Hasta olacaksın translate French
121 parallel translation
Geceleri, ıslak toprak üzerinde yatıp durursan hasta olacaksın.
Vous allez prendre froid couché au bord des routes.
Hasta olacaksın.
Tu vas attraper froid.
Defolun şuradan, hasta olacaksınız.
Foutez le camp. Vous allez attraper froid.
Leona yapma, lütfen. Sakin olmaya çalış. Hasta olacaksın.
Leona, calme toi, tu vas te rendre malade.
Al, şunları tak ayağına. Yine hasta olacaksın.
Mets-les, tu vas attraper froid.
- Dikkat et. Hasta olacaksın.
- Ça pourrait vous rendre malade.
Hasta olacaksın Esther.
Vous vous rendrez malade.
Yine hasta olacaksın.
Tu sais que ça te rend malade.
Radyasyon içine işlediği zaman hasta olacaksın.
Je vais t'expliquer ce qui se passe avec les radiations.
Hasta olacaksınız.
Vous allez être malade.
- Hasta olacaksın ama...
Tu vas être malade.
Hasta olacaksın ve yine başın ağrıyacak.
Tu vas prendre froid et tu auras encore mal à la tête.
Hasta olacaksın.
Tu vas attraper la crève.
Hasta olacaksınız.
Vous allez mourir de pneumonie.
Görüşürüz. Hasta olacaksın, tut onu öyle.
Vous pourriez tomber malade.
Dedim ki : "Anne, hasta olacaksınız...".
Je lui ai dit "Maman, vous allez vous rendre malade...".
Merak etme. - Hasta olacaksın.
Je parle à un mur!
Üşütüp hasta olacaksın.
Vous n'allez pas descendre dans la rue comme ça!
Hasta olacaksın.
Tu vas te rendre malade.
Özür dilerim. Nereye gidiyorsun? Üşütüp hasta olacaksın.
Nadya, en un si petit moment, on peut détruire le passé, mais on ne peut pas construire un avenir.
Hasta olacaksınız!
Vous allez vous rendre malades.
"Franyo, içki içme. " Hasta olacaksın " der.
"Ne bois pas tant, tu te ruines la santé."
Hadi ama, yemeğini yemiyorsun, hasta olacaksın.
Allons. Il faut manger. Tu vas te rendre malade.
Baba, hasta olacaksın!
Papa va tomber malade!
- Güzel ama. - Hasta olacaksın. Ne olursa olsun yemek yeriz...
Tu vas être lourd après tout ce qu'on a mangé.
Hasta olacaksınız. Yürüyün!
Allez vite vous sécher, vous allez attraper mal.
Yarın, yada bir sonraki gün ya da bundan 30 yıI sonra siz hasta olacaksınız.
Un jour, vous serez malade aussi.
Yemek yemezseniz, hasta olacaksınız.
Si vous ne déjeunez pas, vous y laisserez votre santé.
Çıkar üstündeki ıslak kıyafetleri. Hasta olacaksın.
Déshabillez-vous, vous allez attraper froid.
Hasta olacaksın.
Tu vas tomber malade.
Her zaman hasta olacaksın.
Et tu le resteras.
Uyurken çoraplarrını giymelisin Yoksa hasta olacaksın.
Tu devrais dormir avec des chaussettes. Tu vas attraper froid.
Hasta olacaksın. Lütfen.
Tu vas tomber malade!
Kendine bakmaya başlamazsan sen de hasta olacaksın.
C'est le sort qui t'attend si tu ne ralentis pas un peu.
Üşütüp hasta olacaksın.
Mon Dieu, vous allez attraper la crève.
Hasta olacaksın!
Quand le type a expertisé ça, son visage s'est éclairé...
O kadar hızlı yeme. Hasta olacaksın.
Il faut pas que tu manges trop vite, tu va te rendre malade.
Böyle yapmaya devam edersen, hasta olacaksın.
Si tu continues, tu vas être malade.
Üşütüp hasta olacaksın.
Tu vas attraper la fièvre.
- Hasta olacaksın.
- tu vas te rendre malade.
Burada hasta olacaksınız.
- Vous allez attraper mal ici.
Tatlım, o kadar çok karides yeme, yoksa hasta olacaksın demiştim.
Je t'avais dit de ne pas manger trop de crevettes.
- Yarına hasta olacaksın.
demain.
Böyle durursan hasta olacaksın.
Tu n'es pas bien par terre.
Ama cidden, kemoterapiye başladığında, ölmüş baban gibi hasta olacaksın.
Sérieusement Sim, avec la chimio, tu vas être supermalade, comme ton père.
Bundan daha uzun sürerse görevinizi tamamlayamayacak kadar hasta olacaksınız.
Au delà... vous serez trop malades pour agir.
Sen de diğerleri gibi hasta olacaksın.
Vous serez infecté comme les autres.
Ama, şuna memnun olacaksınızdır ki bu tren yolu hattının tamamlanması hasta ve sakatlarımızı yeni kampa trenle taşımamızı sağlayacak.
Vous serez sans doute heureux de savoir... que l'achèvement de ce tronçon... permettra de transporter malades et blessés... en train jusqu'au nouveau camp.
Yine hasta olacaksın.
Pas si près du feu, tu vas retomber malade.
Yemek yemezseniz, hasta olacaksınız.
Quand l'homme ne mange pas, il tombe malade.
Birazdan öyle zengin olacaksın ki bütün komşuların, bütün apartman, sana hasta olacak.
Lolo, si ce deal réussit, pas une voisine ne te résistera.
olacaksın 65
hasta 212
hastayım 158
hastane 65
hastaneye 39
hasta mısın 277
hastaydı 31
hastanede 84
hastalık 59
hastaydım 46
hasta 212
hastayım 158
hastane 65
hastaneye 39
hasta mısın 277
hastaydı 31
hastanede 84
hastalık 59
hastaydım 46
hastasın 78
hastalar 23
hasta o 16
hastalandı 24
hasta mı 113
hasta değilsin 19
hastane mi 26
hastalıkta ve sağlıkta 40
hastasın sen 46
hasta görünüyorsun 17
hastalar 23
hasta o 16
hastalandı 24
hasta mı 113
hasta değilsin 19
hastane mi 26
hastalıkta ve sağlıkta 40
hastasın sen 46
hasta görünüyorsun 17