Bu doğru değil translate French
8,195 parallel translation
Bu doğru değil.
Ce n'est pas vrai.
- Bu doğru değil.
- Ce n'est pas vrai!
- Bu doğru değil.
- Ce n'est pas vrai.
Ama bu doğru değil.
Mais c'est pas vrai.
- Bu doğru değil.
Ce n'est pas juste.
Font color = "# FFFF00" face = "Comic Sans MS" Bu doğru değil.
C'est faux.
- Bu doğru değil.
- Ça craint.
Bu doğru değil. "Sonsuz" deyince- -
C'est inexact. L'éternité, c'est...
Bu doğru değil.
- Ce n'est pas vrai.
Bu doğru değil.
C'est pas vrai.
- Bu doğru değil!
- C'est pas vrai!
- Hayır, bu doğru değil.
- Non, ce n'est pas rien.
Bu doğru değil.
- C'est pas normal.
Ama bu doğru değil.
Mais ce n'est pas vrai.
Hiç de bile. Bu doğru değil.
C'est pas du tout vrai.
Çevrendeki dünya üzerinde olumlu bir etkin olduğuna dair hiçbir iz yok. Bu doğru değil.
Rien ne porte à croire que vous avez eu une influence positive sur votre entourage.
- Bu doğru değil.
- Non.
"Hayır bu doğru değil" diye düşündüm.
"Non, c'est faux", je me disais.
Bu doğru değil.
C'est mal.
Bu doğru değil.
Ce n'est pas bien.
Bu doğru değil.
Ce n'est pas exacte.
Bu doğru değil. Bahçen hiç de boş değil.
Le jardin n'est pas nu.
Bu doğru değil, Minnie.
Dis-moi la vérité.
- Bu doğru değil.
Ce serait injuste.
Theresa, bu doğru değil biliyorsun.
Le petit chouchou de maman est de retour!
Hayır, bu doğru değil.
En fait, non, c'est pas vrai.
Evet ama eminim bu çocukların hiçbiri Tapestry'yi duymamıştır bile ve bu doğru değil.
Oui mais je parie qu'aucun d'eux n'ont jamais entendu parler de Tapestry, et c'est pas bien.
Dostum, bu doğru değil, tamam mı?
Mec, ce n'est pas vrai, ok?
Bu doğru değil.
C'est pas possible.
Bu doğru değil, arama izni almamız gerek.
Ça va pas, il faut un mandat.
Bu doğru değil. Hiçbir şey ödemediler, Ama en iyisini hakediyorlar.
Bon, ils n'ont pas payé, mais méritent le meilleur.
Bu hiç doğru değil
Ce n'est pas bien du tout.
Bu doğru değil.
C'est faux.
.. bu yüzden direk akıl hastanesine gitmek doğru değil gbi geldi.
Pappi, tu es bien arrivé à Londres? Tu as pu le faire sortir de l'asile?
- Bu doğru miktar değil.
Non, c'est pas ce qu'on avait dit.
Bu yaptığın doğru değil Harge.
Ce n'est pas juste.
- İmkansız. - Bu doğru değil.
C'est pas vrai.
Doğru değil bu, mantığa aykırı.
Ce n'est pas logique. COFFRE FORT T.L. WOODROW
Hiç doğru değil bu!
Ce n'est pas bien!
Doğru değil bu.
C'est faux.
- Doğru değil ama. Bir erkekle olmak için eline geçen son şans olabilir bu.
Dommage, c'est peut-être sa dernière occase de se taper un mec.
Ama bu tam olarak doğru değil, değil mi Hathaway?
Mais ce n'est pas tout à fait vrai, pas vrai, Hathaway?
Size göre bu doğru olabilir bana göre de olmak zorunda değil.
Cela pourrait être la vérité, mais pas convaincu.
Doğru değil bu.
Tu dérailles, là.
Bu doğru değil!
- et tu les élimines de ta vie..
Hiç doğru değil bu.
C'est vraiment déplacé.
- Doğru değil bu.
Tu n'aurais pas dû.
Kes şunu, bu doğru değil.
C'est mal.
Ah, hayır, bu tamamen doğru değil, değil mi?
Non, ce n'est pas exactement ça, n'est-ce pas?
Kendini soyutlamak için bu doğru zaman değil, tamam mı?
Ce n'est pas le moment de t'isoler, ok?
Bu hiç doğru değil.
- Ce n'est pas correct.
bu doğru değil mi 82
bu doğru 2940
bu doğru mu 716
bu doğru olamaz 126
bu doğru olabilir 25
bu doğru olabilir mi 20
bu doğruysa 39
bu doğru olmaz 35
doğru değil 421
doğru değil mi 315
bu doğru 2940
bu doğru mu 716
bu doğru olamaz 126
bu doğru olabilir 25
bu doğru olabilir mi 20
bu doğruysa 39
bu doğru olmaz 35
doğru değil 421
doğru değil mi 315
doğru değildi 23
doğru değil bu 69
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
doğru değil bu 69
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi efendim 66
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi efendim 66