Bizim de translate French
26,970 parallel translation
Bizim de ona şefkat göstermemi gerekir.
Ensuite, nous devrions lui montrer de la compassion.
Bu duvarlardaki adamlar keşke bizim de elimizde böyle bir silah olsaydı diyor herhalde.
Les hommes accrochés à ces murs auraient rêvé d'avoir une telle arme.
Zoom kızımı kaçırdı bizim de Barry'mizi. İkisini de kurtarmamız lazım.
Zoom a ma fille et notre Barry, on doit les sauver tous les deux.
Tamam. Buraya girmeye çalışıyorlar. Bizim de ofisi korumamız lazım.
Ils essaient de rentrer, on doit sécuriser ce bureau.
Bizim de şansımız açıktı.
On était sur notre lancée.
Bizim okuldaki İngilizce öğretmenleri de böyleydi.
C'était la même chose avec les profs de lettres.
Ama Sherry bizim o eski gitarlarla uğraştığımızı duymuştu ve Conor'la bir şarkı çalmamız konusunda ısrar etti.
Mais Sherry nous avait entendus jouer de la guitare et avait dit... Non, il avait insisté pour que Conor et moi jouions une chanson.
Orada kalıp inkâr etmeye devam edemedim, ben de bizim okula kaçtım.
Je ne pouvais pas continuer à le nier, alors je suis parti dans notre lycée.
Konuyla ilgilenmek bizim sorumluluğumuz.
Il est de notre responsabilité d'intervenir.
Bunların yarısı bizim dünyamızda yalnızca fikirden ibaret.
La moitié de ces trucs sont juste des idées chez nous.
Bizim dünyamız sizinkinden farklı bir frekansta titreşiyor.
Notre Terre vibre à une fréquence différente de la vôtre.
Bak, Jay, sana ne yapman gerektiğini söylemiyorum,... ama Barry senin dünyanı koruyor,... ve bizim dünyamızın şuan Flash'a ihtiyacı var.
Écoutes Jay, je n'essaye pas de te dire quoi faire, mais Barry protège votre monde, et le mien a aussi besoin du Flash.
Hangisinin bizim oldugunu soyle ben de onu ekran basina oturtayim.
Dis-moi lequel est le nôtre que je puisse le mettre devant la télé.
- Tabii. İsa bizim gibi zencileri mutlaka gözetiyordur.
C'est sûr que Jésus prend soin de nous les négros.
Yok, bizim de işimiz yok.
Mais si vous êtes pressés, c'est...
Marty bizim yaşımızdakilerin 10 mekik çekemeyeceğini söyledi.
Marty a dit que des gens de notre âge ne peuvent pas faire 10 abdos.
Tamam, ben de bizim ilişkimizin takibi zor sanırdım.
Je pensais que votre relation était compliquée à suivre.
Ama dün gece cüzdanından o peçete çıktı. Bunu bizim uygulamamız fark edebiliyorsa, SEC de fark edebilir.
Mais il avait ceci sur lui, et si notre logiciel peut relever ces échanges, le fisc aussi.
Bill'in de bizim kadar burada yemek yemeye hakkı var.
Bill a aussi le droit de manger ici.
Bizim hastanenin güvenlik kamerası kayıtlarına ulaşmamız gerekiyor...
Il nous faut juste les bandes de video surveillance.
Bizim kordondan çıkmanın bir yolunu bulmamız lazım.
On doit trouver un moyen de sortir du cordon.
Bizim hikayemizin de önüne geçti, onu asla yakalayamayız.
Elle a prit tellement d'avance sur notre histoire, on ne l'attrapera jamais
Belki de bizim, bilirsin işte... Ortak olmamızı istemişti.
Peut-être qu'il voulait qu'on soit partenaires.
Brennan'dan aşağı yukarı 125 kilometredir ancak bizim için dünyanın öbür ucu gibiydi.
C'est à peine à 130 kms de Brennan, mais pour nous ça semblait comme un monde lointain.
Jackie, Boots bizim kardeşimizdi.
Jackie, Boots était notre frère. Il n'a pas besoin de n'importe quel avocat.
Sen bizim Doktor Wells'in bir çiftisin.
Tu es le double de notre Dr Wells.
Ama bizim Doktor Wells'in bedeni aslında Eobard Thawne olan Reverse Flash tarafından ele geçirilmişti.
Mais le corps de ce Dr Wells a été pris par le Reverse Flash, qui était en réalité Eobard Thawne.
Bizim yapmamız gereken birer ikişer onları çivilemek.
On a juste besoin de les remettre à leur place.
Ailemizin... Bizim ailemizin bir parçası.
Il fait partie... de notre famille.
# Ya kazanırız ya kazanmayız # Bizim gibi güreşir çünkü gökyüzündeki yıldızlarımız # Güreşelim hadi Güreşçi!
La gloire va et vient, tout dépend de ta bonne étoile.
Hiçbir sorunumuz yok bizim.
Il n'y a pas de problème!
Sonuçta sen de bizim ailedensin. Senin şerefin bizim şerefimiz.
On est une famille, ta réputation est liée à la nôtre.
Müsabakaları izlemeye gelmen bizim için büyük bir onur.
C'est un honneur de vous avoir ici.
# Ya kazanırız ya kazanmayız # Bizim gibi güreşir çünkü gökyüzündeki yıldızlarımız
La gloire va et vient, tout dépend de ta bonne étoile.
Tabii bizim alehimize kullanmak için onu korumuyorsan.
Sauf si tu la couvres afin de l'utiliser contre nous plus tard.
Onu unut o zaman. Bizim hakkımızda konuşalım.
Alors oublions-la, parlons de nous.
Hayır, bizim yüzümüzden onun terapisine gidiyordun!
Non, tu es allée chez lui en thérapie à cause de nous.
Bizim videomuzu gönderdiği an beni araman lazımdı.
Tu aurais dû appeler dès qu'il a envoyé cette vidéo de nous.
Dale, polis olay yerini bizim için korusun.
Dale a demandé à la police de sécuriser la scène de crime pour nous.
Emir'in ve bizim kim olduğumuzla ilgili aklının karıştığını biliyorum.
Je peux comprendre vous êtes confuse et pas certaines de qui vous êtes et qui Emir était.
Bu yenilenme projesine bizim bile daha önce bilmediğimiz bir hediye gözüyle bakalım.
Voyons ce projet de modernisation comme un cadeau qu'on ignorait recevoir.
- Bizim suçumuz değildi.
Ce n'était pas de notre faute.
Seninle bir sorunumuz yok bizim.
Nous n'avons pas de problème avec toi.
İstediğin kadar organik ol ama bizim sistemimiz gerçekten de bitleri temizliyor.
Sois organique comme tu veux, mais on a un système pour se débarrasser des poux qui marche vraiment.
- "Bizim" kucağımız?
- De nous?
- Bizim bölgeden mi?
De notre district?
- Ana kuruluşlar aynı, ikisinde de bizim başlığımız.
- Même groupe. - Nos 2 titres.
Basının sorgulaması halinde bizim yanımızda oluşunu haklı gösterecek tek yol bu.
Pour justifier votre présence. Auprès de la presse.
Bizim koca ekibimiz bunları bulamadı.
On n'a rien trouvé de tout ça.
Çünkü o kadar önemli. Kampanya sırasında Francis'le beraber bu noktaya nasıl geldiğimizi, bizim yalnızca Başkan ve First Lady ya da karı koca olmadığımızı unutmak çok kolay oluyor.
Il est facile de se laisser entraîner et d'oublier comment Francis et moi en sommes arrivés là.
Bizim dilimizden anlat bir de.
Soyez clair.