. Yeterince biliyorum.
Je ne ferai rien contre vous!
Ne yapacağını biliyorum.
Je sais à quoi m'attendre.
Belki de hayatımdaki en önemli tabloyu yapacağım. Bunu yapabileceğimi biliyorum.
Peut-être ne peindrai-je qu'une seule grande toile dans ma vie, mais au moins, je sais que je peux le faire.
- Ne yapacağımızı biliyorum. - Ne?
- J'ai une idée.
Asla! Ne yaptığımı biliyorum ve bildiğimi yapacağım.
Je sais ce que je fais et je le ferai.
Ne yapacağımızı biliyorum.
J'ai une idée!
Ne yapacağımızı biliyorum.
Je sais!
Ne yapacağımızı biliyorum! "Konukları Becer" e ne dersiniz?
Si on jouait à "Tirez sur les invités"?
Mr. Edelman'ın sen ona yardımcı olmadığın takdirde... ne yapacağını bilmediğini söylediğini biliyorum.
- M. Edelman dit qu'il ne sait pas ce qu'il ferait sans toi ici.
Ne yapacağımızı biliyorum. Onu birinci makineye koyacağım sen de küçük bir omuz vereceksin.
Bon, je vais embrayer, toi, tu pousses.
Ne yapacağımı biliyorum.
Je crois que j'ai compris.
Ne yapacağımızı biliyorum.
Rendons-nous.
Biliyorum. Galiba yapacağım tek şey o listedeki her ismi araştırmak.
Il ne me reste plus qu'à vérifier chaque nom sur la liste.
Ölü olduğunu biliyorum ama aynı zamanda tekrar öldüreceğini de, ne yapacağımı şaşırdım.
Je sais qu'elle est morte. Mais je sais qu'elle va encore tuer et je ne sais pas quoi faire.
Yapacağım şeyi onaylamazdınız biliyorum.
Ce que je vais faire ne te plaira pas.
Ne yapacağımızı biliyorum.
J'ai une idée.
ne yapacağımı bilmiyorum 300
ne yapacağımı bilemiyorum 59
ne yapacağımı söyleyeyim 34
ne yapacağımı bilemedim 64
ne yapacağımı bilmiyordum 26
ne yapacağımızı biliyorum 30
ne yapacağımızı söyleyeyim 24
biliyorum 15888
biliyorum tatlım 44
biliyorum canım 32
ne yapacağımı bilemiyorum 59
ne yapacağımı söyleyeyim 34
ne yapacağımı bilemedim 64
ne yapacağımı bilmiyordum 26
ne yapacağımızı biliyorum 30
ne yapacağımızı söyleyeyim 24
biliyorum 15888
biliyorum tatlım 44
biliyorum canım 32
biliyorum ama 99
biliyorum hayatım 20
biliyorum baba 24
biliyorum biliyorum 28
biliyorum efendim 52
biliyorum ki 71
biliyorum bunu 16
biliyorum anne 31
biliyorum işte 83
ne yapıyorsun 7063
biliyorum hayatım 20
biliyorum baba 24
biliyorum biliyorum 28
biliyorum efendim 52
biliyorum ki 71
biliyorum bunu 16
biliyorum anne 31
biliyorum işte 83
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
ne yapacaksın 1355
ne yaptın 710
ne yapıyorsunuz 1080
ne yapıyorsun burda 17
ne yapıyorsun ya 16
ne yapmak istiyorsun 234
ne yani 731
ne yapacağız 1293
ne yapıyorsun orada 124
ne yapacaksın 1355
ne yaptın 710
ne yapıyorsunuz 1080
ne yapıyorsun burda 17
ne yapıyorsun ya 16
ne yapmak istiyorsun 234
ne yani 731
ne yapacağız 1293
ne yapıyorsun orada 124
ne yapabilirim 379
ne yapayım 319
ne yapmam gerekiyor 155
ne yazık 321
ne yazık ki öyle 24
ne yapıyorsunuz siz 45
ne yazık ki 622
ne yapıyorsun sen 411
ne yapalım 236
ne yaptım ben 178
ne yapayım 319
ne yapmam gerekiyor 155
ne yazık 321
ne yazık ki öyle 24
ne yapıyorsunuz siz 45
ne yazık ki 622
ne yapıyorsun sen 411
ne yapalım 236
ne yaptım ben 178