English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ B ] / Bir bayan

Bir bayan translate French

14,109 parallel translation
New York hastanelerinde çalışmış olması muhtemel bir bayanı arıyorum. 1985 dolaylarında bir hemşireyi.
Je cherche une femme qui a pu travailler pour un des hôpitaux de New York, une infirmière, vers 1985.
Ancak sizin gibi güzel bir bayan pis işlere girmek istemezdi, o yüzden arkadaşınız Sergei'ye gittiniz.
Sauf qu'une jolie fille comme vous ne voulait pas se salir les mains, alors vous avez envoyé votre ami Sergei.
# Ve de alımlı bir bayan #
♪ Et sa fiancée non-juive ♪
Dün genç bir bayan bana iltifatta bulundu, vaazlarımdan birini duymuş dinlediği en iyi vaaz olduğunu söyledi.
Une jeune femme m'a fait un joli compliment hier. Elle dit avoir écouté un de mes sermons. Elle dit que c'était le meilleur sermon qu'elle a jamais entendu.
Rahip Tom'un cemaatinden güzel ruhlu bir bayan... zavallı adam...
Cette charmante âme fait partie de la congrégation du pasteur Tom. La pauvre.
Sonuçlar bir bayanı gösteriyor, Ava Montrose'un soyundan.
Il y a une correspondance familiale féminine d'Ava Montrose.
Size bir mesaj geldi Bayan Hogarth.
Un texto pour vous, Mlle Hogarth.
Ekleyecek bir şeyiniz var mı Bayan Jones?
Rien à ajouter, Mlle Jones?
Bayan Buckley, meslektaşlarım detaylı bir arama yapıyorlar. Hemşirenin sakinleştirici bir şeyler yapmasına, izin verirseniz bize yardımcı olabilirsiniz.
Mme Bucley, mes collègues ont mené une recherche à grande échelle et vous pourriez être en mesure de nous aider si vous laissiez l'infirmière vous donnez quelque chose pour vous calmer.
Kurnaz bir bayan.
Voilà une belle femme.
Politik sürecimizi ve hukuki yürürlülüğümüzü kontrol ettikleri açık dindar biri olmadığımı düşünmeme rağmen, Bayan Peretta güzel bir noktaya değindi.
Il est clair qu'ils contrôlent notre processus politique, notre application des lois, et bien que je ne sois pas un homme religieux, Mlle Peretta marque un très bon point.
Ve karşımızda oturan bayan Applebaum kalp krizi geçirmeden bir an önce yap bunu!
Avant que Mme Applebaum en face fasse une attaque.
Bayan Krömeier bana başka bir şey daha gösterdi.
Et elle m'a montré autre chose.
Bayan Blaylock, sizi kimsenin üstüne bir şey yıkmaya çalışmadığıma temin ederim.
Mme Blaylock, je peux vous assurer... Que je ne suis pas en train d'épingler qui que ce soit.
Hayatımda önemli bir figür o Bayan Hughes.
Elle est une figure importante dans ma vie, Mrs Hughes.
Bayan Drewe onu bulup, başına bir şey gelmesin diye eve götürmüş.
Mrs Drewe l'a trouvée et emmenée chez elle pour la protéger.
Tamamdır, fevkaladenin fevkinde bir gün geçirin, Bayan Valdes.
Passez une fantastique journée, Mademoiselle Valdes.
Oh, Bayan Thorne, ne güzel bir sürpriz.
Oh mademoiselle Thorne, quelle belle surprise!
Arkadaşın, Bayan Adams, bir...
Votre amie, Mme Adams, était....
Pekâlâ, diğer Evo'ları bir an önce hazırlayın ve bayan Kravid'e birazdan yanında olacağımı söyleyin.
Très bien, préparez le reste des Evos immédiatement. et dites à Mlle Kravid que je serai avec elle dans un moment.
Gaea'nın Altın Kemeri'ne göre Giganta, bu bayan için hiç uygun bir davranış değil.
Par le corset doré de Gaïa, Giganta! Ce n'est pas un comportement digne d'une dame.
Bayan Tucker, sizinle tanışmak bir zevk.
Mademoiselle Tucker, c'est un plaisir de vous rencontrer.
Bayan Tucker, belki biliyorsunuzdur, Merkezi Haberalma'nın kusur ve tacizlerini soruşturmak üzere bir kongre komitesi oluşturuluyor.
Mademoiselle Tucker, vous devez être au courant, ou non, qu'une commission du congrès a été formée pour enquêter sur les omissions et abus de la CIA.
Bayan Braverman benim kariyer haftası için bir akıl hocasına ihtiyacım olduğunu söylüyor. Diğer tarafı indireceğiz.
On va baisser l'autre côté.
Ve Bayan Morgan'a hayır demek hiç güçlü olduğunuz bir nokta olmadı değil mi?
Vous n'avez jamais aimé dire non à Mlle Morgan.
Çok tatlı bir hanımsınız, Bayan Winter.
Vous êtes bien mignonne.
Bay ve Bayan Katille, bir de ipucu bırakmışlar.
Et M. ou Mme Hasardeux a laissé un indice.
Başkentteki Bayan Sciuto sizi baya bir anlattı.
Mlle Sciuto de Washington m'a parlé de vous.
Sadece bir yüzük için Bayan Marshall'ın parmağını kesti.
Il a coupé le doigt de Mme Marshall pour récupérer une bague.
Belki siz bir şey istersiniz, Bayan Solloway?
Quelque chose, Mme Solloway?
Bir gri bir alan yarattik, Bayan Hawkins. Sadece birer alet olduklarinda israr edemeyiz.
Nous somme dans une zone floue, on ne peut pas continuer de les traiter comme des gadgets.
- Bayan, bu süren bir soruşturmanın bölümü.
C'est pour une enquête en cours.
İnsan formu, Kurt Cobain ile yapılacak olan güzel bir röportaj koca ağızlı, pis Bayan Love yüzünden mahvoldu. "
"Ce qui aurait pu être une interview intéressante " de Kurt Cobain, le dieu vivant de l'amour, " a été complètement gâchée par les propos de l'affreuse Mlle Love.
Torununuz çok şanslı bir küçük bayan.
Votre petite-fille est une petite dame très chanceuse.
Sizinle tanışmak bir zevk, Bayan Littlefield.
Ravi de vous rencontrer, Mme Littlefield.
Sanırım bir süreliğine Bayan Kathy'nin yanında kalacağım.
Je pense rester avec Mlle Kathy quelque temps.
- Bayan Crowder'ın hayatının büyük bölümünde bu kuyuda çalışmış bir suç ortağı olduğunu düşünüyoruz.
- Nous pensons que Mme Crowder a un complice qui a travaillé dans les mines toute sa vie.
Bu tip davranışlarda bulunmak kendi kaynağımı zehirlemek için hiçbir bir nedenim yok. Hem de en nihayet kendimi tam evimdeymiş gibi hissederken ve bayan arkadaşımla buraya yerleşmek üzereyken.
Je n'ai aucune raison d'agir ainsi, de me couper l'herbe sous les pieds alors que je commence à me sentir chez moi, prêt à prendre racine ici avec ma fiancée.
Benimle konuşmak istediğiniz bir şey mi vardı Bayan Velders?
Vous vouliez me parler de quelque chose, Mlle Velders?
Bayan yerinizde kalın. Az önce bir kaza yaptınız.
Madame, vous devez vous asseoir, vous venez d'avoir un accident.
Bayan Archer'ın suratını bir köstebek tekmelemiş gibi duruyor.
Miss Archer ressemble à une mule qui s'est pris un coup de pied au visage.
Bayan Townsend siz bir yorum yapacak mısınız?
Mme Townsend, un commentaire?
Telefonunu çıkar. Bayan Minassian'la bir buluşma ayarlayacaksın.
Appelez Minassian et programmez une rencontre.
Bir'A'daha aldınız Bayan Donovan.
Un autre "A," Miss Donovan.
Şahane bir malikâneniz var Bayan Finney.
Magnifique propriété vous avons ici, Mlle Finney.
Burada notlardaki bir sorunu tartışmıyoruz Bayan Donovan.
Nous ne répondons pas sur une question de de mauvaises notes, Mme Donovan.
Bayan Minassian, gördüğünüz gibi babam yaşlı bir adam.
Mme Minassian, je suis sûr que vous pouvez comprendre mon père est un homme plus âgé.
Bayan Kim, lütfen alınmayın ama mahrem hastalığım olsa kadın bir proktoloğa gitmem. Aynı şekilde kişisel meseleleri de karma bir ortamda konuşmaktan rahatsız oluyorum.
Mlle Kim, s'il vous plaît ne offusque pas à cela, mais je ne voudrais pas aller voir un proctologue femme, alors quand il vient à discuter des questions personnelles,
Bir'A'daha aldınız Bayan Donovan, tebrikler.
Un nouveau "A", Melle Donovan. Joli travail.
Bir mahkeme kararı çıkaracağım, karar kalkana dek Bayan Bailey'nin dört çocuk ile herhangi bir temasta bulunmasını engellemek üzere. Ayrıca duruşma tarihini şu andan itibaren sekiz hafta sonrası için belirliyorum.
Je vais délivrer une ordonnance empêchant à Mme Bailey tout contact avec les 4 enfants, jusqu'à la levée de celle-ci, et je vais aussi fixer une audience pour dans 8 semaines.
Bir mahkeme kararı çıkaracağım, karar kalkana dek Bayan Bailey'nin dört çocuk ile herhangi bir temasta bulunmasını engellemek üzere.
Je vais délivrer une ordonnance interdisant à Mme Bailey tout contact avec les enfants.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]