English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ B ] / Benim için farketmez

Benim için farketmez translate French

89 parallel translation
Yanlış yere gelmiş olmalıyım... ama, iş verecekseniz, benim için farketmez.
J'ai dû me tromper de porte. Mais peu m'importe, pourvu que vous me donniez du travail.
Ben yasaları uygularım, iyi kötü, ya da önemsiz olması, benim için farketmez.
J'administre la loi. Bonne ou mauvaise, ce ne sont pas mes affaires.
Oh, kalan atışları yapman benim için farketmez.
Ça ne me dérange pas que vous preniez sa place.
Kurbanların derisinin rengi benim için farketmez.
La couleur de peau des victimes ne fait aucune différence pour moi.
Benim için farketmez, ne dersin?
Oh! Ben, oui. Pourquoi pas?
Kuzey veya güney benim için farketmez, Bayan. Breckenridge.
Nord ou sud, il n'y a pas grande différence pour moi, Mme Breckenridge.
Benim için farketmez.
- Pour moi, non.
Şimdi, ya silahlarını verirsin ya da adamlarım onları alır. Canlı ya da ölü olman benim için farketmez.
Vous nous la donnez ou on vous la prend?
Yani, şu koca kulaklının orada ne yaptığı benim için farketmez... - Hey!
Grandes oreilles, je veux bien...
Benim için farketmez, fakat Bannister'lar kaplan pisliğinden daha aşağılıktır.
Ces Bannister sont plus nocifs que de la bave de tigre.
Ne olursa olsun benim için farketmez.
Pour moi, vous êtes resté le même.
Benim için farketmez, canım. Ama üyelik başvurunda okulda kalacağını yazmıştın.
ça m'importe peu, ma chére, mais dans votre lettre de motivation, vous disiez preferer dormir a l'école.
Benim için farketmez.
Ça m'est égal.
Pekala, benim için farketmez.
Ça m'est égal.
Benim için farketmez.
Ça me gêne pas. C'est pas grave.
Benim için farketmez.
- Un discours! Bon, très bien.
Benim için farketmez.
- S'il vous plaît.
Bak adamım, benim için farketmez.
Moi, ça m'est égal.
Yaşı benim için farketmez, birinin içine girme isteği duyuyordum bir kadın buldum ve girdim.
L'âge ne m'intéresse pas. Je voulais seulement rentrer dans quelqu'un. J'ai trouvé cette dame et je l'ai pénétrée.
Benim için farketmez.
Peu m'importe qui il est!
Spekülatör borsası, açık borsa, borsanın adını sen belirle, benim için farketmez.
Le marché de la hausse, le marché de la baisse...
Kendisi bir video kaset bıraktı ama benim için farketmez.
Elle a fait un testament vidéo. Mon travail se résume donc à appuyer sur un bouton.
Benim için farketmez aslında.
Ils en font des histoires!
- Benim için farketmez.
- Ouais, tu prends quoi?
Ama benim için farketmez, nasıl olsa her yerde ailem var!
Moi, ça m'est égal, j'ai de la famille partout!
Benim için farketmez.
- Pas pour moi.
Açar, sonra kaparım. Çünkü benim için farketmez.
Je l'ouvre, je le ferme n'importe quand.
- Benim için farketmez.
- Ça ne me dérange pas.
Swanson'un hindisini bile yapsa benim için farketmez.
Qu'on me donne des repas Findus, c'est le dernier de mes soucis.
Sürücünün kim olduğu benim için farketmez.
Je me fous de qui est le conducteur.
- Oh, Benim için farketmez.
Oh, et bien, n'importe quand est bon pour moi.
- Benim için farketmez.
- Peu importe.
Benim için farketmez.
Ça ne me dérange pas.
Benim için farketmez.
Non, c'est bon.
Benim için farketmez. Nasıl rahat ediyorsan.
Cela m'est égal, alors écrivez comme vous le voulez.
Benim için farketmez.
Ca ne compte pas pour moi!
Yoksa buna gücenir miydin? - Benim için farketmez!
Ou est-ce que ça te blesserait?
Benim için farketmez. Orada olamayacağım.
Ça m'est égal, je n'y vais pas.
Benim için hiç farketmez.
pour moi c'est pareil.
- Benim için hiç farketmez dostum.
- Sans problème.
Benim için farketmez.
Lequel veut venir le premier?
balon yoksa... aşk da yok. Benim için farketmez bebeğim.
Ça me dérange pas.
- Hey, benim için de farketmez.
- Ça ne me concerne pas.
Benim için de farketmez. Okuduğumu gördüğünüzü itiraf edememeniz ilgimi çekti.
C'est dingue que vous n'admettiez pas m'avoir vue en train de lire.
Benim için hiç farketmez.
Je m'arrêterais n'importe où.
Farketmez benim için.
Ça me dérange pas.
Katılıyorum ama benim adamım için hiç farketmez.
Je suis d'accord, mais mon gars s'en fout.
... benim için farketmez.
Pas de souci.
Farketmez benim için, ya birini ısırırsa?
Et si l'animal mord quelqu'un?
Benim için farketmez.
Prince!
- Benim için hiç farketmez.
- Ça ne change rien.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]