Bence yanılıyorsun translate French
135 parallel translation
Bence yanılıyorsun.
Je dis que tu as tort.
Bence yanılıyorsun. Micol'le aranızda ne geçmiş olursa olsun arkadaşlığınız hâlâ çok değerli.
Quoi qu'il se soit passé entre toi et Micòl, votre amitié devrait être plus forte.
Bence yanılıyorsun Des.
Tu te trompes, Des.
Bence yanılıyorsun, dostum.
Je crois que tu te trompes.
- Bence yanılıyorsun. Ama ben yine de sana şans verdim.
Pour moi, tu as tort, mais je voulais te laisser une chance.
Ama bence yanılıyorsun.
Mais je pense que tu as tort.
- Bence yanılıyorsun.
- Tu as tort.
Bence yanılıyorsun Lloyd.
Je pense pas, Lloyd.
Bence yanılıyorsun evlat.
J'espère que vous vous trompez.
- Eğer evlilik teklif edeceğini... -... sanıyorsan bence yanılıyorsun.
Si vous voulez dire qu'il demandera ma main, vous vous trompez.
Bence yanılıyorsun. Daha geçen gün havai fişek gösterisine gittik.
Mais on a vu le feu d'artifice ensemble, l'autre jour.
- Hayır, bence yanılıyorsun.
- Non, je crois que vous avez tort.
- Hayır, hayır. Bence yanılıyorsun.
- Je pense que vous vous trompez.
- Bence yanılıyorsun.
Vous vous trompez.
- Bence yanılıyorsun.
- Ça elle ne l'est pas.
- Bence yanılıyorsun.
Vous avez tort.
Bence yanılıyorsun.
Vous devez faire erreur.
- eeee, be... bence yanılıyorsun,... giderek güzelleşen kadın.
Vous avez assez bu comme ça. Vous avez tort, sublissime femelle.
Mary bence yanılıyorsun. Tehditkar değil.
Vous avez tort, il n'est pas menaçant.
- Ama bence yanılıyorsun.
Mais je crois que tu te trompes.
Güzel sözler.. ... ama bence yanılıyorsun.
Cause toujours, ça ne change rien.
Hayır, bence yanılıyorsun. Ben Rex Crater.
Pardon d'insister, je suis Rex Crater.
Bence yanılıyorsun.
Tu te trompes.
Bence yanılıyorsun.
Je pense que tu as tort.
- Bence yanılıyorsun.
- C'est là que tu as tort.
- Bence yanılıyorsun.
- Vous vous trompez.
Bence yanılıyorsun.
Vous avez tort.
- Bence yanılıyorsun. - Sessizliğin sesi.
- Tu vas la plomber.
- Bence yanılıyorsun.
- Tu vas la plomber.
Bence yanılıyorsun!
À mon avis, t'as tort.
Bence yanılıyorsun.
Je crois que tu as tort.
Bence yanılıyorsun.
Je parie que tu as tort.
Abby hayatım, bence yanılıyorsun.
Tu te trompes.
Susan, yanılıyorsun. Bence olağanüstü bir maç çıkardı.
Tu as tort Susan, je pense qu'il a très bien joué.
Bence söylediklerinde yanılıyorsun.
Vous vous faites des idées.
Evet Dr. Hubbard. Başkan beni yardım etmem için gönderdi, ama bence tamamen yanılıyorsun.
Le président m'a envoyé pour vous aider mais je crois que vous avez tort.
Bence yanılıyorsun.
- Je crois que vous faites erreur.
- Bence yanılıyorsun.
- Tu te trompes.
Bence bu konuda yanılıyorsun.
Je crois que tu as tort.
Ama bence o Tibet sınırı hesaplamalarında yanılıyorsun.
Mais à mon avis tes calculs concernant la frontière Tibetaines sont faux.
Newman'ı bu binaya geldiğimden beri tanıyorum ve bence onun hakkında yanılıyorsun.
Je le connais depuis que j'habite ici, tu te trompes.
Henrich bence yanılıyorsun.
Henrik, je crois que tu n'es pas au bon endroit.
Bence yanılıyorsun.
- Mais non.
- Bence kesinlikle yanılıyorsun. - Ne konuda?
- J'ai décidé que vous vous trompiez.
İyi yanı veya kötü yanı fark etmez çünkü o öldü ve bence onu sen aklında ayırmaya çalışıyorsun ki bence bir yardımı olsun diye, bırak Pheobe gitsin.
Ses deux côtés, bon et mauvais, sont morts. Le fait de les séparer dans ton esprit ne va pas t'aider à l'oublier.
- Bence yanılıyorsun.
Tu as tort.
"Anne o kızla evlenmek istemiyorum bence onun hakkında yanılıyorsun." dersen,..
Plus de : "Je ne veux pas épouser cette fille, je crois que tu te trompes sur son compte, Maman".
Hayatım, bence hiçbirşeye geri dönmek konusunda yanılıyorsun.
Chéri, tu as tord.
Bence yanılıyorsun.
Je pense que tu as tort
Bence yanılıyorsun.
Pas du tout.
Bence bu konuda yanılıyorsun!
Je crois que vous vous trompez.
yanılıyorsun 708
yanılıyorsunuz 182
bence 1190
bence de 624
bencede 17
bence sen 43
bence iyi 16
bence çok güzel 23
bence var 43
bence de öyle 135
yanılıyorsunuz 182
bence 1190
bence de 624
bencede 17
bence sen 43
bence iyi 16
bence çok güzel 23
bence var 43
bence de öyle 135