Dün sabah translate French
741 parallel translation
Dün sabah.
Hier matin.
Dün sabah mı ayrıldı?
II est parti hier matin...
Dün sabah Liverpool'daydım. Neden veya nasıl, hiç bilmiyorum.
Hier, je me suis trouvé à Liverpool.
Dün sabah, Laura'nın cesedi bulunduktan sonra çavuş McAvity ve Schultz tarafından sorgulanmıştım ve onlara şöyle demiştim :...
J'ai été interrogé hier matin par les sergents McAvity et Schultz. J'ai déclaré :
- Dün sabah.
Hier matin.
Dün sabah, şans eseri... bir mahkûmun, adı saklı eski düşmanının... soluğu İngiltere'de aldığını duydum.
Hier, j'ai appris par hasard... que le vieil ennemi d'un évadé dont on taira le nom... le savait ici.
- Dün sabah... Doğu Nehri'nde yüzen bazı çocuklar bir ceset bulmuşlar.
Hier, des gamins ont trouvé un corps dans l'East River.
Dün sabah David'in Philip'le telefonda konuştuğunu duymuştum.
Je pensais avoir entendu David au téléphone avec Phillip hier.
- Dün sabah.
- Non, hier.
Dün sabah, Pentonville hapishanesinde.
Hier matin, à la prison de Pentonville.
Elbette siz müvekkili değildiniz, ve onu az tanıyordunuz..... peki dün sabah onu ne için görecektiniz?
Vous n'étiez pas un de ses clients et le connaissiez à peine, mais... pourquoi teniez-vous à le voir, hier matin?
- Ne zaman döndün? - Dün sabah.
Quand es-tu rentrée?
- Kadın dün sabah 6.00'ya kadar...
- Elle n'a jamais quitté l'appartement...
Bayan Thorwald'un dün sabah 6.00'da
Que Mme Thorwald est partie à 6 h du matin
Dün sabah onunla evden ayrıIan Bayan Thorwald değildi.
Que ce n'est pas Mme Thorwald qui est partie avec lui hier.
- Dün sabah mı?
C'est-à-dire hier matin?
Dün sabah Pasifik'ten gelen bir sinyal Force 316'daki göreviniz için geçici transferinize izni verdi.
Nous avons reçu un message du Q.G. de la zone Pacifique... autorisant votre transfert temporaire au sein du Corps 31 6.
Dün sabah gerçekleşen saldırı Fransa'nın onuruna leke sürmemiştir. ve bu ulusun askerleri için de utanç kaynağı olmamıştır.
L'attaque d'hier n'entache en rien l'honneur de la France, pas plus qu'elle n'expose à la disgrâce les soldats de ce pays.
Dün sabah senin olmadığın zaman içeriye girdiler.
Ils y sont allés hier matin, pendant votre absence.
Bak, dün sabah 9 : 30'da buradan ayrıIdım. - Değil mi?
À 9h30, hier matin, je suis sorti d'ici.
Dün sabah benimle Harrington'u taburcu ettiler.
Hier matin, Harrington et moi sommes sortis d'ici.
Dün sabah buradan ayrıIdığında yalnız başına ayrıIdın.
Personne d'autre. Tu es sorti d'ici hier, seul.
Bak, dün sabah olan her şeyi sana kronolojik olarak açıklayayım.
Je te dirai ce qui s'est passé depuis hier matin, chronologiquement.
- Dün sabah 44 kişinin yüzüne baktım.
J'ai regardé les 44 visages.
Dündü! Dün sabah.
C'était hier matin.
Söylemem gereken bir başka şey de, antenimiz yıkıldığı için dün sabah yola çıkan şileple irtibat kuramıyoruz.
Je dois aussi vous dire qu'en raison de la chute de notre tour de radiotéléphone, on n'a pas pu contacter le cargo qui est parti hier.
Dün sabah hiç açıklama yapmadan gitti.
Elle est partie hier matin sans explications.
Yanlış mı hatırlıyorum yoksa dün sabah da buradan geçmedin mi?
C'était toi hier matin? Bien sûr.
- Ne? - Evet efendim, dün sabah!
Hier matin.
Daha dün sabah tanışmıştık.
On s'est connus hier.
Dün sabah kardeşin öldü.
Ton frère est mort. Hier matin.
Dün gece kayıkhaneden ayrılırken sesini duydum. Bu sabah da geri döndü.
Je l'ai entendue sortir cette nuit et rentrer ce matin
Dün gece, belki de yıllardan beri ilk kez dua ettiniz. Ama bu sabah utanmazca Chang ile gidecektiniz.
Hier soir, vous avez prié, et ce matin, vous étiez prête à partir avec M. Chang.
Dün gece bitirmemiz gereken dikiş nakış vardı bu sabah da dükkanı temizledik.
Nous avions beaucoup à finir la nuit dernière, et ce matin nous avons nettoyé le magasin.
Andy Trent burada dün gece bataklığın karşısına hareket eden tuhaf bir parıltı gördü ve bu sabah koyunlarından ikisini ölü buldu.
Andy Trent a vu une lueur se déplacer dans les marais hier soir et ce matin deux de ses moutons étaient morts.
Dün gece geç vakte kadar çalıştım, o yüzden bu sabah aklım fazla almıyor ama deneyeceğim.
Je ne suis pas très éveillée, mais je vais essayer.
Dün gece ve bu sabah sizi göremedim, hasta olduğunuzdan korktum.
J'avais peur que vous soyez malade.
Lucy Chapman adındaki bir kadın dün gece ya da bu sabah öldürüldü.
Une fille du nom de Lucy Chapman a été tuée la nuit derniére ou ce matin.
Dün akşam Cumhuriyetçi bir mitinge katıldı ve sabah kalkamadı.
Hier soir, il est allé à une réunion des Républicains. – Drôle d'endroit.
Zavallı adam, dün akşam yemeğinde ve bu sabah kahvaltıda hiçbir şey yemedi.
Il n'a rien mangé hier soir ni ce matin, au petit-déjeuner.
Olaylar dün gece başladı ve bu sabah Riton'u enseleyip kaçırdılar.
Ça a commencé cette nuit. Et ce matin, ils ont emballé Riton au Moderna.
Ne olduysa ya dün gece, ya da bu sabah erken saatlerde olmuş.
C'est arrivé cette nuit ou tôt ce matin.
- Tabii. Dün ya da bu sabah sıradışı bir şey görmedin, değil mi?
N'avez-vous rien remarqué dehors, hier ou aujourd'hui?
Dün geceki sayfaları bu sabah daktilo edebilir misin?
Pourriez-vous taper ce matin ces dernières pages de la nuit?
Hey Demp. Dün gece bir bayan viskiden uzak durmamı söyledi. Ve sabah pişmanlık duymazlar.
Hier soir, quelqu'un me disait... si tu ne bois pas de whisky, tu ne le regretteras pas demain.
Dün sabah öldü.
Hier matin.
Dün gece saat ona kadar buradaydım ben. Bu sabah da IBM'e uğramam gerekti yeni elektronik beyinle ilgili bir tanıtım gösterisi vardı.
Ce matin j'ai dû aller chez IBM pour voir un cerveau électronique.
Dün gece bir partiye gittim ve seni karşılayabilmek için sabah 8'de kalktım.
Je me suis couché tard et me suis levé à 8 h pour venir vous chercher.
Bütün kasabada türünün ilk örneği. Dün sabah fabrikadan çıkar çıkmaz geldi.
Elle arrive tout juste de Détroit.
Üstelik Mona dün geceki partiden sonra ortadan kaybolmuş... ve sabah dörde kadar eve dönmemiş.
Mona a découché, cette nuit.
Dün çok meşguldüm. Gece çok uzun sürdü. Sabah olaysız değildi.
Hier a été chargé, la nuit aussi... et ce matin de même.
sabah 162
sabaha 19
sabah 5 44
sabah 6 54
sabah 4 42
sabah 9 27
sabahleyin 42
sabah 8 42
sabah oldu 62
sabah görüşürüz 127
sabaha 19
sabah 5 44
sabah 6 54
sabah 4 42
sabah 9 27
sabahleyin 42
sabah 8 42
sabah oldu 62
sabah görüşürüz 127