Geç kalma translate French
709 parallel translation
Geç kalma.
Ne rentre pas tard. "
- Geç kalma baba.
- Tu en as pour longtemps?
- Çok geç kalma Mary.
- Ne restez pas trop tard, Mary.
Otelde 1061 numaralı odada buluşuruz, geç kalma!
Rendez-vous à l'hôtel, chambre 1 061. Et dépêche-toi!
Geç kalma.
Ne sois pas longue.
Senin görevin beni kiliseye bırakmak ve 1'den önce yemeğe gelmek. Sakın geç kalma.
Dépose-moi à l'église, reviens avant 13 heures pour le déjeuner, et ne sois pas en retard.
- Geç kalma tatlım.
Ne tarde pas.
Marley'deki yemeğe sakın geç kalma.
N'arrivez pas en retard chez les Marley.
Çaya geç kalma, canım.
Ne sois pas en retard!
Fazla geç kalma Dude.
Dépêche-toi, mon petit Dude.
- Paula. Geç kalma.
Ne te mets pas en retard.
- Geç kalma! Uzun bir yolculuk bu.
- Allez, c'est encore loin, Capitaine.
Charlie, geç kalma. Araştırmacılar 4'te burada olacak.
Ne sois pas en retard, Charlie, les sondeurs passeront à 16 h.
Geç kalma. "
Rentre tôt.
- Söylemiştim, geç kalma ihtimalim var.
- Il sera trop tard.
- Geç kalma.
- Ne tardez pas.
- Çok geç kalma.
- Ne traîne pas.
Evet, sanırım bitirebilirim. Geç kalma.
J'en ai pour 30 ou 40 minutes.
- Sakın geç kalma.
- Sois à l'heure.
Geç kalma sevgilim. - Erkenden gelirim.
Je serai là avant.
Yarını unutma, ve geç kalma.
N'oublie pas demain et ne sois pas en retard.
- Çok geç kalma.
Ne reviens pas tard.
- Bersagliera için geç kalma sakın.
Tu ne peux pas blesser la Fantassine!
- Geç kalma.
Ne sois pas trop longue!
Geç kalma yoksa en iyi yerini kaçırırsın.
Venez tôt pour ne rien perdre.
Geç kalma. Sana sadece bir saatini ayırabilir.
Sundstrom n'a qu'une heure
- Geç kalma tatlım.
Fais vite.
Evet. Tamam mı? Geç kalma.
Venez vite.
- Geç kalma, Clarice.
- Ne sois pas en retard, Clarice.
Geç kalma.
Tu vas te mettre en retard.
Çok geç kalma. İyi geceler.
Sois à l'heure.
Haydi, geç kalma.
Allez, montez vite, il part le train.
- Lütfen geç kalma.
Le plus vite possible!
- Geç kalma anne.
- Ne sois pas trop longue, maman.
Aman geç kalma!
Ne fais pas ça.
Sen de geç kalma, tatlım.
Ne tarde pas.
Geç kalma.
Ne tarde pas.
Deanie! Fazla geç kalma.
Et ne rentre pas trop tard.
"Fazla geç kalma." Duydun mu?
"Ne rentre pas trop tard." Tu l'entends?
Sen nasıl istersen! Ama geç kalma!
Fais comme tu veux, mais gare à la nuit!
Geç kalma Leo.
Faites vite.
Geç kalma dedi.
Il m'a dit de ne pas être en retard.
Çok geç kalma ama, söz ver.
Ne traîne pas trop tard, promis?
- Geç kalma.
- Faites vite.
- Berbere gideceğim. - Geç kalma.
Je vais chez le barbier.
Geç kalma, Marty.
Attends un peu, Marty.
Çok geç kalma, canım.
Pas trop tard, ma chérie.
- Geç kalma.
- Sois à l'heure.
Gidip yat şimdi, bu filmlere takılıp geç vakte kalma.
lrez-vous enfin vous coucher sans regarder ces films?
Geç kalma.
Ne soyez pas en retard.
- Geç kalma.
Dis, tu viendras?
geç kalmayın 19
geç kalmam 34
kalmadı 44
kalmamış 19
kalmam 16
kalmak istiyorum 46
kalmayacağım 36
kalmanı istiyorum 30
kalmamı ister misin 17
kalmak mı 16
geç kalmam 34
kalmadı 44
kalmamış 19
kalmam 16
kalmak istiyorum 46
kalmayacağım 36
kalmanı istiyorum 30
kalmamı ister misin 17
kalmak mı 16