De ne demek translate French
8,346 parallel translation
- YMÇ'dayız demek. - YMÇ de ne demek?
Ce qui veut dire que nous sommes en CQB.
Gitti de ne demek oluyor?
Comment ça, elle est partie?
- "Gitmemiz gerek" de ne demek oluyor? - Geliyorlar. Gitmeliyiz.
Allez, nous devons aller.
Haber vermeden çıkıp bir şeyleri kontrol etmek de ne demek oluyor?
A quoi tu joues quand tu marches et Surveilles quelque chose dehors Sans appeler?
"Eggs 911" de ne demek oluyor?
Ça veut dire quoi ça, "Œufs 911"?
Öldü de ne demek?
Comment ça?
- Ne demek.
- De rien.
Ne demek.
Pas de souci.
Hayır demek konuşmamak kadar zor değil.
Dire non ne est pas aussi dur que de prendre l'appel.
Demek ki peşimi bırakmalısınız.
Cela m'incite à vous demander de ne plus insister.
Yok öyle demek istemedim. - Ama Genevieve Everidge de biraz... - Yahudi ismi değil mi?
Non, non... je ne voulais... seulement dire que Genevieve Everidge est un... nom goy?
Ne demek hayır?
Pas de préservatifs! Que voulez-vous dire, par "non"?
Neden bahsediyorsun? "Bir rapor varmış" da ne demek?
De quoi vous parlez?
ne demek istediğimi anladın?
Vous voyez de quoi je parle?
tabii, ne demek.
De rien.
Yani kitap onda değil. Bu da demek oluyor ki hâlâ bulmak için şansımız var.
Ce qui veut dire qu'il ne l'a pas, et donc qu'on a toujours une chance de le trouver.
Ne demek onu etrafta istemiyorum?
Comment ça, tu ne veux pas de lui ici?
Ne demek.
De rien.
- Ne demek. - Görüşürüz.
- Pas de problème.
- Bıraktığın için sağ ol. - Ne demek.
- Merci de m'avoir ramenée.
Viral ne demek?
De quoi?
Kizlari da sikmeye calistin mi demek istemiyorum, hayret bir sey.
Je ne veux pas dire "Tu as essayé de baiser les petits?"
O ne demek hiç bilmiyorum.
Je n'ai aucune idée de ce que c'est.
Bir şey demek istemediğini anlamıştım ama zorla söylettim ve hayatındaki en iyi oral seks olduğunu söyledi.
Et je peux te dire qu'il ne voulait rien répondre mais je l'ai forcé, et il a que c'était la meilleure pipe de sa vie.
Bunun ne demek olduğundan emin değilim.
Je ne suis pas sûr de comprendre.
Ne demek.
- Pas de problème.
Ne demek, sen istirahat et.
De rien. Va te reposer.
- Demek istediğim bazen cevap o kadar açıktır ki derine baktığından göremezsin.
Quoi? Je veux dire que parfois, la solution est tellement évidente, qu'on ne la voit pas si on s'y intéresse de trop près.
- Ne demek.
Pas de quoi.
- Üzgünüm de ne demek?
Comment ça "désolé"?
Ne demek istiyorsun sen?
De quoi tu parles?
Çünkü öyle biri olmak ne demek anlamıyorsun.
C'est parce que tu ne comprends pas ce que c'est de vivre avec quelqu'un comme ça.
- Onu demek istemiyorum, bir tanem.
- Il ne s'agit pas de se cacher.
Ne demek istiyorsun? Ne oldu?
De quoi parles-tu?
Ayık olmak ne demek bilmiyorsun orospu çocuğu!
Tu connais pas de gens sobres, connard!
- Bilmem, belki dünyanın sonu Lavon'u unutman demek olabilir.
Je ne sais pas, peut-être... Peut être que la fin du monde est de laisser Lavon partir.
Birine bakmanın ne demek olduğunu biliyorum.
Je sais ce qu'est prendre soin de quelqu'un.
Bekle, onu yakından gözlemleme şansım var derken ne demek istiyorsun?
Attends, que veux-tu dire par "avoir la chance de l'observer de près?"
Efendim? Faturayı bulamıyorsunuz demek.
Vous ne trouvez pas la copie de la facture.
Sadece ne demek istediğini nasıl anlayabilceğimizi bulamadık.
Nous n'avons pas pas essayé de comprendre ce qu'il a à dire.
O aðzýný açma, ne olursa olsun sakýn açma ve bu konuda kimseye tek kelime etme demek istedim bence.
Je crois que je voulais dire ferme ta gueule. et continue à la fermer peu importe ce qu'il se passe. et ne parle à personne de ça.
- Biber gazı lazım değil demek.
Je ne crois pas avoir besoin de mon spray au poivre.
Ne demek bu şimdi?
Le de l'enfer que cela signifie?
Ne demek tuhaf olaylar?
Je vous ai payé 20 dollars. De quoi parlez-vous, de choses étranges?
Ne demek bir süre? Ne kadar zaman?
- Combien de temps?
Hayal edebileceğimden fazla Asya pornosu kiralanan dükkan değilmiş demek sadece.
Ce n'est pas qu'un magasin louant plus de porno asiatique que je ne pourrais imaginer.
Bana göre ironi ne demek öğrenmek istiyor musun?
Tu souhaites connaître ma nouvelle définition de l'ironie?
Ama hayatından vazgeçmen demek değil bu.
Et ça ne veut pas dire que tu dois arrêter de vivre.
Birincisi bu yeminli ifade değil ikincisi de "suçlu değil" savunmasını kullanmak "ben yapmadım" demek değil yalnızca eyalet savcılığının, suçun her unsurunu şüpheye yer bırakmayacak şekilde kanıtlaması gerektiği anlamına geliyor.
N ° 1, ce n'est pas une déclaration sous serment, deuxièmement, plaider "non coupable" ne veut pas dire "je ne l'ai pas fait", mais cela signifie que l'état doit prouver tous les éléments du crime sans l'ombre d'un doute raisonnable.
Ne demek seyahat ücreti?
Qu'entends-tu par "frais de voyage"?
Bu da demek oluyor ki birbirimizi engellemeyi bırakıp Zalman ölmeden önce birlikte çalışmaya başlamalıyız.
Ce qui veut dire qu'on doit arrêter de s'éviter et qu'on commence à travailler ensemble avant que Zalman ne meurt.
de ne oldu 18
de ne var 25
de ne 25
ne demek 1168
ne demek istiyorsun 3675
ne demek istedi 57
ne demek bilmiyorum 27
ne demek istediğini anlamadım 51
ne demek istedin 139
ne demek istiyorsun sen 25
de ne var 25
de ne 25
ne demek 1168
ne demek istiyorsun 3675
ne demek istedi 57
ne demek bilmiyorum 27
ne demek istediğini anlamadım 51
ne demek istedin 139
ne demek istiyorsun sen 25
ne demek istediğinizi anlamadım 16
ne demek istediniz 39
ne demek yani 49
ne demek istiyor 60
ne demek istiyorsunuz 499
ne demek o 72
ne demek hayır 31
ne demek oluyor 42
ne demek oluyor bu 146
ne demek istediğini bilmiyorum 19
ne demek istediniz 39
ne demek yani 49
ne demek istiyor 60
ne demek istiyorsunuz 499
ne demek o 72
ne demek hayır 31
ne demek oluyor 42
ne demek oluyor bu 146
ne demek istediğini bilmiyorum 19