Bu müthiş translate French
1,555 parallel translation
Sonunda bu müthiş mutlulukla yüzleşirken,... çok korktuğumu hissediyorum.
Devant ce grand bonheur, comme ma mère l'a été, je suis très effrayée.
Bu müthiş. Duydun mu?
- Tu as entendu?
Bu müthiş bir fikir.
Pourquoi n'allons-nous pas vérifier la piscine?
Gel buraya Dewey, bu müthiş olacak.
Allez, Dewey, ça va être génial.
Bu müthiş.
C'est génial.
Bu müthiş olmalı kesinlikle güzel ve tamamiyle biçimsiz değil.
Ca devrait être sympa. Vraiment génial... et pas du tout embarrassant.
Bu müthiş bir bebek.
Cette voiture est fabuleuse!
Bu müthiş bir şey.
C'est très beau.
Bu müthiş.
Elle est d'enfer!
- Bu müthiş bir şey.
- C'est fantastique.
Wow, bu müthiş bir şey.
Woaw, ça a l'air génial.
Bu müthiş güzel bir soru.
C'est une bonne question.
- Bu müthiş bir şey!
- C'est formidable!
Bu müthiş atmosfer, bu sesler! Bu an asla unutulmayacak!
N'oubliez jamais cet instant.
- Bu müthiş. Sadece bir endişesi var.
- Il n'a qu'une crainte.
Bu müthiş bir fikir, Chil.
- Super idée, Chil. - Ouais.
Pekala, bu müthiş bir şeydi.
Eh bien, c'était glorieux.
Tatlım, bu müthiş! Heyecanlanma hemen!
- Il vit à 650 km d'ici.
Bu müthiş olur. Harika olur, değil mi?
Ce serait sensationnel, non?
- Bu müthiş, bu müthiş.
- Formidable.
Bu müthiş bir fikir.
C'est une notion extrêmement noble.
- İnanamıyorum. Bu müthiş bir şey.
C'est merveilleux!
Şef, bu müthiş!
Super!
Ama bu akıl almaz bir şey tabi,... nasıl böyle müthiş bir yalan söyleyebildim acaba.
Mais ce qui est étrange, c'est qu'on ait cru un si gros mensonge?
Fakat, o zamanlar düşünenler bu kadar müthiş hissetmiyorlardı.
"Nous, les chats, nous n'y pensions guère" "et nous n'avions pas peur."
Bazıları bu olaya "müthiş haber" diyebilir.
Il a parlé de ce phénomène.
Müthiş bir köpek bu.
Un grand chien.
İngilizce kelimelerin müthiş Birazını bu gece için ayırsaydın.
Tu maîtrises un vocabulaire impressionnant.
Siz de bilirsiniz bu resimler daima müthiş ilgi görmüşlerdir.
Vous savez, ces photos se vendent comme des petits pains.
Müthiş bir şey bu.
Pourquoi prendre une limo?
Bu bebek müthiş olsa iyi olur.
Ca mérite un beau bébé.
Sapıttı ve bana öyle bir bağırdı ki... Sesinde öyle bir perde var ki bağırdığında sadece köpekler duyuyor. Ama suratı o kadar manyak ve çarpık oluyor ki o perdeye çıkacağını anlıyorsun ve bu cidden müthiş.
Elle est devenue dingue, et elle m'a crié dessus elle atteint un registre dans sa voix quand elle hurle que seul un chien peut entendre, mais son visage est tout tordu qu'on sait qu'elle a atteint ce registre et.. c'est incroyable!
Bu gece buluşacağım müthiş bir kız var.
Et cette superbe nana avec qui je dois sortir ce soir.
Bu program müthiş.
Ce logiciel est génial.
Bu müthiş.
- C'est génial.
Bu, John Paul Sandal, New York'un en müthiş ressamı.
Voici John Paul Sandal, le peintre le plus fantastique de New York.
Bu çok müthiş olacak çocuklar
Ca va être totalement cool, les mecs!
Bu hayatımda gördüğüm en müthiş göğüsler.
Ce sont les seins les plus chauds que j'ai jamais vu!
- Bak bu o kadar müthiş değildi.
- C'est moins fantastique.
Evet, "Müthiş Dadı Müthiş Baba" olayını yemiyorum. Bu do-doğru!
Je crois pas ton histoire à la Mme Doubtfire.
Bu seneki hasat müthiş olmalı!
Vous faites vraiment un riz excellent.
Müthiş. Demek başkentin ana savunması bu.
Balèzes, les canons de la capitale!
Eğer bu akşam oraya gider ve işini hakkıyla yaparsan ben de sana söz veriyorum yarın gidip bu boktan şehirdeki en müthiş piyanoyu satın alacağım!
Si tu y vas ce soir et si tu fais ton boulot, je te promets, demain, je t'achète le meilleur piano dans toute cette putain de ville!
Bir kez daha içeri girip o müthiş fabrikanın ne hale geldiğini görmek için bu dünyada sahip olduğum her şeyimi verirdim.
Je donnerais tout ce que j'ai pour entrer une fois encore et voir ce qu'est devenue cette incroyable fabrique.
Isabel, bu müthiş!
Génial!
Bu, müthiş bir his, değil mi?
C'est un sentiment incroyable, pas vrai?
Müthiş bir şey bu.
C'est complètement dingue!
Peki bu zararsız küçük program sırasında... gerçekten müthiş bir olay patlak verirse ne olur?
Et si un truc d'explosif arrivait durant ce qui était censé être un innocent petit reportage?
Bu benim stilim. Müthiş bir şey.
C'est mon trip!
Bu çok kötü işte. Gerçekten müthiş bir haber olurdu.
Dommage, ça aurait fait une super interview.
Sahi mi? Vay, bu müthiş.
Ah oui?
bu müthiş bir şey 23
müthiş 502
müthişsin 38
müthişti 65
müthiş bir şey 25
müthiş değil mi 30
müthiştin 17
müthiş görünüyorsun 32
bu mudur 30
bu mu 591
müthiş 502
müthişsin 38
müthişti 65
müthiş bir şey 25
müthiş değil mi 30
müthiştin 17
müthiş görünüyorsun 32
bu mudur 30
bu mu 591
bu mu yani 67
bu mudur yani 17
bu mümkün mü 117
bu müzik 23
bu muhteşem 145
bu muydu 42
bu mümkün 171
bu mükemmel 158
bu mümkün değil 419
bu mümkün olamaz 17
bu mudur yani 17
bu mümkün mü 117
bu müzik 23
bu muhteşem 145
bu muydu 42
bu mümkün 171
bu mükemmel 158
bu mümkün değil 419
bu mümkün olamaz 17