English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ E ] / Efendim

Efendim translate French

123,575 parallel translation
Evet efendim, bilmiyordum.
Absolument, monsieur.
Evet, efendim.
Oui, monsieur.
- Efendim? - Pazı getirdim.
La bette à carde rouge.
Özür dilerim, efendim.
Excusez-moi, monsieur.
Özür dilerim efendim.
Mes excuses, monsieur.
Bugün bize ne getirdiniz efendim?
Qu'est-ce que vous avez pour nous aujourd'hui?
Efendim, bunları bulabildik sadece.
Monsieur, voilà tout ceux qu'on a pu trouver.
- Öldü efendim. Bunlar öldürdü.
Morte, Sire, ils l'ont tuée.
- Efendim...
- Sire...
Efendim buradaki özürlü!
Monsieur, celui-ci a un problème.
Petrol rafinerisinde size ihtiyaç var efendim.
Monsieur, vous êtes attendu à la raffinerie.
Efendim onu kim yakaladı?
Monsieur, qui le détient?
Efendim ekibim göreve katılmak istiyor.
Monsieur, mon équipe veut cette mission.
Bir şeye ihtiyacınız olursa haber verin, efendim.
Tenez-moi informer si vous désirez quelque chose.
- Teşekkür ederim, efendim.
- Merci, Monsieur.
Burayı hâlâ Kellerman'ın ofisi olarak görüyorum efendim.
Je vois toujours ça comme le bureau de Kellerman, M'dame.
- Peki efendim.
Je le ferai, M'dame.
- Emredersiniz, efendim.
Oui, monsieur.
- Efendim.
Monsieur.
Tabii efendim, hemen.
Oui, monsieur. Bien sûr.
- Böyle iyi efendim, sağ olun.
Ça va, monsieur. Merci.
Siparişiniz hazır efendim.
Tenez.
Çok affedersiniz efendim.
Excusez-moi.
- Her şey yolunda mı efendim?
Tout va bien? Oui.
- Tabii efendim.
- Oui.
Başüstüne efendim.
À vos ordres.
Bilmiyorum efendim.
Je peux pas le dire.
- Mars gemisi gitti efendim! - Gitti de ne demek?
Monsieur, le vaisseau martien est parti.
- Efendim?
- Pardon?
- Efendim, anlamadım?
Quoi?
- Pek sayılmaz efendim.
Pas vraiment, mon pote.
Sorun yok efendim.
Ça va, mon pote.
- Bana efendim deme.
- Arrête de m'appeler mon pote.
Bunu bilemezdin efendim.
Vous ne pouviez pas savoir, mon pote.
Nişan almamla bir ilgisi yoktu efendim.
C'était pas mon but, mon pote.
- Efendim?
- Oui.
Efendim?
Oui?
Efendim, bu konuyu konuşmuştuk.
Monsieur, on en a déjà parlé.
Henüz kızınızın yerini doldurmaya hazır değilim efendim.
Je ne suis pas prête de prendre la place de votre fille, Monsieur.
Efendim Adrian?
Oui, Adrian?
- Efendim, izin veremem içeri...
Monsieur, je ne peux pas vous...
- Efendim, müsaade edemey...
- Monsieur, on ne peut pas...
Efendim, protokole göre yine de bomba imha ekibini beklememiz gerekiyor.
Monsieur, le protocole veut que nous attendions les démineurs.
"Arrow" S05B22 : "Kayıp" İyi seyirler efendim.
Arrow 5x22 Missing Le 17 Mai 2017
Merak etmeyin efendim, tehlike durumunda vur emrimiz var.
Ne vous inquiétez pas, monsieur. Si la garde est menacée, nous avons pour ordre de tirer pour tuer.
Efendim?
Pardon, monsieur?
Sağ olun efendim.
Merci, monsieur.
- O da neydi? - Mars gemisi efendim.
C'était quoi ça?
Peki, efendim.
Nettoyez ce bazar.
Hayır efendim.
Non Monsieur.
Arrow S05B17 : "Şah Mat" İyi seyirler efendim.
Arrow 5x17 Kapiushon Le 22 Mars 2017

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]