Dürüst olacağım translate French
826 parallel translation
Sen düzgün bir adamsın ve sana karşı dürüst olacağım.
Vous êtes un type bien et je vais vous dire la vérité.
Size karşı dürüst olacağım, bütün bunlar olduğunda Antonia'ya delicesine aşıktım.
Quand c'est arrivé, j'étais fou d'A ntonia.
Sana karşı dürüst olacağım. Clivet'nin atlarını istiyorum çünkü arabacıyı istiyorum.
Pour être franche, c'est surtout le cocher qui m'intéresse.
Ben de dürüst olacağım, ve sen bana anlayış göstereceksin.
Je vais l'être aussi, et tu comprendras peut-être.
Sana karşı dürüst olacağım.
Je vais vous parler à coeur ouvert.
Ve dürüst olacağım.
Et je veux être honnête avec vous.
Sana karşı dürüst olacağım, Stephen.
Je vais être franc, Stephen.
Ben de dürüst olacağım.
Et je le serais également.
Birbirimize karşı dürüst olacağımıza söz verebiliriz yine de.
- D'accord. Jurons d'être francs l'un envers l'autre.
Size karşı, her zaman olduğum gibi, dürüst olacağım.
Je vais être sincère et honnête avec vous.
- Size karşı dürüst olacağım. Hurda bu.
Elle ne vaut rien.
Şu andan itibaren dürüst olacağım.
Oui. Je vais suivre le droit chemin, maintenant.
Sana karşı dürüst olacağım.
Je vais être honnête.
Sana karşı dürüst olacağım.
Je vais être honnête avec vous.
Dürüst olacağım, Manny o yüzden söylüyorum.
Je veux être franc avec vous.
Size karşı dürüst olacağım. Ben de olsam aynı şeyleri söylerdim.
Pour être franc, il en dirait autant si je l'étais.
Sana bir şey söyleyeceğim ve dürüst olacağım.
Il faut aussi que je te parle franc de Nita.
Size karşı dürüst olacağım. - Size güveniyorum ama...
Pour être tout à fait franc... j'ai confiance, mais...
Sana karşı dürüst olacağım, Gracchus!
Je serai franc avec vous, Gracchus.
Baş başa olduğumuza göre sana karşı dürüst olacağım.
Aucun homme ne nous écoute, nous pouvons donc être honnêtes.
Dinle Jonas, sana karşı dürüst olacağım.
Ecoutez-moi, Jonas. Je vais vous parler franchement.
Dürüst olacağım ve düzenli bir hayat yaşayacağım!
Devenir honnête, et mener une vie régulière!
Dürüst olacağım ve düzenli bir hayat yaşayacağım!
Devenir honnête, et mener une vie ordinaire!
Hayır, Hayır, Scotty, Dürüst olacağım.
- Non, Scotty. Je m'en porte témoin.
Pasifik Filosu Başkomutanlığı'na tamamiyle dürüst olacağım.
Je vais aller protester à Pearl Harbor.
- Bak, dürüst olacağım.
- Je vais être franc.
Size karşı dürüst olacağım, kendime engel olamadım.
Pour être honnête je n'ai pas pu m'en empêcher.
Size karşı dürüst olacağım.
Je vous parlerai franchement.
Pekala, o halde dürüst olacağım.
Ecoute-moi bien!
Helen, sana karşı dürüst olacağım.
Je vais ìtre honnìte.
Tamam, dürüst olacağım, birazcık vuruldum.
Qu'y a-t-il? Je suis blessé...
Claude, sana karşı dürüst olacağım.
- Claude... je vais tâcher d'être exacte.
Sana çok dürüst olacağım, efendim.
En effet. Je vais être sincère avec vous.
Size karşı dürüst olacağım. Bulacağımızı sanmıyorum.
Pour être très honnête avec vous, je ne pense pas qu'on les trouvera.
Görünüşe göre, sizin berrak bir zihniniz var ve... dürüst olacağım... beni gerçekten şaşırtan bir kaç şey var.
Vous êtes perspicace et je vais être direct : Il y a certaines choses qui me chiffonnent.
Size karşı çok dürüst olacağım, Bayan McRae. Aslında, ben belli bir kişinin, Bay Riley GreenLeaf diye birinin yaptıklarıyla ilgileniyorum.
Je vais être franc avec vous, Mlle McRae, je m'intéresse aux activités de M. Riley Greenleaf.
Sana karşı dürüst olacağım.
Je te dis la vérité.
Hayal kırıklığı için üzgünüm, Scooter, ama sana karşı dürüst olacağım.
Désolé de te décevoir, mais il faut que je sois honnête avec toi.
Sizinle dürüst olacağım.
M. Bennett, je vais être franc avec vous.
Burada olduğum sürece sana karşı dürüst olacağım.
Je t'ai dit que tant que je serais là... je serais franche avec toi.
Çok dürüst olacağım.
Je serai honnête envers vous :
Dürüst olacağım.
Je serai franc avec toi.
Sana karşı dürüst olacağım.
Je ne sais pas ramer du tout.
Onun sana olduğu kadar dürüst ve adil olacağım.
Je serai aussi juste et honnête avec lui qu'il l'est avec toi.
Dürüst olacağım.
Je serai franche.
Sizi memnun etmek için düzgün, dürüst ve çalışkan olacağım.
Et je vais être sérieux, honnête et travailleur pour vous satisfaire.
Bir dahaki buluşmamızda ben de dürüst bir adam olacağım.
La prochaine fois que nous nous rencontrerons, j'essayerai de devenir un homme honnête.
Dürüst bir adam olacağım.
Je deviendrai un homme honnête.
Bir dahaki buluşmamızda ben de dürüst bir adam olacağım.
La prochaine fois que nous nous verrons, je serai devenu un homme honnête.
Şöyle dediğini, duyar gibiyim : "Çıkın ve şu işe yaramazlar takımını vurun. " Onlara dürüst adam muamelesi yaparsan, olacağı budur. "
Je l'entends dire : "Ça vous apprendra à traiter les Blancs de la sorte."
Dürüst olacağım.
Je ne cache rien.
olacağım 136
dürüst 86
dürüstçe 72
dürüstlük 41
dürüst ol 95
dürüst olmak gerekirse 240
duruşma 16
dürüst olmam gerekirse 20
dürüst olalım 45
dürüst mü 22
dürüst 86
dürüstçe 72
dürüstlük 41
dürüst ol 95
dürüst olmak gerekirse 240
duruşma 16
dürüst olmam gerekirse 20
dürüst olalım 45
dürüst mü 22