Güzel bayan translate French
1,404 parallel translation
Onlar hemen vuruludular, ama güzel bayan'ın eli için rakipler vardı.
Ils s'entendirent très bien, mais la dame avait plusieurs prétendants.
İki şehvetli ve güzel bayan bana saldırıyordu
Deux créatures voluptueuses qui ondulaient...
Lütfen dolsun, güzel bayan!
Le plein, s'il vous plaît, jolie demoiselle.
O güzel bayan Maretto bir çocukla evli babası İtalyan-Amerikan cemiyetinin direği ve eğer tek sevgili gelinine nasıl hakaret ettiğini bilirse bir telefon eder ve gece yarısı elinde kocaman bir bıçakla bir adam çıkagelir ve seni hadım eder.
Cette sympathique Mme Maretto est mariée à un garçon dont le père est un des piliers de la communauté italo-américaine, et s'il savait que tu as insulté sa belle-fille unique et adorée, il n'aurait qu'un coup de fil à donner pour qu'un homme armé d'un grand couteau vienne milieu de la nuit te transformer en eunuque.
Gördüğüm en güzel bayan.
La plus jolie jeune femme que j'ai jamais vu.
New York'ta ne kadar çok güzel bayan var. İnanılmaz.
Les femmes sont belles à New York.
— Bu güzel Bayan Morgan değil mi? — Merhaba.
- C'est notre chère Mme Morgan.
selam güzel bayan seninle dans edebilir miyim?
M'accorderez-vous cette danse?
- Teşekkürlerim size güzel bayan.
- Grand merci, belle enfant.
Bu sandviçler çok güzel Bayan Elton.
Mrs Elton, ces sandwichs sont délicieux.
İyi akşamlar, güzel bayan.
Bonsoir, mademoiselle.
Bu güzel bayan anlamıyor.
Cette beauté ne comprend pas...
Uzun zamandır beni anladığınızı gösteriyor. Öyle değil mi sevgili... güzel Bayan Woodhouse?
Il confesse que vous m'avez comprise depuis longtemps n'est-ce pas, mon amour mon amour Miss Woodhouse?
Güzel bayan, güzel bayan, bize bir peni verin, lütfen!
Jolie fille, jolie fille, donnez nous un sou, s'il vous plaît!
Lütfen güzel bayan, bir peni yanlızca!
S'il vous plaît, jolie dame, seulement un sou
Şu beraber geldiğiniz güzel genç bayan mı?
Vous voulez dire la jolie jeune fille avec laquelle vous êtes venu?
Bayan Winters, seni tekrar görmek çok güzel.
Mlle Winters, quel plaisir de vous revoir!
Böylece meşhur güzel Bayan Klein
" Ainsi, la beauté fatale, Mme Klein,
Senin gibi güzel bir bayanın bebeği olması gerek.
Vous devriez. Vous êtes sublime.
Her şey iyi güzel de Bayan St. George bana babanız öldüğü sırada Jonesport'ta bir otelde hizmetçi olarak çalıştığınızı söylediniz.
C'est bien joli tout ça, Mlle Saint-George... mais vous m'avez dit qu'à la mort de votre père, vous étiez femme de chambre dans un hôtel à Jonesport?
Sizi görmek çok güzel Bayan Wade.
Content de vous voir.
Bayan Rothstein, buraya bakın. Çok güzel. Teşekkürler.
Monsieur Rothstein, regardez devant vous.
Çok güzel bir eviniz var bayan.
Sacré appartement que vous avez là.
Çok güzel bir eşarpınız var bayan Mina.
Votre foulard est charmant, Mlle Mina.
Bu kadar güzel bir bayanı öpemem.
Je n'ose embrasser une si belle dame.
Bu... çok güzel bir haber Bayan Croft.
Quelle excellente nouvelle, Mme Croft.
Bayan Maretto bana bir sürü güzel şey aldı...
Mme Maretto m'a offert plein de belles choses comme ce bracelet de cheville, par exemple.
Bayan Maretto bana bir sürü güzel şey aldı örneğin bu hal hal gibi ve gerçekten pahalı bir şişe parfüm o buna "parfüm" diyor onu özel günler için saklıyorum.
Et un flacon de parfum très cher, une "fragrance" comme elle dit, que je vais garder pour une occasion spéciale.
Kesinlikle güzel görünüyor. Teşekkürler bayan Maretto.
Merci, Mme Maretto.
Bayan Eliza Bennet yerel güzel olarak görülüyormuş.
J'ai entendu qu'Eliza Bennet est décrite comme une beauté locale.
Korkarım ki Bay Darcy Bayan Eliza Bennet'in küstah fikirlerinin ve güzel gözlerinin yasını tutuyor.
Mais je crains que Mr Darcy pleure l'opinion de Miss Eliza Bennet et de ses yeux fins.
Çok güzel bir bayan!
C'est une très belle jeune femme!
Bayan Winters. Güzel.
NOUVEAU MESSAGE Ah, Mlle Winters!
Güzel bir dilek, bayan.
C'est gentil, madame.
- Güzel yemek takımları, Bayan Parkfield.
- Superbe vaisselle, Mme Parkfield.
İnsanlar, polislerin karanlık sokaklarda adam dövmesini kaydediyor. Amerika'da her gün üç farklı şehirde Elvis'i görüyorlar. Ama hiç kimse, güzel bir bayanın yoldan çıkarıldığını görmemiş.
On filme des bavures policières en vidéo, on voit Elvis apparaître à trois endroits, mais personne ne voit une jolie femme se faire enlever.
Bunun gibi güzel bir bayanı gerçekten yumuşatabilecek, Dionysus ( Şarap ve Bereket Tanrısı ) aşk iksirim var... on dinar.
J'ai un philtre d'amour pour faire fondre une jolie dame comme elle. Dix dinars.
Bayan Smith her zaman çok güzel bir kızdı. Ama siz ona çok fazla çekicilik kattınız.
Miss Smith a toujours été ravissante mais les charmes dont vous l'avez dotée en font une personne supérieure.
- Evet öyle. - Çok güzel. Bayan Cullins nerede?
- Où est Mme Collins?
Bir bayan için pek güzel bir hayat sayılmaz.
Belle vie pour une femme!
Bence Bayan Smith'i dışarıda resmetmek çok güzel bir düşünce... Ve ağaç benzersiz bir ruhla dokunulmuş gibi.
Je considère comme une heureuse idée la pose de Miss Smith à l'extérieur et l'arbre est réalisé avec un esprit inimitable
Güzel küçük arkadaşınız Bayan Smith...
Votre jolie petite amie Miss Smith...
çok güzel çaldı, sizce de öyle değil mi, Bayan Woodhouse?
Magnifiquement joué, n'est-ce pas, Miss Woodhouse?
Sizce de güzel ve bakımlı bir yer değil mi, Bayan Woodhouse? .
Ne pensez-vous pas qu'il est bien conservé, Miss Woodhouse?
Şöyle hayal etmiştim... Güzel sayılabilecek orta yaşta bir bayan.
Je l'avais imaginé... d'un aspect passablement bien pour une femme d'un certain âge
Çok güzel genç bir bayan beklemiyordum.
Je ne m'attendais pas à voir une jolie jeune femme
Bay Churchill, onu benim yanımda çok yüceltmenize gerek yok ama Bayan Weston ondan çok güzel genç bir bayan olarak bahsettiğini duymasın.
Monsieur Churchill, vous ne pouviez pas la louer trop pour moi mais vous ne devez pas laisser Mme Weston vous entendre parler d'elle comme d'une jolie jeune femme
Bayan Wilson, çok güzel bir oğlunuz oldu.
Mme Wilson, c'est un magnifique garçon.
Bayan Wilkie, tütün firmanız bu güzel örnek insanı korkunç çarpık bir ucubeye çevirdi.
Mlle Wilkie, votre société a changé ce splendide spécimen en un monstre difforme.
- Sizi görmek güzel, Bayan Choate. - Merhaba, Morty.
Content de vous voir, Mme Choate.
Ve yanımda yetişkin sinemasının güzel, yetenekli, muhteşem aktrisi var, Bayan Kaykaykız.
J'ai à côté de moi la belle, talentueuse et somptueuse actrice du cinéma pour adultes :
bayan 4473
bayan daisy 50
bayanlar 870
bayanlar baylar 623
bayanlar ve baylar 1405
bayan smith 84
bayan o 169
bayan doyle 71
bayan bennet 77
bayan scott 58
bayan daisy 50
bayanlar 870
bayanlar baylar 623
bayanlar ve baylar 1405
bayan smith 84
bayan o 169
bayan doyle 71
bayan bennet 77
bayan scott 58
bayan lee 52
bayan hunter 52
bayanlar önden 23
bayan tate 49
bayan simpson 50
bayan johnson 73
bayan davis 59
bayan harper 60
bayan hudson 105
bayan parker 51
bayan hunter 52
bayanlar önden 23
bayan tate 49
bayan simpson 50
bayan johnson 73
bayan davis 59
bayan harper 60
bayan hudson 105
bayan parker 51