Evet benim translate French
9,362 parallel translation
- Evet benim suçum.
Si.
- Evet benim. Ama paylaşmaya hazırım eğer teklifimi kabul ederseniz.
Mais je veux bien les partager, si vous acceptez ma proposition.
- Evet, hepsi benim doğmamış bebeklerim.
Oui, ce sont mes enfants non nés.
Evet, benim için de iyiydi.
Oui, c'était très agréable pour moi aussi.
Benim hakkımda iyi bir şeyler duymayı seviyorsan evet.
Si tu aimes entendre des bonnes choses à propos de moi.
- Evet, benim sorunum sensin.
Tu es mon problème.
Kaliteli hatunlar. Kimi öldürmeyi planladıklarını veya neden benim seveceğimi düşündüler bilmem ama hem çok ateşliler hem de öldürmeye hazır ve nazırlar. Evet.
Femmes de qualité.
- Evet. - Benim.
Oui?
Evet, Sen benim medar-ı iftiharım olacaksın.
Ouais, vous serez ma gloire.
Evet, ama benim de planlarım vardı, bir de sınavım var.
Mais, je suis pris.
Evet, benim... burası hemen hemen boş.
Oui je suis... pratiquement vide ici.
Benim değil. - Evet. Çantandaydı.
- C'était dans ton sac.
- Evet, benim gibi.
Ouais comme moi.
Evet, o benim de hoşuma gitmişti.
Ouais, moi aussi j'aime ça.
- Benim Julio mu? - Evet.
Le mien?
- Evet. benim de.
Moi aussi.
Evet ve kendini vurdurması benim suçum değil.
Ce n'est pas ma faute que ce mec se soit fait tirer dessus.
- Hayır ama sen benim kardeşimsin. - Evet kardeşinim.
Tu sais c'est drôle, je ne suis ton frère que quand tu penses que j'ai foiré.
- Benim rengim değil. - Evet.
Ce n'est pas ma couleur.
Evet, ondan olduğunu biliyorum kuzen. Giyen benim.
Je sais ce que c'est, cousin, je le porte.
Evet, benim tesisatın anasını ağlatıyor ama Tammy sadece et yiyip viski içmeme müsaade ediyor.
Ouais, c'est pas super pour la tuyauterie, mais Tammy veut que je n'ingère que du steak et du whisky.
Evet. Benim suçum.
Oui, c'est de ma faute.
- Evet, benim.
- Oui, je suis Andy.
- Bu sen değilsin! - Evet, benim.
- Ce n'est pas toi.
Evet, adamım bak bi', bizimkilere benim için içeride yaptığın şeyleri söyledim.
Écoutes mon frère, j'ai raconté à mes gars, tout ce que t'as fait pour moi en prison.
Evet, benim karanlık zamanlarım.
Oui, c'est une sale période pour moi.
Evet, iyi bir çocuktu ama benim suçum değil bu.
C'est un garçon bien, mais ce n'est pas ma faute.
- Evet, doğru, ama bu benim suçum değil.
C'est vrai, mais c'est pas ma faute.
- Sen benim karım olsaydın bir savunma avukatı, evet, emin ol itiraf ederdim.
- À ma femme, avocate de surcroît, oui.
Evet, benim telsiz de anamı ağlatıyor.
J'ai encore des problèmes avec ma radio.
Evet, benim.
Oui ça l'est.
Evet, ama benim zamanım kalmadı, yani gidip Zombrex bulmam lazım... Dışarıda.
Ouais, eh bien, je ne ai pas le temps, alors Je dois trouver quelque Zombrex là-bas.
Evet, gazetede fotoğrafını istemiyor olabilirsin. Hikâye bir yerlere gidiyor ama benim ünlü olma vaktim geldi.
Ouais, peut-etre que tu ne veux pas que ta photo soit dans le journal continue, mais il est grand temps ue mon visa e soit connu
Evet, benim işime de hiç yaramaz.
Oui, ça ne va pas m'aider non plus.
Peki, Evet ama bu gerçekten onun için adil olur muydu, veya benim bütün duygularımı içimde tutmam?
Mais est-ce que ça aurait été juste pour elle de garder mes sentiments rentrés à l'intérieur?
Evet, tamam benim hatam.
Au temps pour moi.
Evet. Benim ayıbım.
C'est moi qui perds au change.
Evet, benim. Bayan Gallagher benim. Güzel.
Je suis Mme Gallagher.
Evet, ama benim bununla bir derdim yok.
Ouais, et cela ne me pose aucun problème.
Evet, Penny benim tarafta.
Oui, Penny va jouer à ma place.
Evet, benim.
Oui, c'est moi.
Evet o... şey, benim gizli kimliğim hakkında konuşuyor galiba.
C'est lui... En fait, il s'avère qu'il a balancé mon identité secrète.
- Bu seni misin? - Evet, benim.
- Ça c'est vous?
- Evet. Ve bu gece köpekli tabak benim.
- Et ce soir, c'est moi qui ai le chien.
- Evet. Evet, benim.
- Oui.
- Evet, benim.
- Oui.
Kolay olacak demiyorum ama şimdi senin ve benim rahatlamamız ve eğlenmemiz gereken bir zaman. Evet. Ve âşık olmamız değil mi?
Je ne dis pas que ce sera facile, ce que je veux dire, c'est que maintenant est le temps pour toi et moi de se détendre et de s'amuser... et d'être amoureux, pas vrai?
Evet, ama o noktada durum benim yararıma olacak.
Oui, mais à ce moment-là, je peux en retirer quelque chose.
Evet. Benim sadece...
J'ai juste...
Evet, evet Benz. O benim.
C'est moi.
Kim.Evet, benim Finn.
Kim. Oui, c'est Finn.
benimle evlenir misin 227
benim 5594
benim için fark etmez 98
benimle 208
benimsin 41
benimle kal 183
benim de yok 54
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benimle gelir misin 93
benim 5594
benim için fark etmez 98
benimle 208
benimsin 41
benimle kal 183
benim de yok 54
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benimle gelir misin 93
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim adım 192
benimle gel 1086
benim için farketmez 29
benim gibi 258
benimdi 32
benim için öyle 32
benim de 449
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim adım 192
benimle gel 1086
benim için farketmez 29
benim gibi 258
benimdi 32
benim için öyle 32
benim de 449