Gerçekten de translate French
35,158 parallel translation
Bu gerçekten de talihsiz bir olay Jon.
C'est bien dommage.
Gerçekten de hiç tanışmadık.
Honnêtement je... On ne s'est jamais rencontré.
Bu gerçekten de kötü bir fikir.
C'est une très mauvaise idée.
Gerçekten de annen.
C'est vraiment ta maman.
Sen gerçekten de yaşayan en hızlı insansın.
Tu es vraiment l'homme le plus rapide.
Bakın, Zane'e gerçekten değer veriyordum, Fakat sanki beni aldatıyormuş gibi davranıyordu, Gecenin herhangi bir vaktinde benim evime geliyordu,
Écoutez, j'appréciais vraiment Zane, mais il se comportait comme s'il me trompait, débarquant chez moi à toute heure de la nuit, avec de mauvaises excuses.
Gerçekten de büyük bir adım buraya taşınmak.
C'est une étape, d'emménager avec quelqu'un.
Bak 3 yıldır bir kabutta kaldığını ve medeni yaşamdan uzak kaldığını biliyorum ama bu gerçekten de çok kötü bir tavsiye.
Ecoute, je sais que tu as été enfermé dans un cerceuil ces trois dernières années, mais c'est un très mauvais conseil.
Gerçekten de aynı fikirdeydik, Stefan.
On était d'accord.
Ayrıca gerçekten de istediğim zaman içki içemediğimi mi düşünüyorsun?
Et tu crois vraiment que je me saoule pas quand je veux?
- Gerçekten de bunun için zamanım yok!
Je n'ai vraiment pas le temps pour ça! Il a commencé ça.
Tamam ama bu yeni alarm sistemi gerçekten de gerekli miydi?
Oui, mais un nouveau système était-il vraiment nécessaire? C'était vraiment nécessaire offrant un challenge à une clique de l'ombre? Je ne sais pas.
Tandy, gerçekten de bu saçla mı duracaksın?
Tu allais vraiment te le faire?
Yani, gerçekten tekrar lastik dükkanı mı işletmek istiyoruz? İstiyor musun?
Est-ce qu'on veut vraiment gérer un autre magasin de pneus?
Bu sefer gerçekten biramız bitti. Çok kötü.
Cette fois, on a vraiment plus de bières.
Ama azıcık bile olsa kendini iyi hissetmeye başlarsan "Tamam, ben iyiyim." dediğin o kısa anlarda bile sonrasında senin için gerçekten korku verici olmalı.
Mais si tu commences à te sentir bien, un tout petit peu, ne serait-ce qu'en ces brefs moments où tu te dis "Je suis quelqu'un de bien", alors tu dois être terrifié.
Gerçekten bir gün seçmediği sürece bir randevun olamaz.
Il a pas fixé de date, vous avez pas rencard.
Suçlu hissetmemek gerçekten çok zor.
C'est vraiment difficile de pas se sentir coupable.
Gerçekten mikserin başka birileri tarafından kullanıldığı gerçeğini göz ardı mı edeceksin?
N'essaie pas de me faire croire que tu t'en � tais d � j � servie.
Bilmiyorum. Gerçekten anlamadım ben de.
Je saurais pas te dire.
Hayır, o gerçekten yetenekli.
Il a � norm � ment de talent.
Lance gerçekten bir baş belasıydı.. .. ama en azından merkezi dizginliyordu.
Lance était un emmerdeur de première classe, mais au moins il a gardé son département dans les rails.
Gerçekten başkan olmak için daha fazla zamanımı ayırabilirim.
Je pourrai consacrer plus de temps à être Maire.
Ne isimlerini ne kıyafetlerini ne de kimin uçup kimin buz adam olup kimin ateş attığını... çok fazlalar gerçekten.
Leurs noms et leurs costumes qui vole et se transforme en glace, qui crache du feu... c'est trop.
Gerçekten kötü olanları istiyor bizim yem olarak verdiğimiz bu basit sezikleri değil.
Il veut de vrais démons, pas ces poules mouillées avec lesquelles nous l'alimentions.
Gerçekten yetenekli bir yönetmen, eski bir sınıf arkadaşının Hollywood'da yükselişini izler, Bu arada kendisi her karşısına çıkacak fırsat için deli gibi savaşmaktadır.
Une metteur en scène vraiment douée regarde son ancien camarade de classe devenir une étoile à Hollywood, pendant qu'elle se bat corps et âme pour saisir chaque opportunité.
Ama yine de gerçekten neyin peşindeydiler ve kız neden onu öldürdü after and why she killed him,
Mais ce qu'ils cherchaient vraiment et pourquoi elle l'a tué,
Bana hiçbir şey borçlu olmadığını biliyorum ama gerçekten yardıma ihtiyacım var.
Je sais que tu ne me dois rien, mais j'ai vraiment besoin de ton aide.
Bana mine mi verdin gerçekten?
Est-ce que viens sérieusement de me "verveiner"?
Sen de onayladığına göre bu sefer gerçekten içine ettim.
Si tu es d'accord avec moi, alors c'est que j'ai vraiment foiré.
Beni boşver o zaman ama hayatı Elena'ya bağlı olan ve bizi de onsuz bir hayata iten seni gerçekten özlüyor mu sanıyorsun geride kalan diğer arkadaşlarının?
Tu me dis d'aller me faire foutre, ok. Vis ta vie attachée à celle d'Elena, me destinant, et pour être honnête, destinant tous nos amis, à une vie sans la personne qui nous manque le plus et qui, pour être clair, n'est pas toi.
Yani gerçekten bu teneke duvarı bu şeyin içine batırarak fotoğraf mı elde edeceğiz?
Donc, nous gonna vraiment obtenir une photo sur un mur d'étain en le plongeant dans ce genre de choses?
İnsanların gerçekten okumak isteyeceği şeyler.
Des choses que les gens pourraient avoir envie de lire.
Gerçekten gitar çalmayı öğrenmedim.
J'ai jamais appris à jouer de la guitaire.
Gerçekten mi, sen de hayran olamazsın.
Vous n'avez pas dû apprécier.
Bu yer gerçekten söylendiği gibi.
L'endroit est à la hauteur de sa réputation.
Ama derinlerde beni gerçekten istemiyordun.
Mais au fond, c'était pas de moi que tu avais besoin.
Şakalaşıyoruz falan ama seni tekrar görmek gerçekten güzel.
Je sais qu'on se charrie et tout, mais c'est vraiment bon de te revoir.
Gerçekten, eğer o odadaki tek sorumlu ben olsam, bu duruma göğüs gererdim.
Si j'avais été spectatrice dans cette salle de conférence, je me serais levée et j'aurais applaudi.
Silinen dosyalar arasında bulduğum bir fotoğrafı ise gerçekten olayı aydınlatıcı nitelikte.
J'ai fait une recherche des images supprimées de sa Snipcam et j'ai trouvé un selfie en particulier qui est très parlant.
Eğer bu evin yakınına bir yere gelirse, onu gerçekten öldürürüm.
Si il s'approche de cette maison, je le tuerai pour de vrai.
Gerçekten hangi çeşit bir insan sevgilisinin başka kızlarla yatmasını bildiği halde onu kıskanmaz?
Sérieusement, quel genre de personne n'est pas jalouse quand elle découvre que son petit ami baise une autre fille?
Seni öldürmekten gerçekten çok zevk duyacağım.
Je vais vraiment jouir de te tuer.
Eğer öylece ortalarda koşturup durmana izin verirsem bu beni gerçekten kötü gösterecektir.
Et si je te laisse courir partout, ça donnerait une mauvaise image de moi.
Burada yapmaya çalıştığın şeyi gerçekten çok takdir ediyorum.
J'... J'apprécie vraiment ce que tu essaies de faire.
Gerçekten hoşlandığın bir kızı kaybetmek berbattır ama bunu yaşayan ilk erkek değilsin.
Écoute, je sais que ça craint de perdre une fille que tu aimes bien, mais tu n'es pas le premier garçon à qui ça arrive.
Gerçekten yuva yıkan bir kadın mı olmak istiyorsun?
Tu veux vraiment être le genre de personne qui brise une famille?
Fırtına inşaat alanını vurmadan ölmüş askerleri bulmak istiyorsak gerçekten acilen gitmemiz lazım.
Euh, nous avons vraiment besoin d'y aller maintenant si l'on veut trouver les restes avant que la tempête frappe le chantier de construction.
Şunu söylemek istemiştim önceden de sahada gerçekten cesur risk alıcılarla çalıştım ve sen... bunların hepsiyle başa baş gidersin.
Je voulais juste te dire, j'ai déjà été sur le terrain avec des hommes prenant des risques et toi... Tu peux défier n'importe lequel d'entre eux.
Gerçekten, mavi mürekkebin üzerine makyaj yapmışa benziyorsun.
Vraiment, on dirait du maquillage qui recouvre de l'encre bleue.
Bir daha böyle bir şey yapmadan önce beni ararsan gerçekten memnun olurum.
J'apprécierais vraiment si vous m'appeliez avant de faire un truc pareil.
gerçekten denedim 20
gerçekten de öyle 85
gerçekten değil 31
dede 298
deli 209
denise 139
deme 332
dean 111
detroit 189
dennis 260
gerçekten de öyle 85
gerçekten değil 31
dede 298
deli 209
denise 139
deme 332
dean 111
detroit 189
dennis 260