Diğeri ise translate French
471 parallel translation
Bir tanesi üzüldüğüm zamanlar için, diğeri ise çok üzüldüğüm zamanlar için.
L'un est au cas où je suis triste et, l'autre est au cas où je suis vraiment triste.
Diğeri ise ; yolculuğun sonunda halletmeyi planladığım özel bir mesele.
L'autre est une affaire personnelle que je réglerai au bout du voyage.
Diğeri ise kendisini doğaya bağlı hayvani hareketlere sürükleyen güdülerinin etkisi altındadır...
L'autre cherche à exprimer les pulsions nées de la relation trouble qui le lie viscéralement à la terre.
Biri kılıçla, diğeri ise kalemle.
Les uns, par l'épée, les autres, par la plume.
Diğeri ise bu parayı ona geri ödeyebilecek miyim?
Et comment vais-je pouvoir le rembourser?
Diğeri ise köprünün bu tarafında, eski bıçkı evinde.
L'autre poste est de ce côté, dans la scierie.
Bir diğeri ise titriyordu, hatta başı bile sallanıyordu.
Un autre tremblait, même sa tête s'agitait.
Bu, biri bildiğimiz, diğeri ise yaşamını ve hayal gücünü savaşın biçimlendirdiği... genç bir pilotun zihnindeki, bilmediğimiz iki dünyanın hikâyesidir.
Voici l'histoire de deux Mondes le nôtre et un autre qui existe dans l'esprit d'un jeune pilote dont la vie a été bouleversée par la guerre.
Diğeri ise atlamayıp kendini direkt suya bıraktı ve geberip gitti.
L'autre ne sauta pas et tomba mort.
Soldaki kutu kadınlar için, diğeri ise erkekler için.
A gauche pour les femmes, à droite pour les hommes.
Diğeri ise o başkaları gibi, sadece seçkindir.
Et l'autre, c'est comme s'il est comme tout le monde, mais... supérieur.
Diğeri ise artık çiftliği kasabadan idare ediyoruz. Evden idare etmek için fazla büyük hale geldi.
Non seulement nous sommes mieux vêtus, mais nous vivons en ville.
Diğeri ise, bir doktor.. onun özellikleri farklı.
Et l'autre, le médecin, tu as vu ses traits...
Birisi bir nehir, diğeri ise göl.
L'une est comme un torrent, l'autre comme un lac.
Diğeri ise, doktorun yardımı olmadan yaşıyamıyacak olan bir hasta... O da soyuyor ve yalan söylüyor.
L'autre homme tombe malade et mourrait si ce n'était d'un médecin... qui le guérit - pour voler et mentir de nouveau.
Evliliğin iki unsuru vardır : Biri ruh, diğeri ise beden.
Le mariage doit être consommé par l'esprit et par la chair.
Diğeri ise yer altındadır.
l'autre souterraine.
Diğeri ise sevdiğim adam.
L'autre est l'homme que j'aime.
Diğeri ise ortağıma aitti.
Et l'autre, le nom de mon partenaire.
Böyle kocaman bir göbeği var bir bacağı ince diğeri ise hayvan gibi kalın!
Elle a un bide gros comme ça. avec une jambe maigre et l'autre énorme.
Diğeri ise sahtekarlık.
Et la malhonnêteté.
Diğeri ise orijinal programında gezegenlerden aldığı toprak örneklerini sterilize etmesi gerekiyormuş, herhalde kolonileştirme için bir hazırlık.
L'autre était programmée pour stériliser des échantillons de sol d'autres planètes, en vue de les coloniser, sans doute.
Biri girişin orada, diğeri ise arkada.
Un à bâbord, un à tribord.
Arkadaşın biri kitap yazmaya devam eder, diğeri ise yazmaz.
L'un continue à travailler, l'autre se retrouve au chômage.
Diğeri ise Alfred Russel Wallace'dı.
L'autre était Alfred Russel Wallace.
Bir diğeri ise amonyak.
L'ammoniaque en est un autre.
"Biri Kuzey Kutbu'nda, diğeri ise,... Ekvator'da bulunan iki insan düşünün."
" Pensez à deux hommes, sur la terre, un au pole nord, un à l'équateur.
Biri İngiltere'de doğan William Shakespeare'di,... diğeri ise İtalya'da doğan Galile idi.
Un était William Shakespeare, en Angleterre, l'autre était Galilée en Italie.
İçlerinden biri Papa'nın kardeşi, diğeri ise yeğeniydi.
Un d'entre eux était le frère du pape et un autre était le neveu du pape.
Bir tanesi sade, diğeri ise içi çift kremalı.
Une normale et une au double fudge.
Diğeri ise tutarsız biriydi.
Et le troisième irresponsable.
Bunlardan biri Reichenbach'ın orjinal kolaeksiyonu... Diğeri ise Elmyr'in macaristandan getirttiğini iddia ettiği koleksiyon. - ailesindenmiş.
celle de Reichenbach était vraie, l'autre, selon Elmyr, venait de Hongrie de sa famille.
Bir diğeri ise, içine fare sokulmuş bir vajinanın dikilmesidir.
A une autre, on coud une souris vivante dans le vagin.
Sadece onların oynadıkları oyunu gördükten sonra, biri matador gibi görünerek, diğeri ise boğa rolü takınarak, işte o zaman yalın bir biçimde Montoya'nın yalan söylediğini anladım.
Après les avoir vus jouer au matador et au taureau, j'ai su de manière formelle que Montoya mentait.
diğeri ise, tabutta bir ceset olmak
De l'autre, un tas de terre jaune et un cercueil.
Fan Yunshan, şube şefi diğeri ise hayatımı kurtardı
Des amis. Fan Yun-shan est le chef de notre branche.
Diğeri ise hayatımı kurtaran kişi için
Dommage qu'ils se nomment Tang.
Yavru büyücüler mıknatısın zıt kutupları gibiydi... birisi sürekli kendisine çekiyor... diğeri ise geri çeviriyor, yanına yaklaştırmıyordu.
Les bébés sorciers étaient polarisés comme des aimants... l'un attirant avec une force magnétique... l'autre repoussant et impossible à approcher.
Diğeri ise manevi zorunluluk.
J'y suis aussi allé par obligation morale.
Biri onun en kötü, diğeri ise en iyi yanıyla ilgili olur.
L'une vous démontrant son pire côté et l'autre son meilleur.
Diğeri ise larva safhasında serbestçe yüzüp, ergin safhada ise kendisini okyanus tabanına sabitleyen bir dala ayrıldı.
Une autre à une créature qui, à l'état de larve, pouvait nager... mais qui, adulte, était fixée aux fonds marins.
Diğeri ise aynen bu şekilde yaptı.
Et l'autre, il a fait comme ça.
- Hepsi hepsi Ölçüm meselesi. eğer odalar birbirinin ayni ise, sanırım bu da diğeri kadar güzeldir.
C'est une question de mesures et si ces pièces sont identiques... j'imagine que celle-ci vaut tout autant qu'une autre.
Digeri ise galiba bir çocuk.
L'autre est un enfant.
Eğer altı Çinli Las Vegas'ta bir trenden inerse ve iki tanesi bir akvaryumun içinde yüzüstü yüzerken bulunursa kim olduklarını belirlemek için elimizdeki tek şey iki adet telefon numarasıysa bunlardan biri Plaza 0-0000, ve diğeri de Columbus 0-1492 ise tren Palm Springs'e saat kaçta varmıştır?
6 hommes descendent du train á Las Vegas. On en retrouve deux flottant entre deux eaux dans un aquarium. Pour les identifier, on n'a que deux numéros de téléphone :
Diğeri ne işe yarıyor?
A quoi sert l'autre interrupteur?
Bir tanesi bendim ve diğeri ise sensin.
Nous en faisons partie.
Uzmanlıklarımdan birisi silahlar ise bir diğeri de askeri propaganda.
Je suis expert en armement, ainsi qu'en propagande.
Bilirsin ki, bu dünyada yapmayı sevdiğim sadece üç şey var. Bunların ilki aşk yapmak, diğeri sarhoş olmak ve sonuncusu ise banka soymak.
Il y a trois choses que j'aimerais vraiment faire, l'amour... boire et braquer des banques!
Biri tetiğe diğeri de tetikleme mekanizmasına bağlı. Bir diğeri tetik muhafazasına, öbürü ise bu üçüne bağlı.
Le 1 er mène à la détente, le 2e au mécanisme de la détente, le 3e au cran de sûreté et le 4e aux trois autres.
Diğeri ise asıldı.
D'autres ont été pendus.
işe yaradı 291
işe gidiyorum 30
işe yaramaz 340
işe yarar 73
işe yarar mı 34
işe yaramazlar 21
işe yaramıyor 223
işe geç kaldım 21
işe gitmem lazım 28
işe yaramayacak 101
işe gidiyorum 30
işe yaramaz 340
işe yarar 73
işe yarar mı 34
işe yaramazlar 21
işe yaramıyor 223
işe geç kaldım 21
işe gitmem lazım 28
işe yaramayacak 101
işe yarıyor 218
işe yaramadı 112
işe yarayacak mı 29
işe yarıyor mu 48
işe yararsa 16
işe yaradı mı 49
işe yarayacak 86
işe gitmeliyim 40
işe yaramazsa 22
işe yarayacaktır 19
işe yaramadı 112
işe yarayacak mı 29
işe yarıyor mu 48
işe yararsa 16
işe yaradı mı 49
işe yarayacak 86
işe gitmeliyim 40
işe yaramazsa 22
işe yarayacaktır 19
işe yarayabilir 73
işe koyul 52
işemem lazım 42
işe bak 97
işe dönmeliyim 23
işe alındın 47
işe dönelim 19
işe koyulun 35
işe koyulalım 99
işe koyul 52
işemem lazım 42
işe bak 97
işe dönmeliyim 23
işe alındın 47
işe dönelim 19
işe koyulun 35
işe koyulalım 99