English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ D ] / Devam edebiliriz

Devam edebiliriz translate French

667 parallel translation
Öyleyse oyunumuza devam edebiliriz.
- Alors, nous continuerons notre partie.
- Artık devam edebiliriz.
Kirby a tout le quartier!
Üç yıl sonra, işim tamamlandığında belki kaldığımız yerden devam edebiliriz.
Dans 3 ans, quand j'aurai fini mon travail... nous pourrons peut-être reprendre les choses où nous les avons laissées.
Işıklarınızı yakın ve sahneye doğru döndürün, bu şekilde devam edebiliriz, tamam mı?
Éclairez-nous, qu'on continue!
Talimatlar değişmedi, devam edebiliriz.
Les ordres sont les mêmes, on y va.
Daha ne kadar böyle devam edebiliriz?
Combien de temps tiendra-t-on?
Buna istediğin kadar devam edebiliriz.
Je vais l'attendre avec toi.
Her neyse, artık daha fazla gecikme olmaksızın ve mutlak güvende olarak ilerlemeye devam edebiliriz.
Nous pouvons continuer immédiatement et en toute sécurité.
Kazançlıydık, kazançlı olmaya devam edebiliriz.
On a tout réussi et on va continuer.
Vatandaşların yerleştirilmesine devam edebiliriz. Yani tüm yetişkinler oy hakkına sahip olacaktır. - Teklif bu!
Transformons-la en une réunion regroupant la communauté et tous les adultes pourront voter.
Beraber gezmeye devam edebiliriz.
On pourrait partir encore une fois.
Evlenip yine gülmeye devam edebiliriz. - Örnekler var.
Même si je n'avais pas besoin de toi, tu as besoin de moi pour tenir tes paquets.
Daha ne kadar böyle devam edebiliriz gizlice ucuz otellerde buluşmaya?
A toujours me voir en cachette, tu finiras...
- İşte bu iyi! Ağaç yönünden bir sıkıntımız yok. Devam edebiliriz!
- c'est pas un soucis, ce ne sont pas les arbres qui manquent...
Şimdi sohbetimize devam edebiliriz.
Maintenant, nous pouvons poursuivre notre petite conversation.
Ne geriye dönebiliriz ne de devam edebiliriz.
Nous ne pouvons ni faire demi-tour ni poursuivre.
Hayır, elveda yok... Aramaya devam edebiliriz.
On se téléphone?
Ben bu akşam, şu vatozu keserek incelemeye devam edebiliriz diye umuyordum.
J'espérais qu'on retournerait disséquer cette raie ce soir.
İşlerimizi yapmaya devam edebiliriz ve kimse zarar görmez.
Pourquoi ne pas continuer, c'est moins risqué.
Şimdi devam edebiliriz.
Maintenant nous pouvons proceder aux tests.
Bir arada yaşamaya devam edebiliriz değil mi, Baba?
On restera toujours ensemble, n'est-ce pas, papa?
Şimdi, bize nereden benzin alabileceğimizi gösterirseniz, yola devam edebiliriz.
Où est l'essence? Nous repartons.
Kaldığımız yerden devam edebiliriz, tıpkı eskisi gibi.
Tout va recommencer. Tout redeviendra comme avant.
Düşündüm ki oyuna devam edebiliriz.
Nous pourrions continuer le jeu.
Şimdi eğer kalan iki misafirimiz izin verirse devam edebiliriz.
Maintenant, si nos deux invités le permettent, nous pouvons continuer.
İstersen üstünü giyinebilirsin, istersen biraz daha devam edebiliriz.
Vous pouvez aller vour habiller.
Bir saat 15 dakika daha ileriye gitmeye devam edebiliriz.
Nous pouvons maintenir la propulsion pendant encore 1 heure et 15 minutes.
Ama önemli olan, senin beni görebilmen, benimle konuşabilmen. Ve oradan devam edebiliriz.
Mais ce qui compte, c'est que vous pouvez me voir, me parler, et... qui sait quoi encore?
Birbirimizi, gizli gizli görmeye devam edebiliriz. Hyde Park'ta ıssız banklarda ve banliyö istasyonlarının bekleme odalarında.
On peut continuer à se voir clandestinement sur des bancs isolés à Hyde Park et dans des salles d'attente de gares de banlieue.
Dinamit satın alabilir ve tüneli kazmaya devam edebiliriz.
Nous pourrons acheter de la dynamite pour continuer le tunnel.
Daha ne kadar bu şekilde devam edebiliriz sanıyorsun?
Combien de temps penses-tu que nous pouvons continuer ainsi?
Sonra belki pazarları da çalışabiliriz, belki gece de çalışmaya devam edebiliriz.
Travaillons le dimanche. Et la nuit aussi.
Evet. Herkes burada olduğuna göre dosyanıza devam edebiliriz.
Je vais vous relir le document...
Süitte tatlı yiyerek devam edebiliriz.
On prendra le dessert à l'hôtel.
Sohbete devam edebiliriz.
On pourra continuer à parler.
Pekala, Walter, devam edebiliriz.
Très bien Walter. Écoute ça.
Komiser, yola devam edebiliriz.
Shérif, on est prêt à partir.
- Yüreğimle öğrenebilirim, evet. Ama Birliğe üye olmasan nasıl yolumuza devam edebiliriz? Kimse bize yol göstermeden?
Je vais le mémoriser, mais à quoi ça sert si on n'a pas de parti, personne pour nous guider?
Şimdi işimize devam edebiliriz...
Maintenant, on peut s'y mettre.
Ya bu gece kalmak için, ya da bir şeyler yemek için durabiliriz. Veya dümdüz devam edebiliriz.
On peut s'arrêter pour la nuit, ou pour manger.
Muhabbetimize orada devam edebiliriz.
Nous continuerons cette conversation là-bas.
Her ne kadar görevimizi tamamlamak zor hale gelse de... sizden bu bayanın ve benim buradan... ayrılmamıza izin vermenizi talep ediyorum böylelikle tek başımıza devam edebiliriz.
Et Peace pourrait l'être aussi. Je demande la permission de prendre la fille, et tous deux... de tenter d'achever notre mission seuls... bien qu'elle semble vouée à l'échec désormais.
Artık devam edebiliriz.
Autant commencer.
Lombardy'daki arsamı satıp Foissy'de seninle birlikte yatacağım. Böylece gülmeye devam edebiliriz.
Je revends mon caveau en Lombardie et je viens avec toi dans la merde à Foissy, pour rire encore.
Bir süre daha böyle devam edebiliriz.
On peut continuer à vivre comme on l'a fait jusqu'à présent.
Tartışmamıza devam edebiliriz.
Nous continuerons la discussion.
Müzakerelerin sona erdiğini düşünmüştüm. Tartışmaya gelecek hafta devam edebiliriz.
La séance est ajournée, remettons le débat à la semaine prochaine.
Şampanyalarımıza banyodan sonra da devam edebiliriz.
J'espère avoir suffisament de champagne pour terminer ce bain.
Artık devam edebiliriz.
Continuons.
Bu şekilde yaşamaya nasıl devam edebiliriz, bilmiyorum.
La vie va devenir intenable.
Şimdi dövüş izlemeye devam edebiliriz.
- Continuons la répétition!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]