Birşey söyle translate French
356 parallel translation
- Bu fiyatta birşey söyle.
Avez-vous une idée?
- Bana bilmediğim birşey söyle. - Tamam, söyleyeceğim.
- Je n'apprends rien pour l'instant.
Eğer seni üzecek birşey söylediysem, lütfen söyle bana.
Si j'ai dit quelque chose qui te trouble, dis-le.
Birşey söyle.
. T'es pas content d'avoir une place?
Birşey söyle.
Dis-le-lui.
O zaman birşey söyle.
Dis quelque chose.
Lütfen, birşey söyle!
Je vous en prie, dites quelque chose!
Hey, Bubber, Bana birşey söyle.
Bubber, dis quelque chose.
Birşey söyle.
Dis quelque chose.
Birşey söyle!
Dis-nous quelque chose!
Bana birşey söyle.
Laissez-moi vous demander une chose.
Yeni birşey söyle.
C'est pas nouveau.
Birşey söyleyeceksen, söyle ve git.
Si tu as quelque chose à me dire, dis-le et casse-toi!
Bana birşey söyle, MacCleary.
Dis-moi, MacCleary.
- Hey! Birşey söyle hayatım.
Oui, Rick et Stella se sont mariés.
Lütfen, birşey söyle.
S'il te plaît, dis quelque chose.
Birşey söyle!
Dis quelque chose!
İyi. onlara birşey söyle, ve sonra unut.
Bien. Dis-leur quelque chose et oublie.
Baba, birşey söyle.
Papa, dis quelque chose.
Hadi, birşey söyle.
Dis moi quelque chose, au moins.
- tıka kulaklarımı. birşey söyle, aklına gelen ilk şeyi söyle..
Fais le à moi, fais un truc au hasard, mais parle bien.
- Senin sıran.Zor birşey söyle, ve daha uzun..
Allez à toi. Avec une phrase plus difficile. Un peu plus longue.
dinle... bana birşey söyle bir kocanın vereceği hediye nedir Düğünden sonra onun karısına vereceği ilk şey
... pas d'invité pas de fête Écoute... je dit quelque chose.
ben, partide meşguldüm. Babulal Nişan partisi gecesinde Anjali adında herhangi bir kız telefon etti mi? bana birşey söyle.
La nuit des fiançailles. est-ce que Anjal à téléphoner?
Kes şunu, Bart. Homer, birşey söyle.
Arrête, Bart.
Julie, söyle bana, ki bu sadece senin söyleyebiliceğin birşey Pres hala seni seviyor mu?
Julie, dites-moi... Vous seule pouvez me le dire... Pres vous aime-t-il encore?
Sana yardımcı olabileceğim herhangi birşey varsa söyle yardım ederim.
Si je peux t'aider en quoi que ce soit, dis-le-moi. Non, merci, Wash.
Yanlış anlaşılacak hiç birşey yok ona geri döneceği mi söyle.
Pour que les choses soient bien claires, dites-lui que je reviendrai.
Pekala, benim kendime söyledğimden daha kötü birşey düşünebiliyorsan, söyle ve çık dışarı.
Eh bien? Si tu trouves quelque chose de plus méprisable à dire que tout ce que je viens de me dire, dis-le et va-t'en.
Söyle, hoş birşey olmuş.
C'est drôle.
Sende onun için Çavuş Kenner'dan birşey olduğunu söyle.
Vous annoncez un message du sergent Kenner.
Şimdi söyle bakalım... eğer gerçekten saklamam gereken birşey varsa... sence bu ne olabilir?
Selon vous quel est mon secret?
Söyle onlara... Söyle onlara herşey yolunda, endişelenecek birşey yok.
Dites-leur que tout va bien et de ne pas s'inquiéter.
Söyle bana. Gerçekten böyle birşey yapsam... kıskanır mıydın?
Dis-moi, si je faisais ça serais-tu jaloux?
Birşey söyle.
Dis quelque chose, Stephy.
Ee birsey soyle!
Dis quelque chose.
Bana söylemek istediğin birşey var, söyle onu.
Si tu as à me parler, parle!
Şöyle parıltılı birşey.
Un truc tape-à-l'œil.
Birşey daha söyle.
Dis autre chose.
Söyle Scully, birşey konuşmuş olmalısın.
Allons Scully, t'as dû lui dire quelque chose.
Şöyle basit birşey denediniz mi?
Avez-vous essayé un truc simple comme :
Senin için yapabileceğimiz birşey varsa, söyle.
Si on peut faire quelque chose pour vous...
Kendi kendime şöyle dedim, bu adamlar profesyonel, inanmışlar, iş başındalar, birşey istiyorlar.
Je me dis que vous êtes des professionnels, vous êtes motivés, dans le coup. Vous voulez quelque chose.
Birşey lazım olursa, herhangi birşey, sadece bana söyle.
Si tu as besoin de quoi que ce soit, fais-moi signe.
Şöyle demiş : " Yeni birşey buldum.
" J'ai trouvé un truc.
Ortak dostumuz ne istediğimi söylemiştir sana. Şöyle özel birşey istiyorum.
Notre ami commun vous a dit que je voulais un calibre 45.
Birşey biliyorsan, söyle.
Si tu sais quelque chose, dis-le moi.
ve elinde gerçek birşey varsa hemen söyle!
Et si vous avez du concret, dites-le!
Onlara, orada birşey olduğunu söyle, dinlemezler.
On a beau leur dire qu'il existe quelque chose au-delà, ils n'écoutent pas.
Sen söyle, ama gerçekten şeytanca birşey olsun.
Toi, raconte-moi un de tes péchés et que ça fasse vraiment mal.
Eğer birşey olursa, önce bana söyle
S'il n'y a rien, dites moi d'abord ce qui se passe!
söyle 2270
şöyle 191
söyledim 318
söyledi 132
söyledin 99
söylemiştim 315
söylemiştin 61
söyleme 186
söyle bana 1105
söylemeyeceğim 91
şöyle 191
söyledim 318
söyledi 132
söyledin 99
söylemiştim 315
söylemiştin 61
söyleme 186
söyle bana 1105
söylemeyeceğim 91
söylemem 123
söyleyeceğim 241
söylemedim 113
söylesene 1323
söylemedin 49
söylemek istediğim 130
söylerim 244
söyleyeyim 186
söylemeyecek misin 32
söylemiyorum 60
söyleyeceğim 241
söylemedim 113
söylesene 1323
söylemedin 49
söylemek istediğim 130
söylerim 244
söyleyeyim 186
söylemeyecek misin 32
söylemiyorum 60
söyle ona 443
söylediğim gibi 241
söylediler 23
söyle bakalım 455
söyleyin bana 123
söylemedi 153
söylemem gerek 33
söyledin mi 33
söyleyemem 305
söylemedim mi 39
söylediğim gibi 241
söylediler 23
söyle bakalım 455
söyleyin bana 123
söylemedi 153
söylemem gerek 33
söyledin mi 33
söyleyemem 305
söylemedim mi 39