English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ D ] / Daha var

Daha var translate French

37,781 parallel translation
Ayrıca bir kadın ismi daha var...
J'ai aussi le nom d'une femme...
Bir şey daha var.
Une autre chose.
Ve ondan sonra üç çocuk daha var.
Puis trois autres après lui.
2 set daha var!
Deux de plus.
Aydın timi, 100 yarda sancağımızda 2 grup daha var.
Équipe Alpha, 2 séries de plus... 100 mètres au large, tribord avant. Barre à 1-6-5.
Paper Boy isimli bir başka rapçi daha var.
Y a déjà un rappeur, Paperboy, qui a fait la chanson Ditty.
Bir kişi daha var.
Un de plus.
Başka bir yolu daha var.
Il y a une autre option.
Bir şey daha var.
Autre chose.
Bir şey daha var. Kızımın yanında ot veya içki içmeni istemiyorum.
Dernière chose, ne fume pas devant ma fille.
Bir dakika. Yemek sonrası bir sürpriz daha var.
Il y a une autre surprise pour vous après le dîner.
Tamam, tamam. Biri daha var.
Et... on a mon pote...
Mooney daha çok zamana ihtiyacım var. " Ağlayıp dururlardı.
Mooney, j'ai besoin de plus de temps. " Et ils pleuraient.
Yapacağımız nice plânlar var daha.
On a des plans à fomenter.
Doğru. Hayatta görevden daha fazlası var.
La vie, c'est plus que d'avoir une mission.
12 bina var daha.
C'est une école à 12 bâtiments.
Daha sakin bir yerde seninle konuşmam gereken bir şey var.
Il y a quelque chose dont j'aimerais discuter dans un endroit plus privé.
Kötü ve daha kötü haberlerim var.
J'ai de mauvaises nouvelles et d'autres encore pires.
Bodrum katına daha çok var.
Il reste du chemin pour arriver en bas.
İncelemediğim bir sürü kitap var daha.
Il y a d'autres livres que je n'ai pas encore regardé.
- Daha bir sürü bağlılığın var.
Tu as encore beaucoup d'attachements.
Bunu yapanın daha büyük bir planı var gibi.
Il était clair que l'objectif est beaucoup plus grand à l'esprit.
O işin daha birkaç senesi var.
Il est pas vraiment due pour deux autres années.
Yani senin kıyafetlerini çalmayacağım. Ne? Daha iyi bir fikrin mi var?
Quoi, vous avez un meilleur plan?
Bir akşın kaplandan daha pahalı ne var biliyor musunuz?
Vous savez ce qui coûte plus cher qu'un tigre albinos?
- Açıkçası endişelenmemiz gereken daha büyük sorunlarımız var, Chloe.
- plus inquiétant. - Je sais.
Daha iyi bir fikrin var mı?
Tu as une meilleure idée?
Daha iyi bir fikrin var mı?
- Une meilleure idée?
Benim daha iyi bir planım var ama acele etmeliyiz.
J'ai un meilleur plan, mais nous devons nous dépêcher.
Bildiğiniz üzere halkın büyük bir kısmının daha yeni öğrendiği çok geniş toplumsal cinsiyet ve cinsellik rolleri var.
Il y a une grande quantité... de genres et de rôles sexuels qui viennent d'être exposés à une plus grande portion du public.
Bir şey daha var Bay Kim.
Encore une chose, M. Kim...
Burada daha da fazlası var.
Il y en a encore plus ici.
Çünkü alınması gereken daha çok intikam var.
Parce que bien d'autres sont nécessaires.
Geç oldu ve daha çok işim var.
Il est tard, j'ai des trucs à faire.
Eğer birini öldüreceksen, bunu yapmanın daha kolay milyon tane yolu var.
Pour tuer quelqu'un, il y a plus simple.
- Şu an... çok daha fazla kişi var.
- Beaucoup plus de monde.
Daha geceye çok var Gilberto.
On est en plein milieu de la sainte journée, Gilberto.
Aslında Ferrari LaFerrari'de daha fazlası da var çünkü içerisinde Formula 1 Kers sistemi var.
En fait, la LaFerrari a quelque chose de particulier, parce que sa partie électrique est en fait un système KERS de Formule 1.
Neyse ki bu arabada daha basit bir yaklaşım var.
Cette voiture, heureusement, a une approche qui revient aux bases.
Evet, çok değişik yorumları var. Mesela sekizden daha az silindire sahip arabalar...
Oui, il y en a quelques-uns, par exemple, avec des voitures avec moins de 8 cylindres.
Bizim konuklarımız için daha iyi bir fikrimiz var.
De toute façon, on a une meilleur idée, Pour nos célébrités.
- Bunda tahmin ettiğimden daha çok sünger var.
- C'est plus spongieux que je ne le pensais.
0.2 saniye fark var ve benimkinin görünüşü daha iyi.
De 2 centièmes. Et elle est plus belle.
Mülakata ve müfredat dışı ilgi alanlarına daha çok önem veren okullar da var.
Il y a des écoles qui accordent plus de poids aux entretiens.
Olmaz güzelim, daha eklenecekler var.
Je n'ai pas fini. Ce n'est pas prêt.
- Evet. Bir tane daha hakkınız var.
Tu peux en prendre un dernier.
Bitirdiyseniz konuşmamız gereken daha önemli şeyler var.
Quand tu auras fini, on devra parler de choses plus importantes.
"Daha önce hiç görmediğim ifadeler var önümde."
Exprimant des choses que je ne connaissais pas.
En kolay yol bu olurdu. Gerçeklerle yüzleşmek zorunda kalmamak için öfkenin ve acının ardına saklanıyorsun ama sen bundan daha güçlüsün ve yanımda senin gibi bir güce ihtiyacım var.
Ce serait une solution de facilité, de se parer de colère et d'amertume pour ne jamais affronter la vérité, mais tu es plus forte que cela, et c'est le genre de force qu'il faut à mes côtés.
Konsey içinde, halkın haberdar olduğundan daha fazla bir gerginlik var. Ve evet... Eğer şu Anlık Sürücü, dediğiniz gibi işe yarıyorsa yardım etmek için emsalsiz bir pozisyonda olabilirsiniz.
Il peut y avoir un degré de tension au sein du conseil, bien au delà de ce qu'en connaît le public, et oui, si ce blink drive fonctionne comme vous le dites vous seriez en position unique pour aider.
Ama, keşke dediğim yıllarım var tabi, bu işi yapmasaydım, kalan kısıtlı zamanımı daha güzel şeylerle geçirebilirdim. Mesela, kadınların vajinalarından 4 kiloluk objeleri çekip çıkarmak yerine daha güzel şeyler yapabilirdim.
Je préférerais parfois être diminué, car je prendrais ma retraite et j'aurais des occupations plus glamour que l'extraction d'objets de 3,6 kg d'utérus.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]