English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ D ] / Devamlı

Devamlı translate French

3,512 parallel translation
Katılıyorum. Bunu devamlı yapmayalım zaten.
Il ne faut pas tomber dans la routine.
Bu sokaktaki her kadın devamlı olarak ban mükemmel kocaya sahip olduğumu söyleyip duruyor.
Les femmes de cette rue passent leur temps à me dire que j'ai un mari parfait.
Peki, sabahın birinde devamlı Walker konusuyla uğraşmana ne demeli?
À 1 h, elle ne parlait que d'Annie.
Devamlı seni izliyor olacağım.
Je saurai où tu es.
Kolombo'ya ulaştığında devamlı takip edildiğini farz edeceksin.
Dès votre arrivée à Colombo, considérez-vous toujours filés.
Benim babam devamlı yeni kız arkadaşıyla birlikte.
Mon père passe tout son temps avec sa petite amie.
Burnun devamlı akıyor. Midene kramplar giriyor.
ton nez te démange, t'as des crampes d'estomac.
Devamlı sana yük olan bir kız arkadaşın var da, ondan.
Sa petite amie le tient en laisse.
Neden devamlı benim üzerime geliyorsun?
Pourquoi vous me harcelez?
Oh, öyle mi? O zaman neden beni devamlı terfi ettiriyorlar.
Vraiment, alors pourquoi j'ai des promotions?
Devamlı morali bozuk.
Bonjour la déprime.
Performans raporları iyi, devamlı terfi almış.
Bonnes évaluations, promotions.
Devamlı karnımla konuşuyor.
Il parle à mon ventre sans arrêt.
Bana göre insanların devamlı bakmasından bıkmıştır.
Elle doit être lassée qu'on la regarde.
Bana devamlı orkide gönderdin, fakat bu annenin sevdiği çiçek.
Tu m'en offres, mais ce sont les préférées de ta mère.
Ben de seni devamlı sevdim.
Je t'ai toujours aimée aussi.
- Evet. İşi devamlı aile içinde devam ettir.
- Tout se fait en famille.
Soğutma olmadığında, devamlı ısı yayıyor.
Ça dégage de la chaleur en permanence, sans se refroidir.
Sana bir soru sorabilir miyim? Neden benim arabamı devamlı sen kullanıyorsun?
J'ai une question : pourquoi conduis-tu toujours ma voiture?
Olaya uzun vadeli olarak bakarsak... ve devamlılığa öncelik verirsek..... benim insanlı Mars görevi için verdiğim önerinin maliyeti...
Avoir une vision à plus long terme... et se concentrer sur la viabilité de ma proposition de peupler Mars.
Devamlı telefonla görüştüğünüzü sanıyordum.
J'ai pensé que vous parlé au téléphone tout le temps.
Burada devamlı doğaçlama oynuyoruz.
- On est assez fort en impro ici...
Bize 777'nin yerini ve hızını devamlı söylemeni istiyorum.
Nous tenir au courant de la position et de la vitesse de 777.
Aslında, numaranı sormak için Gun Wook'la devamlı irtibattaydım ama ona ulaşamadım.
mais... je n'ai pas pu le joindre.
Ve çalışırken devamlı konuştuk.
Et pendant tout ce temps, on discutait.
Derste ona bakıyordum devamlı.
Je me suis surpris à la dévisager en classe.
Nefret etmiyorum. Devamlı onu düşünüyorum.
Je n'arrête pas de penser à elle.
Devamlı telefonla aradı.
Il n'arrêtait pas d'appeler.
- Psikolojik siklotimi bozukluğu duygusal gelgitler, hiperaktivite ilgisizlik, devamlı mutsuzluk hali ve cinsel isteksizlik.
La cyclothymie : Période d'euphorie et de dépression, hyperactivité, perte d'intérêt et / ou de plaisir, absence de libido.
Lisansüstü programına başvuracağını söyleyip duruyor böylece gözü devamlı benim üzerimde olabilecekmiş.
Elle dit qu'elle va s'inscrire aussi pour me surveiller.
Her gün işte şu adamları dinliyorum ve devamlı garajlarının önündeki yolu döşemekten bahsediyorlar.
À mon travail, j'entends des hommes qui ne parlent que du pavage de leurs allées.
Devamlı kontrol ediyordum, eğer biraz hızlı gidiyorsam hemen yavaşlıyordum. Ama...
En général, je regarde le compteur et si je vais trop vite, je ralentis, mais dans votre rue, je n'ai pas regardé.
Potts, sen arkada devamlı Freddy'i koruyacaksın.
Potts, à l'arrière. Vous couvrirez Freddy.
Neden devamlı insanlara iyilik yapıyorsun ki?
Pourquoi tu aides tout le monde?
Ben sadece uğramak istedim, o geceden beri devamlı gelmek, ve sana ne kadar üzgün olduğumu söylemek istedim.
Je voulais juste passer pour, et j'avais l'intention de passer, depuis cette fameuse nuit, et je voulais juste vous dire à quel point je suis désolé.
Koridorda kulak misafiri olduğum hararetli, isyancı konuşmalardan ve devamlı fısıldamalarından.
Leurs propos de rebelles glanés dans les couloirs. Ils chuchotaient souvent.
İntikam almak için asla bu kadar ileri gitmezdim ama bu ulusun devamlılığını sağlamak için her şeyi yapardım.
Je n'irais jamais aussi loin par vengeance. Mais pour assurer la survie de la Nation, je suis prêt à tout.
Devamlı böylesin, dırdır ediyorsun.
Tu as toujours été comme ça, à faire des histoires.
Kendi geçimlerini sağlamak için mücadele gösteren ve bu konuda suçlu hissetmeyen kişiler adına söyleyeyim o devamlı alan ama karşılığında topluma hiçbir şey veremeyen asalaklardan bıktık.
Je parle au nom de ceux qui ont dû se battre pour s'élever et qui ne s'en sentent pas coupables. Nous en voulons à ces tire-au-flanc qui prennent sans jamais donner en retour.
Devamlı ailemin kim olabileceğini düşünürdüm.
Je m'inventais des parents imaginaires.
Artı, devamlı istediğin motosikleti almayı düşünüyorum.
Je pense aussi à t'acheter cette moto dont tu rêves depuis longtemps.
Yani, devamlı ekibinin ne kadar özel olduğunu söyleyip duruyorsun, Rosen.
Je veux dire, tu m'as toujours dit combien ils étaient spéciaux, Rosen.
Göremiyorsunuz ama dudaklarım devamlı titriyor.
Ça se voit pas mais ma lèvre tremble.
Trevor arıyor. Ben hallederim. - Devamlı arıyor.
- C'est Trevor, laisse je vais gérer ça.
İnsanların devamlı sana bakmasıyla nasıl başa çıkabildin? İnsanların bana bakması mı?
Comment tu gères ça, comment tu fais avec tous ces gens qui ont leur regard braqué sur toi tout le temps?
Sparta fikrinin nereden çıktığına gelirsek Grand Prix formatını devamlı incelerdim ve yardımcı olmaları için bu adamları buldum.
Quant à l'idée du Sparta, c'est parce que j'ai voulu créer un Grand prix. Alors j'ai pisté ces 2 mecs.
İkiniz de devamlı komutlarıma uyun ve devamlı kendinizi koruyun.
Promettez d'obéir à tous mes ordres! Protégez-vous à tout moment.
Devamlı komutlarıma uyun ve devamlı kendinizi koruyun.
Obéissez à mes ordres et défendez-vous.
Devamlı komutlarıma uyun ve devamlı kendinizi koruyun.
Obéissez à mes ordres. Défendez-vous.
- Devamlı mı? - Evet.
Embauché?
Seni devamlı haberdar ederim.
Je te tiens au courant.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]