English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ D ] / Dünya küçük

Dünya küçük translate French

642 parallel translation
Dünya küçük değil mi efendim?
C'est un bien petit monde.
Dünya küçük, değil mi? Teşekkürler.
Comme on se rencontre, hein!
Bak, dünya küçük, öyle degil mi?
Le monde est vraiment petit.
Dünya küçük, ama Boston büyüktür.
Le monde est petit, mais Boston est grand.
O sıkıcı ihtiyar dünya küçük derken kesinlikle doğru söylemiş.
On peut vraiment dire que le monde est petit!
- Dünya küçük ha? - Merhaba arkadaşlar.
Le monde est petit!
- Şey... Dünya küçük!
Le monde est petit.
Bu topraklar bütün dünya küçük gelmeye başladı.
Le monde entier était trop petit.
Dünya küçük.
Le monde est petit.
Gece uzun, feza sonsuz ama dünya küçük, hele insanlar!
La nuit est profonde. L'espace, immense, infini. Mais la terre est petite.
Dünya küçük.
Le monde est vraiment petit.
Dünya küçük.Biz de inceldiği yerden kopardık.Öyle derler ya.
Le monde est petit. Nous aussi, on a pris les voiles, comme on dit.
Dünya ne kadar küçük.
Que le monde est petit.
Dünya ne küçük, dünya ne küçük!
Ma sœur habite là-bas.
Dünya çok küçük.
Le monde est petit!
Dünya çok küçük.
Ce n'est pas grand, un monde.
Dünya ne küçük, değil mi?
Que le monde est petit.
- Dünya çok küçük.
- Le monde est tout petit.
Dünya ne kadar küçük, değil mi?
Le monde est petit, pas vrai?
Evet, kendine özgü küçük bir dünya gibi.
Oui, un univers miniature.
Dışardaki dünya hakkındaki sınırlı bilgimizle, küçük erkeksi adamlar yetiştirmek için elimizden geleni yaparız.
Nous faisons de notre mieux pour élever des petits hommes avec notre connaissance limitée du monde.
Şuna bak. Dünya ne küçük, değil mi?
Le monde est vraiment petit, n'est-ce pas?
- Dünya küçük.
- Le monde est petit.
Küçük ödüller, yazar ve yönetmen gibileri için olanlardır.. .. çünkü onların işlevi, sadece üstünde parlayan ışığı.. .. bütün dünya alkışlayabilsin diye bir kule inşa etmektir.
Ils récompensent auteurs et metteurs en scène, qui ne font que construire une tour pour qu'on applaudisse la lumière qui resplendit en son sommet.
- Şu dünya ne kadar da küçük.
- Vraiment?
- Dünya çok küçük.
- Le monde est petit.
Dünya yok olacak ama küçük bir grup insan kurtarılacak mı?
Le monde sera détruit, mais quelques humains seront sauvés?
- Dünya, gerçekten küçük.
- Le monde est trop petit.
Dünya ne küçük ama!
Le monde est petit!
Dünya o kadar küçük ki!
Comme le monde est petit!
Dünya ne kadar küçük, değil mi?
Comme on se rencontre!
- Evet, dünya ne küçük.
Le monde est petit, hein?
- Küçük dünya, değil mi?
Le monde est petit.
Dünya hızla lanetleniyor çünkü küçük, saygısız çocuklar her yerde karşımıza çıkıyor.
Le monde court à la damnation... à cause de ces arrogants qui fuient l'autorité de leurs aînés.
Bir oturuşta kuzu yer. Dünya ona küçük gelir.
Il ne fait qu'une bouchée de ce qu'Il croise.
Etrafında dolaşan küçük bir top da Dünya olsun.
Maintenant, vous tracez une fine ligne jusqu'à une balle, qui représente la Terre.
Sizleri şimdi bağımsız Grand Fenwick düklüğüne dünya üzerindeki en küçük ülkeye götürüyoruz.
Voici le Grand-Duché de Fenwick dans les Hautes-Alpes... Le plus petit pays du monde.
Biliyor musun Danforth, dünya çok küçük.
Le monde est petit, Danforth.
- Dünya ne küçük.
Que le monde est petit!
Burası küçük bir dünya, değilmi?
Le monde est petit!
Orası kesin! Önümüzde tüm dünya dururken biz burada süprüntülerle dolu bu küçük dükkanda ayakta dikiliyoruz istediğimiz her şeyi dileme hakkımız varken senin tek yaptığın arkamda dikilmek!
Nous voici, dans cette boutique minable, avec le monde à nos pieds, l'occasion de faire n'importe quel vœu, et toi qui me tracasses.
Jetler geliyor - Küçük dünya, kenara kaç En iyisi yeraltına girin, kaçın, saklanın
Les Jets s'amènent - pauvres mecs, cachez-vous disparaissez sous terre, tirez-vous, planquez-vous
"... kuşlarıyla küçük bir dünya kurmuştu. "
Stroud créa un microcosme avec ses oiseaux.
Dünya, sen hariç, küçük insanlarla dolu.
Le monde n'est que petitesse sans toi.
- Bu dünya ikimiz için çok küçük.
- Le monde est trop petit pour nous deux.
Benim şanslı küçük Saksonum... Senin gözünde her şey, tüm bu dünya... kozların paylaşılacağı bir yer, değil mi?
Brave petit Saxon, pour vous cela solderait tous les comptes dans ce bas monde, n'est-ce pas?
Dünya ne küçük!
D'où tu viens?
Ama dördü? En küçük hedefleri tüm dünya olur.
Leur objectif doit être au minimum... le monde entier.
İçinde yaşayanı olmayan bu gezegen Dünya'dan biraz daha küçük.
Cette planète inhabitée est légèrement plus petite que la Terre.
Tüm dünya etrafımızda dağılırken Albay Grau küçük cinayetlerini çözmeye çalışıyordu.
Le monde entier s'écroulait, et le Colonel Grau tentait de résoudre ses petits crimes.
- Dünya küçük.
- Et vice versa. - La vie est ainsi faite.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]