English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ H ] / Hasta mısın

Hasta mısın translate French

1,023 parallel translation
- Hasta mısın?
Ça va pas?
Hasta mısınız Bn. Chandler?
Vous êtes malade?
- Hasta mısın?
- Malade?
Broome, hasta mısın?
Broome! Vous êtes malade?
Aşık mı oldun? Yoksa hasta mısın?
Tu as le béguin ou tu as attrapé une maladie?
Hasta mısın? - Bilmiyorum.
Je ne sais pas.
- Virginia, hasta mısın?
- Es-tu malade?
- Hasta mısın yoksa?
- Malade?
Hasta mısınız, Bay Townsend?
Vous n'allez pas bien?
- Hasta mısınız? - Birşey oldu.
- Vous êtes malade?
Frank, hasta mısın?
Frank, tu es malade?
Hala hasta mısın?
Toujours malade?
- Hasta mısın?
- Malade aussi?
Hasta mısın?
Tu es malade?
Hey, sen hasta mısın?
Tu te sens mal?
Gerçekten hasta mısın?
Êtes-vous vraiment malade?
- Gerçekten hasta mısın?
Es-tu souffrante?
Hasta mısın?
Vous vous sentez fiévreux?
- Hasta mısın?
Tu es malade?
Hasta mısınız?
Vous semblez malade?
- Hasta mısın?
- Vous êtes malade?
Hasta mısın?
Mme Ôishi, vous êtes souffrante?
Anne, hasta mısın?
Tu es malade?
Cherry, sorun nedir? Hasta mısın?
Vous êtes souffrante, Cherry?
Hasta mısınız?
Vous, malade?
- Sorun nedir Charlie? Hasta mısın?
Tu es malade, Charlie?
Yoksa hasta mısın?
Es-tu malade?
Neden, Bay Holden. Hasta mısınız?
Vous êtes souffrant, M. Holden?
Siz hasta mısınız profesör?
Vous vous sentez malade?
Şey, Frenchy, gerçekten hasta mısın, yoksa bir yatırımcı mı arıyorsun?
Frenchy, tu es souffrant ou tu cherches un investisseur?
- Mulligan, hasta mısın nesin?
T'es pas un peu malade?
Yoksa hasta mısın?
Vous êtes malade?
- Hasta mısınız mösyö Philippe?
- Vous sentez-vous bien, Monsieur Philippe?
Senin neyin var? Hasta mısın?
Tu es malade ou quoi?
- Hasta mısın?
Vous êtes malade?
Hasta mısın?
Tu te sens mal?
Kızılhaç'tan bir mesaj almışlar... Karım çok hasta ve çocuklara bakacak kimse yok.
Ma femme n'est plus capable de s'occuper des enfants.
Hasta mısın?
Je peux t'aider?
Hasta bir bebek, telefon görüşmeleri, bir annenin yardım çağrısı gibi acil durumlar karşısında hazır bulunmaya alışkın olarak yetişti.
Il a pris l'habitude de messages d'urgence comme celui-ci : un bébé malade, un appel téléphonique, une mère appel à l'aide.
Siz daha hasta atlar da görmüş olmalısınız değil mi bayım?
Vous avez déjà vu des chevaux en pire état, non?
- Hasta mısın?
J'ai dû partir... à cause de mon estomac. Tu es malade?
Hasta sandım. Besbelli, zavallı kadın sizi anlamamış.
Apparemment, elle ne pouvait vous comprendre.
Gazetelerin ne yazdığı, kasabalıların ne söylediği ya da onlara her soruşumuzda Lawton'ın karısının hasta olması umurumda değil.
Peu m'importent les gens qui jasent... et la femme de Lawton qui se dit malade pour ne pas me voir.
Hemşire hanım, Bayan Verin'i uğurlayın. Sıradaki hasta gelsin.
Pouvez-vous reconduire Mme Verin et faire entrer la suivante?
LaPortelere sosyal hayatta ne kadar yakın olursak olalım, Bob hala Ed'in patronu ve biz onun Ed'in hala hasta olduğunu düşünmesine yol açmamalıyız.
Laporte est un intime, mais il est aussi directeur du collège. S'il se dit un jour qu'Ed est un malade, il l'obligera à prendre un congé.
Hasta mısınız?
Etes-vous malade?
Bilmem farkında mısınız ama hasta yatağımda yatarken sizi şu kendi kauçuk hortumlarınızdan biriyle boğmayı düşünmüştüm.
Vous rendez-vous compte que j'ai sérieusement songé à vous étrangler avec un de vos tubes?
Hasta mısınız yoksa?
Où c'est qu'ils habitent? - Je ne sais pas.
Ne kadar hasta olduklarının farkında mısın?
Se rendent-ils compte qu'ils sont très malades?
Hasta mısın, Edd? Hayır.
Tu es malade?
Hasta mısınız?
Vous êtes malade?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]