English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ E ] / Ellerını

Ellerını translate French

441 parallel translation
Ama Babil Kulesi'ni inşa eden eller kuleyi planlayan aklın rüyalarından bihabermiş.
Mais les mains qui construisaient la Tour de Babel n'étaient pas au courant du rêve que caressait le cerveau qui avait conçu cette tour.
Tabi eller de sesin tınında ve çıkış gücünde önemli bir rol oynar.
Les mains ont un rôle important, pour la résonance.
Duvara yaslanın. Eller dışarıda.
Mettez-vous dos au mur, les mains hors des poches.
Eller yukarı ve çenenizi kapayın.
Les mains en l'air et pas un bruit.
Eller havaya! Bu adam polis değil.
Ce n'est pas un fédéral.
Pekala Pete, indir silahını. Eller yukarı.
Bon, Pete, lâchez le revolver et mains en l'air.
Shalimar'ın yanında tutulduğum solgun eller.
J'ai aimé ces mains blanches auprès du Shalimar
- Şef buradan arandığını... - Eller yukarı, aynasız.
Le chef dit qu'il y a eu un appel venant d'ici...
Silahını yere bırak ve eller havada bana yaklaş!
Jette ton arme! Marche vers moi les mains en l'air!
- Siz içeridekiler, dışarı çıkın. Teker teker çıkın. Eller havaya.
Les autres, sortez un par un, les mains en l'air.
- Hepiniz birden eller havada kulübeden çıkın, yoksa Arnie'yi öldürürüm.
Sortez tous les mains en l'air ou je descends Arnie!
"İneği eller cepte sağamazsın."
"On ne peut traire la vache les mains dans les poches."
Böylelikle bu eller de... yağlansın ve takdis edilsin.
Roi et Prophète que ces mains soient ointes et consacrées.
Bu eller masum kanına bulanmadı.
Ces mains n'ont jamais été tâchées de sang innocent,
Bu eller altın çıkartmak için başka bir şey için değil. Ve dişlerinle ateş edemezsin.
Il faut deux mains pour chercher de l'or, et on tire pas avec les dents.
Adamlarını dışarı çıkar, eller başlarının üzerinde.
Faites soir vos hommes, les Mains sur la tte. Pas de blagues.
Sekreterin teki oturtmuş kıçını dizlerime,... senin eller de sürücünün bacakları arasına kayıvermiş halde.
A table, naturellement. Moi, avec le cul d'une secrétaire sur les genoux, et toi, une main entre les jambes du chauffeur.
Bazılarınız daha önce duymuşsunuzdur. Şovun ismi "Eller Yukarı".
Certains pourraient en avoir entendu parler Ca s'appelle un hold-up.
Eller göğüslerin üstünde bırakılsın.
Gardez les mains sur les seins.
O eller, insanoğlunun yaptığı tüm kilitleri açabilir.
Ces mains peuvent ouvrir n'importe quelle serrure conçue par l'homme.
Eller, zekanın bıçak ağzıdır.
la main est le tranchant de l'esprit.
" Eller kalçalara, itin kalçalarınızı
Déhanchez-vous "
Duyusal organlar kaybolur suratlar ifadesizleşir eller değnek veya kıvrık kancalardır. İnsani temasın özellikleri ortadan kaldırılmıştır.
Les organes sensoriels disparaissent, les visages se vident, les mains sont des massues ou des crochets arrondis, les caractéristiques du contact humain sont éliminées.
Buradaki ölülerin haçları yok mezar taşları yok, eski ihtişamlarını ifade edecek çelenkleri yok sadece burada yatıyorlar, çürüyen bozulan, paslı yığınlar halinde aç, hunhar eller tarafından içleri dışlarına çıkartılmış.
Ici les morts n'ont pas de croix, pas de pierres tombales, ni de couronnes de fleurs pour évoquer leur gloire passée mais ils sont empilés en tas poussiéreux, pourrissants et déliquescents, vidés de leurs entrailles par des mains avides et cupides.
Ya bu gece kelepçeler gidecek ya da yarın eller.
Soit on vous enlève les menottes ce soir... Soit vous perdrez vos mains.
Eller ya da havlular tek başlarına yaptı.
Il n'y a pas de visage. Il n'y a pas de visage.
Diğer şeylerle yüzleştikten sonra nasıl rahatladın, hatırlasana. Eller, insanlar, Noel...
Souvenez-vous de votre soulagement en affrontant les mains, les gens et Noël.
Eller sıraların üstüne!
Les mains sur le banc!
Çıplak bir kadın resmi yapsa, karşınızda sarkık göğüsler, çarpık eller belde korseden, bacaklarda da jartiyerden kaynaklanan izler bulursunuz.
"S'il peint une femme nue, " il lui fait des seins tombants, " des mains déformées
Bir bakmışsın eller, ayaklar kopuvermiş. Bir bakmışsın tepene lambalar düşmüş.
Des mains peuvent disparaître et des projecteurs, tomber.
Eller belinde olsun. Başınla kum torbalarına vuracaksın. Sonra Buda'nın önünde bir tütsü yak.
Frappe les sacs de toute ta force puis offre de l'encens au bouddha.
Eller kapı kollarını ve bacaklar da kapıları kırar.
En combat, les mains sont secondaires.
"Eller cepten çıksın, dik durun!"
"Les bras le long du corps!"
Eller yukarda dışarı çıkın.
D'accord, vous deux, avancez les mains en l'air.
- Eller yukarı!
- Tu n'aurais pas assez d'une vie
- Eller başınızın üstüne. Bacaklarınızı ayırın.
Mettez vos mains sur la tête.
Eller başların arkasına!
Mains sur la nuque!
Bu minik eller sizleri şaapmaya çalışacak, yavaş, yavaş. hayatınızda tatmadığınız bir heyecan için.
Ses petits doigts vous conduiront tout doucement vers un état d'excitation que vous n'avez jamais connu.
Eller çok aşağıda ne yaptıklarını zar zor görebiliyorsun.
En solo mais il se retrouvera vite en duo.
Silahları bırakın ve eller yukarıda iki adım geriye gidin!
Posez vos armes et reculez de deux pas, les mains en l'air!
Davranmayın! Eller havaya, orospu çocukları!
Les mains en l'air, bande de cons!
Eller baş hizasında bu tarafa yürüyün. Silahtan uzaklaşın.
Les mains en l'air, éloignez-vous du fusil.
Dışarı çıkın Eller yukarı!
Sortez les mains en l'air!
Eller başın arkasına.
Mains sur la tête.
Eller yukarı millet boyunlarınızdaki o acayip altınları çıkarın ve masanın üstüne koyun hemen!
Les mains en l'air, tout le monde. Enlevez cet or débile de vos cous et mettez-le sur la table.
Bakın, eller.
Regardez.
Eller başın arkasına!
Derrière la tête!
Eller başının üstüne.
Les mains en l'air.
İçeride kim kaldıysa eller havada çıksın!
Tout le monde dehors, mains en l'air! Comme d'habitude!
Eller başınızın üstünde.
Gardez les mains sur la tête.
Eller sıranın üstüne.
Mains sur les pupitres!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]