Bence değil translate French
3,625 parallel translation
- Bence değil.
- Eh bien, pas moi.
Tamam. Bence değil.
J'en suis.
Bence değil.
Eh bien, pas moi.
Burnuma pis kokular geliyor ve bence kokunun sebebi köpek değil.
quelque chose craint et je ne crois pas que ce soit le chien.
Bence şaka değildi ama önemli değil zaten Laura. Çünkü burada hiç yetkisi yok.
Je ne penses pas, en fait, mais ça n'a pas d'importance, Laura, parce qu'il na pas d'autorité ici.
Bence herkesin yayılıp av sırasında ara vermiş gibi yemek yemeleri bir eğlence değil,... iş yemeği.
Pour moi, s'affaler sur le sol tout en mangeant sur le pouce n'est pas une soirée. C'est bon pour les travailleurs.
Bence kalman için en güvenli yer burası değil.
Je ne pense pas que ça soit l'endroit le plus sûr pour toi, pour le moment. Tu t'inquiètes trop, tu le sais ça?
Hayır, dur bence bu iyi bir fikir değil.
Non, non! Je ne pense pas que ce soit une bonne idée.
Yani, dürüst olmak gerekirse, ne yapacağımız umrumda değil ama bence, ikimizin biraz zaman geçirmesi, eğlenceli olabilir.
Je veux dire, pour être honnête, je me moque de ce qu'on fait, mais je pense que ce serait sympa de passer un peu de temps ensemble.
Evet yine de, Bence bu iyi bir fikir değil.
Ouais, mais quand même, je ne sais pas si c'est une bonne idée.
Bence öyle değil.
Je ne pense pas. Je ne pense pas que ce soit ça.
Hayır, bence de değil.
Non, je ne pense pas non plus.
Bence tek bir hata bunu mahvetmemeli değil mi?
Je ne pense pas qu'une seule erreur devrait ruiner tout ça, tu sais?
Bence sorunun yeteneğini kullanmak değil.
Et bien, mon pari... c'est que utiliser ta capacité n'est pas ton problème.
Mary'yi Baş Piskopos evlendirirken sana zavallı yaşlı Bay Travis'in kalması adil değil bence.
C'est injuste que Mary soit mariée par l'archevêque et que vous n'ayez que ce pauvre M. Travis.
Bence bu hiç adil değil.
C'est plutôt injuste.
Bence fena değil.
Je trouve ça pas mal.
Yine de ev hizmetçisi olabilecek biri değil bence.
Bien qu'elle ne soit pas faite pour être femme de chambre.
- Bence Oswald tek başına hareket etti. 11 Eylül olayı yalnızca bir terörist saldırıydı ve AIDS berbat bir hastalık Pentagon icadı bir biyolojik silah değil.
Je pense qu'Oswald a agi seul. Je pense que le 11 septembre était juste une attaque terroriste, et je pense que le SIDA est une saleté de maladie, et non une arme biologique créée par le Pentagone.
Bence söylediğin şeylerin havalı olduğunu düşünüyorsun ama değil.
OK, tu sais ce que je pense? Je crois que tu crois que dire des choses comme ça c'est cool.
Pete, bence bu kabloları birkaç santim kısaltmalıyız. Sence de öyle değil mi?
Pete, je pense que nous devrions raccourcir ces cables de quelques centimètres tu ne crois pas?
Bence, uh, biraz twerk videosu koyalım, değil mi?
On va juste, heu, mettre des vidéos de danse sexy ou quelque chose comme ça, d'accord?
- Bence boşa gitme meselesi değil.
Je ne pense pas que ce soit le gâcher.
Bence sihirbazlığı zorlaştığı için bırakıyorsun. Bir şeyi bırakmak için makul bir sebep değil bu.
je pense que tu arrêtes... parce que la magie devient difficile, et ce n'est pas une bonne raison pour arrêter quoi que ce soit.
Bence 31'e bağlamak hepimiz için uygun olur, değil mi? 31 mi?
Je pense qu'à 31 c'est honnête, non?
Bence Mexico'daki tüm tekila bizle yeterli değil.
Je ne pense pas que Mexico ai assez de Téquila.
Skip, Harold deli falan değil bence.
Harold est pas fou.
Bence iyi bir fikir değil.
C'est pas une bonne idée.
Çünkü bence yarım araba kullanmak akıllıca değil.
Parce que je ne pense pas que ce soit intelligent de conduire la moitié d'une voiture.
Çünkü bence yarım araba kullanmak akıllıca değil.
Parce que je ne pense pas que c'est intelligent de conduire la moitié d'une voiture.
Sherlock, bence katil o değil.
Sherlock, je ne crois pas que ce soit l'ange.
Dediki, "Şey, bence köpeğin bizi öldürmeye çalışıyor, ama daha bunda iyi değil."
"Je crois que ton chien essaie de nous tuer, mais il n'y arrive pas pour l'instant."
Bir erkeğin yaşı, o kadar önemli değil bence.
Je ne m'attarde pas sur l'âge d'un homme.
Sanırım yeniden başlamalıyız. O baktığımız şarkılardan hiçbiri aradığımız doğru şarkı değil. O yüzden, bence tek bir çözüm var.
Donc... je pense qu'on devrait recommencer, et je ne pense pas qu'aucune de ces chansons qu'on a vue sont ce qu'il faut, donc je pense qu'il n'y a qu'une solution.
Bence Colorado'da kendi adamlarının içinde yargılanmalı, değil mi?
Je ne sais pas, monsieur. Je pense qu'il devrait être jugé sur le Colorado. avec ses propres hommes, non?
O aptal moronlara aptal moronlarmış gibi davranmaya değil, ki bence öyleler.
De ne pas traiter les stupides crétins comme les stupides crétins que je pense qu'ils sont.
- Bence öyle değil.
- Je crois pas.
- "Aşağılamak" bence doğru bir tanımlama değil.
- Humilié, c'est pas le bon mot. - Émasculé?
- Basınçtan. - Gerçek kasılmalar değil bence. - Pekala.
C'était juste la pression, pas une vraie contraction.
# Şafağın ilk ışıklarında # O kadar da fena değil bence.
C'est pas si mal, j'imagine.
- Pek inandırıcı değil bence.
– Je crois pas qu'on peut la croire.
Bence kehanette bulunmak, hayatta pek faydalı bir meşguliyet değil.
Je range l'art de la divination... au rang des activités les moins fructueuses.
Michael Cera'nın ölmesi büyük bir kayıp değil bence.
Michael Cera? Ça valait le coup, alors.
Bence ilişkimiz şu an gayet iyi bir seviyede, değil mi?
Je crois que notre relation est vraiment bonne, tu ne crois pas?
Bence iyi bir fikir değil. Charles'la işleri daha ileriye götürmeyin.
Je suis pas sûre que ce soit une bonne idée que ça aille plus loin entre Charles et toi.
Bence iyi iş çıkardılar, sence de öyle değil mi?
C'est très réussi, non?
Bence öyle değil efendim.
Mais oui.
Bence içeri gelmem çokta iyi bir fikir değil.
Je préfère pas entrer avec toi.
İyi bir fikir değil bence.
Non, c'est pas une bonne idée.
Bence pek zekice bir şey değil dediğin.
- Je ne sais pas si c'est une bonne idée.
Bence hiç değil.
Je pense que ce n'est pas.
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi efendim 66
değil mi çocuklar 56
değildim 75
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi efendim 66
değil mi çocuklar 56
değildim 75