Diyecekler translate French
602 parallel translation
Kendi kendilerine şöyle diyecekler :
Ils penseront que quelque chose ne tourne pas rond.
- Berber koltuğu gibi. "Son sözün?" diyecekler.
C'est comme le fauteuil du coiffeur.
Üzülerek sana söyle diyecekler...
Ils sont capables de vous repprocher avec le visage triste :
Bana "erkek avcısı kadın" diyecekler. Topluma karşı suçlu olduğumu söyleyecekler.
On me traitera de vamp, d'ennemie publique, d'obstacle au progrès.
Öyle diyecekler. Ateş et, ve yeniden buranın efendisi ol.
Tirez et vous serez à nouveau le maître ici.
Seth'in, kızının düğününde bulunmaması hakkında, kim bilir neler diyecekler?
Que penseront ces gens de l ´ absence du père de la mariée?
Buradaki herkes sizden şüpheleniyor. Buna kışkırtma diyecekler.
- On vous croit tous coupable.
Acaba o ve İsveçli birbirlerine şimdi ne diyecekler.
Qu'est-ce qu'ils vont trouver à se dire?
Ya Dickie için ne diyecekler? Beni severek aptallık mı etti yani?
Et que disent-ils de Dickie, l'imbécile qui m'a aimée?
Keşke Touranga'dan hiç ayrılmasaydık diyecekler.
Ils regretteront d'être venus.
Bakalım polis merkezinde ne diyecekler?
On verra ce qu'ils en diront au quartier général.
- Onlar da, "Tabii Bowie" diyecekler.
- lls vont être d'accord.
"İş daha iyi yapılacak." diyecekler.
ils diront que Ie travail sera mieux fait.
Herkese o şişeden bir bardak ver bakalım ne diyecekler.
Sers un verre à tout le monde et voyons ce qu'ils disent.
- İki adam diyecekler.
Eux diront : deux hommes.
O rehineleri idam ettirdikten sonra size ne diyecekler acaba?
Je me demande comment ils vous appelleraient après l'exécution de ces otages.
Zaman giderek tükenirken keşke Stanton'un çatlaklığından oluşan bir filomuz olsaydı diyecekler.
Le peu de temps qui reste, Ies rendra jaloux des folies de Stanton.
Okulda saçına ne diyecekler?
Que diront les gens de l'école quand ils verront vos cheveux?
Adam ümitsizce karısını kurtarmaya çalışıyor diyecekler, gerçek de bu zaten.
La police n'en croira rien et n'y verra qu'un homme essayant de sauver sa femme.
Diyecekler ki :
On dira :
İşte o zaman köyün ileri gelenleri ne diyecekler!
Que diront alors les Anciens!
Şöyle diyecekler : "İşte, katil Toro."
On dira "Voilà Toro le tueur!"
İnandırsan bile,... mek yerine, onu boşasaydın, diyecekler, bu kadar.
Mais ils pourraient dire qu'il fallait divorcer c'est tout, au lieu de...
Onun derdi nedir? " diyecekler.
II n'aime pas les femmes. "
Yakında, uyanmaya başlayıp pencerelerini açacaklar ve diyecekler ki :
Ils vont tous se réveiller, ouvrir leurs fenêtres et dire...
- Başını derde sokarsan, Bayan White'a deli diyecekler, ama ikiniz birden içeri tıkılmış olacaksınız.
- Si vous vous mettiez dans un sale cas, Mme Blanc passerait pour folle, mais elle et vous seriez enfermées.
- Ne diyecekler çok merak ediyorum. - Kimler?
- Ils vont être bien étonnés!
Acaba bugün okula gitmeyince arkadaşlarımız ne diyecekler?
Que diront nos amies en ne nous voyant pas arriver?
Şimdi bakalım Naziler hakkında neler diyecekler, ha?
Voyons ce que les nazis en disent.
Diyecekler ki :
Ils nous diront :
Bir gün, "O kaba adamı bir daha görme." diyecekler.
Ils vont vous dire : "Ne vois plus ce garçon vulgaire".
Görecekler ve anlayacaklar ve "Bir sineğe bile zarar vermiyor." diyecekler.
"Elle ne ferait même pas de maI à une mouche!"
Manşetlerde "Gangster ölüm saçtı" yazdığında diyecekler ki :
Quand les voisins liront : "Gangster tué", ils s'exclameront :
Yine anarşistler imla bilmiyor diyecekler!
Salope! On va encore dire que les anarchistes ont pas d'orthographe.
Ona "bambu ronin" diyecekler.
Le ronin au sabre de bois!
Belediyeye git. Bakalım ne diyecekler?
Allez à l'hôtel de ville et voyez ce qu'ils disent.
Onlar için yaptığınız bunca fedakarlık için size "Sağ ol anne" diyecekler.
Ils diront : "Merci, maman, pour tout..."
Bu mesele ben hiç arzu etmediğim halde mahkeme salonuna düştü. İnsanlar hapisten kurtulmak için bu evlilik yapıldı diyeceklerdir. Şöyle diyecekler :
Et vu que l'affaire est arrivée devant le tribunal et que le mariage aurait lieu en prison
Frau Schmidt ve Franz ne diyecekler?
Que diront Frau Schmidt et Franz?
Bu Gina Romantica diyecekler.
C'est Gina Romantica. "
Yapabildiğimizin en iyisini yaptık. " diyecekler.
On a fait ce qu'on a pu. "
Ama ertesi gün geri dönüp, o vazoyu paramparça edecekler ve şöyle diyecekler :..
Demain, ils reviendront et la briseront.
"Vay canına" diyecekler.
Ils diront...
Hakkında yazarlarken Val Verde'de bitti diyecekler.
On va écrire dans les journaux que Val Verde est la fin de tes exploits.
Bir gün yavaş yavaş ben de toprağın altına gireceğim ve Westminster'de başka birine diyecekler "Kral çok yaşa" diye.
Un jour je me baisserai trop lentement et à Westminster... on criera "Vive le roi" pour quelqu'un d'autre.
" Uyun bu söze ve yerine getirin buyrukları çünkü bu sizin erdeminizdir ve bunları duyan uluslar şöyle diyecekler :
"Conserve-les. Pratique-les. " Ce sera ta sagesse au yeux des nations...
Bana Çin ajanı diyecekler.
Ils m'appelleront un agent chinois.
İnsanlar, "Niko ve Dimitri'nin dükkânında boyalı inekler var." diyecekler.
Tout le monde dira : "Niko et Dimitri ont des vaches sur les murs".
Ve soracaklar, kim bu kadar özel ki orada ve o gece bir çığlık duyulacak otel yakınında insanlar soracak bu otel neden korundu diye şafakta ben çıktığımda kapıdan diyecekler ki, demek o burada yaşadığından.
On se demandera : "Qui peut bien habiter là?" On se demandera :
"Johnny Nolan'ın nasıl şarkı söylediğini duydunuz mu?" diyecekler.
On parlera de Johnny Nolan!
Bana muhbir diyecekler.
Ils me traiteront de donneur.
diyeceğim 131
diyecektim 49
diyecek 78
diyecektin 16
diyeceksin 119
diyeceğim şu ki 17
diyecektim ki 23
diyeceğim ki 17
diyeceksiniz 34
diyeceğiz 40
diyecektim 49
diyecek 78
diyecektin 16
diyeceksin 119
diyeceğim şu ki 17
diyecektim ki 23
diyeceğim ki 17
diyeceksiniz 34
diyeceğiz 40