English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ G ] / Gö

translate French

3,649 parallel translation
* Kaçırmak istemiyorum eğlencenin doruklarını * * Dans etmeye götür beni *
♪ I don t want to miss it when you hit that high ♪ ♪ Take me dancing, I want to go-go ♪
Gö... görüşürüz.
A plus.
Gö-nüllü!
FHV!
- Çünkü bütün kaçan gelin filmlerini seyrettim gelin kaçtığında, sadece tesadüfi bir öpücük yüzünden olmadığını biliyorum.
I go out of my head And I just can t get enough, and I just can t get enough
♪ Begging you to touch and go
♪ Begging you to touch and go
♪ Go ck to their spouses ♪ Oh ♪
♪ Go ck to their spouses ♪ Oh ♪
♪ But whichever way I go ♪ But whichever way ♪
♪ Mais peu importe où j'aille
* Gitmeden önce uyandır beni *
♪ Wake me up before you go-go
* Dans etmeye gidiyoruz yarın gece *
♪ We'll go dancing tomorrow night ♪
* Gitmeden önce uyandır beni *
♪ Wake me up before you go-go, don t you dare ♪
* Gitmeden önce uyandır beni *
♪ Wake me up before you go-go ♪
* Gitmeden önce uyandır beni *
♪ Wake me up before you go-go ♪ ♪ Oh
* Gitmek istiyorum * * Gitmeden önce beni uyandır *
♪ I want to go-go-go ♪ Wake me up before you go-go ♪
* Gitmeden önce uyandır beni *
♪ Yeah ♪ Wake me up before you go-go ♪
* Şimdi değerli zamanımı boşa harcama *
♪ Now don t go wasting ♪ my precious time,
* Başlıyorum yine *
♪ Here I go again
* Ve gittiğinde, kapıyı çarptığında *
♪ And when you go ♪ When you slam the door
* * Başlıyorum yine *
♪ Here I go again
* Neden, neden, gitmene izin verdim?
♪ Why, why ♪ Did I ever let you go?
* Asla izin vermem gitmene *
♪ I could never let you go
♪ Bırakıp gitme
♪ Don't let go
♪ Ever have to go
♪ Ever have to go
♪ When we go out stepping on the town for a while ♪
♪ When we go out stepping on the town for a while ♪
♪ I can go where life leads me
♪ I can go where life leads me
* Tanrı'yla konuş, kapısını tıklat *
♪ Talk to God, go banging on his door ♪
* Tanrı'yla konuş, kapısını tıklat *
♪ You can talk to God, go banging on his door ♪
* Ve oraya gideceğim *
♪ And I will go there
# Mutlu değilim, memnunum # # Güneşi çantamda taşıyorum #
l ain t happy l'm feeling glad l go!
# Gelecek yaklaşıyor # # Mutlu değilim, memnunum #
The future is coming on l'ain t happy l'm feeling glad l go!
Gitme sakın.
Don't go.
- Bir, iki, üç. Başla.
- Un, deux, trois, go.
Bir, iki, üç, başlıyoruz.
Aller, un, deux, trois, go.
* Bencil olmayı dene arsızca, vazgeç, geliyorum cesurca *
♪ you try to bogard ♪ ♪ fall back, I go hard ♪
Hadi başlayalım.
Go.
- Aferin, ortak.
- Way to go, partner.
Bingo 1.
Go. Jackpot 1.
Bir kez daha. Başla.
Encore, Go.
O aptal go-kart kazası bana 600 dolara mâl oldu.
Ce stupide accident de kart m'a couté 600 $.
Bas, bas, bas!
Go, go, go! Aller.
Hadi! Çabuk!
Go, go!
A.J.'in beni dinlemeyip hemen tatlıya geçmesine inanamıyotum.
Je ne peux pas croire que A.J. voudrait me défier and go straight for desert.
- Hadi, şimdi, b... hey!
- Allez, go... hé!
# Şimdi işte başlıyoruz. #
♪ here we go now ♪
Scoot. Git, git, git!
Go, go, go!
Öğle yemeğim için buzdolabından Go-Gurt aldım.
Y'a de la glace Go-Gurt dans le frigo pour déjeuner.
Go, go, go!
Allez, allez, allez!
Hadi!
Go!
Haydi!
GO!
Gidelim.
Go.
- Hadi, yürü!
H'é, yo! Let's go!
- Çabuk, çabuk!
Go!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]