English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ B ] / Bir planım var

Bir planım var translate French

2,908 parallel translation
- Bu akşam Patch'le bir planım var. Söylemiştim.
Je vois Patch ce soir, je te l'ai dit.
Ama seni temin ederim, bir planım var...
Mais je t'assure que j'ai un plan
Bil ki bunu oldukça garip hale getirmek gibi bir planım var.
Et bien, juste pour que tu le saches, J'ai l'intention de rendre ça très gênant.
Yeni bir planım var ; Sonunda herkes kârlı çıkacak.
- j'ai de nouveaux projets, et ce sera bon pour tout le monde.
Bir planım var.
J'ai un plan.
Dinle. Bizi New York'a ulaştıracak bir planım var.
J'ai un plan pour retourner à New York.
Bir şey daha bildiğimi söylüyorum. Bir planım var.
Quoi?
Ayrıca daha sonrası için de çok komik bir planım var. Kalkış boyunca ağlayacağım mesela.
J'ai aussi un petit numéro d'hystérique prévu pour plus tard où je fais semblant de pleurer pendant tout le déjeuner.
- Sanırım benim bir planım var. - Öyle mi?
Je crois que j'ai déjà un truc.
Bir planım var mı?
J'ai un plan?
Satmasını sağlayacak bir planım var.
J'ai un plan qui le fera vendre.
Dünyayı değiştirecek bir planım var.
J'ai un plan pour changer le monde.
Asilere Ölüm Yıldızı'nı yok ettikleri için karşılık vereceğim harika bir planım var.
J'ai une bonne idée pour faire payer aux Rebelles, la destruction de l'Etoile Noire.
Bunu düzeltmek için bir planım var.
Écoute, j'ai un plan pour réparer ça.
Onların dikkatini nasıl çekeceğimize dair bir planım var. Rahatlayın.
J'ai un plan pour attirer leur attention.
- Evet, bir planım var.
- Ben, j'ai déjà quelque chose de prévu.
Yeni bir plana ihtiyacımız var diyorum, Çünkü bir dahaki serefe bizden biri çok yara alacak.
Je dis juste que nous avons besoin d'un nouveau plan, parce que la prochaine fois, l'un d'entre nous va être trop blessé pour guérir.
Asıl planım için çok şüpheli olacak. Ama şuan daha iyi bir fikrim var.
Ses soupçons rendent inefficace mon plan d'origine, mais j'ai une meilleure idée.
Sizin bu akşam özel bir planınız var mı?
Vous quelque chose de prévu pour ce soir?
Bende düşünmeye başladım belki benim için başka bir kader var. Ve düşünmek de pek yardımcı olmuyor.
Je commence à me dire que peut-être, il y a un plan différent pour moi, ce qui est déroutant et ça n'arrange pas les choses...
Böyle bir ihtimal var mı?
On a un plan d'urgence?
Sanırım bir planımız var.
Je pense que nous avons un plan.
Akşama bir planın var mı?
T'es prise ce soir?
Bir saldırı planına ihtiyacımız var.
Hé, nous avons besoin d'un plan d'attaque.
- Yeni bir plana ihtiyacımız var.
Nous avons besoin d'un nouveau plan d'extraction.
Yarın öğlen, başkan yardımcısı ve benim Afganistan'dan dönen bir özel kuvvet birliğini karşılama planımız var.
Demain après-midi, le vice-président et moi devons aller féliciter le groupe des Opérations Spéciales qui rentrent d'Afghanistan.
Baksana Nami, bir planın var mı?
Nami! T'as une idée?
- Daha iyi bir planın var mı?
Tu as un meilleur plan?
Bir planımız var mı?
Avons-nous déjà un plan?
Olivia, öğle yemeği için bir planın var mı?
Olivia, je me demandais si vous étiez libre pour déjeuner.
Bir planınız var mı Bay Bates?
Des projets, M. Bates?
- Saul ve benim zaten bir planımız var.
- Saul et moi avons un plan.
Şimdi bir fikrin var mı?
Un plan?
Bir planımız var gibi gözüküyor.
Ça a l'air d'un sacré plan.
Evet, üçümüzü içeren bir planın var mı?
alors... vous avez un plan impliquant les trois d'entre nous?
Bir planımız var ve ona uyacağız.
Nous avons un plan, on s'en tient à ça.
- Bir planın mı var?
Vous avez un plan?
Çünkü bir ameliyat planımız var.
Parce qu'on a un plan chirurgical.
Sizin için harika bir planımız var.
Nous avons eu une grande idée pour toi.
Hadi millet, bir Noel Yavruları planım var.
Allez, les filles. J'ai un plan pour les toutous de Noël.
Dr. Brennan'ın ekonomi için bir planı var mı?
Brennan avez vous un plan pour l'économie?
Birinin gerçekten bir planı var mı?
Est-ce que quelqu'un a réellement un plan?
Sağlam bir ameliyat planımız var.
Nous avons un plan chirurgical solide.
İyi düşünülmüş bir planımız ve onu arayan çok sayıda adamımız var.
Nous avons un plan pour ce qu'il va se passer. Et des gens le cherchent.
Bu işte büyük bir plan, büyük bir tasarım mı var? "
Notre avenir est-il tracé?
Grayson Global'a sızmak ve Girişim'i tespit etmek için Emily ile benim süren bir planımız var.
Emily et moi avons un plan en action pour infiltrer Grayson Global et faire sortir l'Initiative.
Yeni bir plana ihtiyacımız var Albay.
Il nous faut un nouveau plan, Colonel.
Güzel bir mekanınız var. Hoş tasarım.
C'est un endroit sympa que vous avez là Jolie plan
Bir planın var mı?
Est-ce qu'on a une stratégie?
Bir planımız var.
Nous avons un plan.
Herhangi bir planın var mı?
Tu as quelque-chose de prévu?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]