Elimizden geleni yapacağız translate French
490 parallel translation
İyi bir davet olması için elimizden geleni yapacağız.
Nous ferons tout pour que la soirée soit réussie.
Elimizden geleni yapacağız, Bayan Lord. Bu yeter mi bilmiyorum.
Nous ferons de notre mieux, je te l ´ assure.
Elimizden geleni yapacağız.
On fera tout notre possible.
- Elimizden geleni yapacağız, efendim.
Nous ferons de notre mieux.
Sana yardım etmek için elimizden geleni yapacağız Nick.
On fera tout ce qu'on peut pour t'aider.
- Elimizden geleni yapacağız.
- Qu'ils essaient.
Biz yaparız. Elimizden geleni yapacağız.
Nous les ferons et mettrons en oeuvre tous nos efforts.
Sana yardım etmek için elimizden geleni yapacağız ama sen de bize yardım etmelisin.
On va tout faire pour t'aider, mais tu dois y mettre du tien.
O konuda elimizden geleni yapacağız.
On va faire notre possible.
Elimizden geleni yapacağız, Mei Loo.
Nous ferons notre possible.
İkimizde elimizden geleni yapacağız.
Agissons pour le mieux toutes deux!
Elimizden geleni yapacağız.
On fera le possible.
- Elimizden geleni yapacağız, efendim.
- Nous ferons le maximum.
Emredin efendim, elimizden geleni yapacağız.
Parés pour donner tout ce qu'on a.
Elimizden geleni yapacağız.
Vous avez sûrement omis de me dire quelque chose.
Evet, emin olun elimizden geleni yapacağız.
Nous ferons tout notre possible, je vous le promets.
Elimizden geleni yapacağız.
Nous ferons de notre mieux.
Sana yardım etmek için elimizden geleni yapacağız.
- Nous ferons tout pour vous aider.
Elimizden geleni yapacağız.
On fera tout ce qu'on pourra.
Onu bulmak için elimizden geleni yapacağız.
Nous faisons tout pour la retrouver.
- Elimizden geleni yapacağız.
- On fera notre possible.
Çünkü bunun bir kaza olduğunu ispatlamayı umuyorum. Tüm sorumluluğu üzerimize alacak... ve düzeltmek için elimizden geleni yapacağız.
J'espère vous convaincre que c'est un accident- - que nous assumons nos responsabilités... et faisons tout pour rectifier la situation.
Yardım etmek için elimizden geleni yapacağız.
Nous vous aiderons autant que possible.
Geri dön ve babana söyle, elimizden geleni yapacağız ama pes edip, etmemek ona kalmış.
Repartez dire à votre père qu'on fera l'impossible. Mais c'est à lui de décider.
Rahat hissetmeniz için elimizden geleni yapacağız.
On fera tout pour que vous soyez à l'aise.
- Elimizden geleni yapacağız.
- Nous ferons de notre mieux.
Başarılı olmanız için elimizden geleni yapacağız.
Nous ferons tout notre possible.
Elimizden geleni yapacağız.
Nous ferons tout notre possible.
Chalmers rahat etmenizi istiyor, biz de elimizden geleni yapacağız.
Chalmers veut qu'on vous bichonne.
Elimizden geleni yapacağız, Bayan Vincent.
Nous ferons de notre mieux, Mme Vincent.
Sorunu çözmek için elimizden geleni yapacağız.
Nous ferons tout notre possible.
- Elimizden geleni yapacağız!
- On va tout faire pour ça!
Öyle olması için elimizden geleni yapacağız.
Nous ferons tout pour qu'elles le soient.
Ama elimizden geleni yapacağız.
On fera au mieux.
- Emin olun, elimizden geleni yapacağız.
- Nous ferons de notre mieux, croyez-moi.
Hayatını yeni baştan yaratmak için ikimiz de elimizden geleni yapacağız. Bu harika olmaz mıydı?
Nous allons essayer ensemble de faire quelque chose de ta vie.
Elimizden geleni yapacağız.
Peut-être pas assez bien, mais... on a fait de notre mieux.
Elimizden geleni yapacağız.
Nous allons faire de notre mieux.
Geri getirebilmek için elimizden geleni yapacağız, Bay Parnelli.
Nous ferons notre possible, Parnelli.
Bronco'mu geri almayı tercih ederim. Elimizden geleni yapacağız.
Je préfère ma Bronco.
- Elimizden geleni yapacağız.
On fera tout notre possible.
Oğlunuza olanları unutturmak için hep beraber elimizden geleni yapacağız.
Nous aiderons votre garçon à oublier ce qui s'est passé.
Şu andan itibaren aynen öyle hissetmeye devam etmeleri için elimizden geleni yapacağız.
À partir de maintenant, on va tout faire... pour qu'ils continuent à penser de cette façon.
Sonra eve gideceğiz ve elimizden geleni yapacağız.
Ensuite, on rentrera... et on poursuivra de notre mieux la vie qu'on a toujours eue.
Tabi ki, taktiklerinizi uygulamak için elimizden geleni yapacağız efendim.
Nous ferons de notre mieux pour vous aider.
Yinede akşama yiyecek bulmak için elimizden geleni yapacağız.
Mais on fera de notre mieux pour faire venir des vivres ce soir.
Elimizden geleni yapacağız, tabii ki henüz hokkabazlık yapamayacağım.
- Nous ferons de notre mieux.
Elimizden geleni yapacağız.
Je suis désolée. Eh bien...
- Elimizden geleni yapacağız.
- Nous essaierons.
- Arnold, sana Michael'la elimizden geleni yapacağımızı söyledim. Ve ben asla kaçmam.
je t'ai dit que nous ferions de notre mieux.
Tabii efendim. Elimizden geleni yapacağız efendim.
Nous ferons de notre mieux.