Bitkin görünüyorsun translate French
105 parallel translation
Bitkin görünüyorsun.
Vous n'avez pas l'air en forme.
Beni endişelendiriyorsun canım. Fena halde bitkin görünüyorsun. İyiyim.
Vous avez l'air très mal en point.
- Çok bitkin görünüyorsun tatlım. - Evet biraz.
- Tu as l'air épuisé.
Hey, çok bitkin görünüyorsun.
Hé, tu as l'air abattu.
Bitkin görünüyorsun Mark.
Tu as l'air crevé, Mark.
Bitkin görünüyorsun Moe.
Tu es fatiguée. Rentre chez toi.
Çok bitkin görünüyorsun.
Regardez-moi cette tête.
Biraz bitkin görünüyorsun.
Tu es bien arrangé.
Biraz bitkin görünüyorsun.
Je vous trouve le teint pâle.
Bitkin görünüyorsun.
Tu as l'air épuisé.
- Bitkin görünüyorsun.
- Tu as l'air exténué.
Bitkin görünüyorsun.
- T'as l'air fatigué.
- Çok bitkin görünüyorsun. İyi misin?
Vous semblez fatiguée, ça va?
Bitkin görünüyorsun.
T'as l'air fatigué.
Bitkin görünüyorsun.
Vous avez l'air épuisé.
Sen de bitkin görünüyorsun.
Toi aussi, tu as l'air épuisé.
Hayatım, bitkin görünüyorsun.
Chéri, tu as l'air épuisé.
Çok bitkin görünüyorsun be oğlum.
Tu as l'air fatigué, mon petit.
- Bitkin görünüyorsun?
- Tu sembles exténué.
Al bugün çok bitkin görünüyorsun.
Tu as l'air crevé, Al.
Gerçekten bitkin görünüyorsun.
En tout cas, tu en as l'air.
Bitkin görünüyorsun.
Tu as l'air fatiguée.
Bitkin görünüyorsun.
Vous avez l'air défait.
Çok bitkin görünüyorsun.
Regarde-toi.
Bitkin görünüyorsun.
Vous semblez un peu patraque.
Sen de biraz içmelisin. Bitkin görünüyorsun.
- Vous devriez en prendre aussi, vous avez l'air un peu surmené.
Çok bitkin görünüyorsun.
Tu as l'air crevé.
İyi misin, çok bitkin görünüyorsun.
Oui. Ça va bien? Vous êtes tout pâle.
Hasta ve bitkin görünüyorsun.
Tu as l'air épuisé.
Bitkin görünüyorsun.
Vous avez l'air épuisée.
Hey. Bitkin görünüyorsun.
Je t'aime, Jennifer.
- Bitkin görünüyorsun.
- Tu as l'air épuisé.
Biraz bitkin görünüyorsun.
Tu as l'air patraque.
Bitkin görünüyorsun.
T'as l'air épuisée.
Bitkin görünüyorsun.
Regarde-toi. Tu es épuisé.
Benim kadar bitkin görünüyorsun. Seni şanslı piç.
Tu as l'air aussi naze que moi, sale petit veinard.
Bitkin görünüyorsun. Uykunu alabiliyor musun?
Tu as le visage marqué, est-ce que tu dors bien?
- Bitkin görünüyorsun, asker.
- Vous avez l'air un peu faible, soldat.
- Eric, bitkin görünüyorsun.
Eric, tu as l'air lessivé.
Çok bitkin görünüyorsun.
Non.
- Bitkin görünüyorsun.
Tu as l'air lessivé.
- Bitkin görünüyorsun. - Evet. Hiç sorma.
Papa, j'ai dû partir.
Niye bu kadar bitkin görünüyorsun?
Pourquoi avez-vous l'air si pâle?
İyi misin, Johnny? Biraz bitkin görünüyorsun.
Trouve-toi une copine.
Çok bitkin görünüyorsun.
Vous semblez épuisé.
- Bitkin görünüyorsun.
- Je te trouve pâlot.
Tamamen bitkin görünüyorsun Lorenzo.
Vous semblez exténué.
- Bitkin görünüyorsun, Bill.
- Tu as l'air crevé, Bill.
Bitkin görünüyorsun.
Tu es fatigué?
Çok bitkin görünüyorsun.
Tu as l'air épuisée.
Şey görünüyorsun bitkin.
Bien, vous avez l'air... épuisé.