Diyor translate French
18,760 parallel translation
Paranızı tutup yeni bir araba almalısınız diyor.
Il dit que vous devriez en changer.
Timsah derisi pek şık olmaz diyor.
Il dit que du croco, ça va jurer.
Yok artık yani, teşvik diyor.
De la sollicitation!
- Yalan detektörüm diyor.
C'est son détecteur de mensonges.
- Sürekli doktor çağırma diyor. - Tahmin edeyim yine ofise gitti.
- Il ne veut pas de médecin.
Bilmiyorum, terli insanlar öyle diyor. Hadi
J'en sais rien, les gens en sueur disent ça.
Bunlara "buluş" diyor ve gerçekten çok zekice şeyler ancak ne yazık ki müziği dayanılır türden değil.
Il les appelle "ses inventions", et elles sont vraiment ingénieuses, mais j'ai bien peur que sa musique ne soit pas faite pour durer.
Hanımefendi "Gözden ırak olan, gönülden ırak olur." diyor.
Madame dit : "Loin des yeux, loin du cœur."
Bana yaşlı diyor.
Il dit que je suis vieux.
Var biliyorum ama, çıkmak diyor.
Je sais qu'il en a, mais y a t-il...
İçimden bir ses eğer bakmaya başlarsan bir sürü arama izni bulursun diyor.
Quelque chose me dit que si je regarde, je vais tomber sur un tas de mandats d'arrêt en cours.
Diyor ki Ajanları, Urca De Lima altınının kayda değer bir kısmının, onlar farketmeden kaçabilmek için,
Leurs espions avaient eu vent d'une série de transactions visant à échanger une grande partie de l'or de l'Urca
Mest olmuş seyirciler, kollarını açmış ona hoş geldin diyor gözü dönmüşçesine iletişim kuruyor, söylediği her söze tutunuyorlardı.
Un public en extase l'accueillant à bras ouverts, passionné par chacun de ses mots.
Ne diyor?
Que dit-il?
Diyor ki "Yok."
Il dit : "Non."
- Doktorlar, bir daha takılamayabilir diyor.
Les docteurs disent qu'il ne traînera peut-être plus jamais.
Çalıştığın yerde sana beni uyandır diyor muyum?
Je ne vais pas à votre travail vous dire de me réveiller.
Şeytan diyor ki, git şu mozoleye!
J'ai déjà à moitié envie d'aller à la crypte!
Gitar çalan bir koyun ve "Rock'çı koyunum!" diyor.
Une brebis avec une guitare qui dit : "T'es une bêê-te!"
Herkes Chub diyor çünkü şişkoyum.
Mais tout le monde m'appelle Chub parce que je suis gros, voyez.
Kimileri yüzde on diyor ama yüzde yüz diyen de var.
Certains avancent le chiffre de 10 %. Et d'autres disent que ça pourrait être 100 %
Leonard, buna "Hayatın dokunaklılığı" diyor.
Leonard y voit le côté poignant de la vie :
Birçok kez denemiş ama vazgeçmiş. Ama diyor ki : ... o kadın olmadan yaşayamazmış, öyle söyledi.
Il a essayé et renoncé une dizaine de fois, mais là, il ne peut plus vivre sans l'autre, m'a-t-il dit.
Buna "10 Bin Saat Kuralı" diyor.
Il appelle ça : "La règle des 10 000".
Hangi memur diyor bunu?
Qui parle?
Sınırlarla ilgili sorunları var diyor, değil mi?
J'ai du mal à respecter les limites, c'est ça?
Onun gibi bir şey diyor.
Quelque chose comme ça.
İçimden bir ses hiç bir şey fark etmeyecek diyor.
Une part de moi sent comme si ca n'allait faire aucune différence.
- Bunu kadere meydan okumaya çalışan adam diyor.
Dit par un homme qui est capable de le défier.
Ted, sert bir el sıkışma güçlü karakter yansıtır diyor.
Ted dit qu'une poignée de main ferme est signe d'un fort caractère.
- Derdin ne senin? - O attı. - Bu küçük adam doğru diyor.
Qu'est-ce qui va pas avec toi?
- Hava durumu ne diyor? - Liz?
- La météo annonce quoi?
Evet, herkes böyle de diyor. Hiç bu kadar ilgi çeken bir hasta görmemiştim.
Vous savez, je n'ai jamais vu un patient recevoir autant d'attention... surtout pour lorsqu'il ne le mérite vraiment pas.
Bu Tanrı tam olarak ne diyor?
C'est une bonne question, Mulder.
- Bu adamlar ona Sparta Virüsü diyor.
C'est ce que ces hommes appellent le virus Spartiate.
- Ne diyor? - Ne?
- Qu'a-t-il dit?
- Lastiğiniz patlak diyor.
- Nous avons un pneu à plat.
Channel 4 bana garaj kahramani diyor.
Vous savez, Channel 4 m'a surnommé le héros du capot.
Diyor ki, Sevgili Jess, her parti için uçup gelecek halim yok.
Il dit : " Chère Jess, je ne peux pas venir à chaque fichue soirée.
Eger koçu taniyorsaniz aynen bu sekilde "Dügün" diyor.
Si vous connaissez Coach, c'est exactement comme ça...
Sonra "Leonard Nimoy için de aynısı geçerli" diyor.
Et ensuite : "Même chose pour Leonard Nimoy."
- Tayland polisi ne diyor?
Que dit la police royale thaï?
- Nick, iyiyim diyor.
Nick dit qu'il va bien.
Herkes öyle diyor.
Tout le monde le fait.
Şef diyor ki...
Le policier a dit...
Babam öyle diyor.
C'est ce qu'a dit mon père.
- Ne diyor?
- Qu'est-ce qu'il dit?
"Hem de ne anılar," diyor.
Un paquet, dit-il.
Rica ederim diyor.
Il dit : "De rien".
Kadın ona "Miller" diyor.
Elle l'appelle "Miller".
İç güdülerin ne diyor?
Que te dit ton instinct?
diyorsun 241
diyorum 468
diyorsunuz 82
diyorum sana 34
diyorum ki 259
diyorlar 355
diyor ki 279
diyorlar ki 68
diyorsun ki 51
diyoruz 105
diyorum 468
diyorsunuz 82
diyorum sana 34
diyorum ki 259
diyorlar 355
diyor ki 279
diyorlar ki 68
diyorsun ki 51
diyoruz 105