English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ H ] / Hicbiri

Hicbiri translate French

6,494 parallel translation
Bunların hiçbiri doğru değil.
Ce n'est pas vrai.
- Onlardan hiçbiri olmadı. Felaket şeyler bunlar.
Non, ça n'a rien à voir avec tout ça.
Bunların hiçbiri Emma'ya tanıdık gelir mi?
Ces mots rappelleraient quelque chose à Emma?
Beni yakalamana izin vermek zorundaydım, yoksa bunların hiçbiri işe yaramazdı.
Je devais te laisser m'attraper sinon rien de tout ça n'aurait marché.
Yaşadıklarımızın hiçbiri gün yüzüne çıkmayacak.
Rien de tout cela ne sera révélé au grand jour.
Filmlerime gidenlerin hiçbiri okumayı bilmiyor ki ulan!
Ceux qui vont voir mes films savent même pas lire!
Evet ama eminim bu çocukların hiçbiri Tapestry'yi duymamıştır bile ve bu doğru değil.
Oui mais je parie qu'aucun d'eux n'ont jamais entendu parler de Tapestry, et c'est pas bien.
Bunların hiçbiri!
Rien de tout ça!
Arabaların hiçbiri aşağılın teki değil.
Aucune de ces voitures n'est un connard.
Bunların hiçbiri dosyasında yoktu.
Ça ne figure pas dans son dossier.
Ama hiçbiri doğru zenci başını getiremedi, değil mi?
Mais ils n'ont jamais attrapé le bon, n'est-ce pas?
Hiçbiri serveti bulamadı.
Aucun d'eux n'a trouvé la fortune.
Hiçbiri annen kadar güzel değildi.
Aucune plus jolie que ta mère.
Kalmanı emrettiğim yerde kalsaydın bunların hiçbiri olmayacaktı. Ama yok!
Si tu étais restée là où je te l'ai demandé, ça ne serait pas arrivé.
Öyle yapmış olsaydın bunların hiçbiri olmazdı.
Si tu l'avais fait, rien ne serait arrivé.
Bunların hiçbiri değişmeyecek. Kızı yakalayabilmek için şehrin yarısını havaya uçurdun.
Vous avez détruit la moitié de la ville en tentant de remettre ce petit génie dans sa bouteille.
- Bunların hiçbiri olmamış gibi davranalım.
Disons que tout ça n'est jamais arrivé.
Bunların hiçbiri senin suçun değil.
Rien de tout ça n'est de votre faute.
Hiçbiri gerçek gibi gelmiyor.
Rien ne paraît réel.
Uzun bir seferden sonra hiçbiri ihtiyaç gidermek istemedi mi yani?
Ils viennent de passer une rude journée Et aucun d'entre eux n'a ressenti le besoin d'essayer?
Uzun bir yolculuktan geldiler. Yine de hiçbiri ihtiyaç gidermeye gelmedi.
De retour d'un long voyage, et aucun d'eux n'a ressenti le besoin de venir ici.
Tüm bunları gerçekleştirmeme yardım etmek için ailelerini terk ettiler. Onlar olmasaydı bunların hiçbiri mümkün olmazdı.
Ils ont quitté leurs familles et leurs vies pour m'aider à réaliser tout ça, rien de tout cela ne serait possible sans eux.
Binada insanları gördüm ama hiçbiri cinayet işlemiş gibi görünmüyorlardı.
Il y avait des gens dans l'immeuble, mais... Personne ne semblait avoir juste tué quelqu'un.
- Çünkü bunların hiçbiri gerçek değil.
Parce que rien de tout ça n'est réel.
Hiçbiri.
Aucun.
- Hiçbiri.
Aucun ‎.
Hiçbiri inanılacak söz değil?
Rien de crédible?
Hiçbiri unutulmadı.
Rien n'a été oublié.
Bu davetiye ise kır çiçekleri ile süslenmiş ama hiçbiri ekilemiyor.
"Ce papier incrusté de graines de fleurs sauvages peut être planté."
Bu gece hiçbiri savaşmak istemiyor.
Il n'y a pas une âme parmi eux qui ait aucune envie de se battre pour le fort ce soir.
Ya kaçak, ya hırsızlar hiçbiri asker değil.
Ce sont des braconniers et des voleurs. Pas des soldats.
Bir mucize olur da bunların hiçbiri yaşanmazsa önünde sonunda yiyeceğim bitecektir.
Et si par miracle, rien de tout ça n'arrive, je vais finir par manquer de nourriture.
Hiçbiri.
Rien de tout çela.
Hiçbiri canlı çıkamamış.
Quatre morts.
- Aslında bakarsan hiçbiri.
Tous les régimes, pour ainsi dire.
Bu saçmalıkların hiçbiri bize yardımcı olmayacak.
Rien ne va nous aider.
Hiçbiri 40 kitabı kaybettiğime değmez!
Rien de tout ça ne vaut la perte de 40 livres!
Bu fotoğrafın çekildiği zamanlarda, fotoğrafta ki dördüncü sınıflardan hiçbiri, hiç evlenmemiş, nişanlanmamış ya da herhangi bir uzun süreli ilişkileri olmamıştı.
Lorsque cette photo a été prise, aucun de ces CM1 n'avaient été mariés ou fiancés ou dans une relation sérieuse.
Ben hep senin gibi adamlarla gittim, kim teklif etti, hiçbiri ama zevk ve heyacan verdiler.
Je vais toujours vers des gars comme toi, qui me donnent rien d'autre que du plaisir et de l'excitation.
Herbisitlerin hiçbiri hızlı ve kullanışlı değildir.
Les herbicides sont moins expéditifs.
Gloucester Crescent'in dikkate değer birçok sakini oldu ama hiçbiri bugün mavi plağı ithaf ettiğimiz Bayan Mary Shepherd'dan daha yaşlı ve çarpıcı değildi.
Gloucester Crescent a connu nombre de résidents notoires, mais aucun n'était plus excentrique ou plus remarquable que Miss Mary Shepherd à qui nous dédions cette plaque.
Ve hiçbiri de bir şey hatırlamıyordu.
Et aucun d'eux ne se souvient.
Sana yetebilecek bir erkek değil o tabii, hiçbiri değil gerçi.
Il n'est pas assez Homme pour toi. Bien sûr, encore une fois aucun d'eux ne l'est.
- Hiçbiri bu adadan sağ çıkmamalı.
Aucun d'eux ne peut quitter cette île.
- Hiçbiri bu adadan sağ çıkmamalı.
Personne ne peut quitter l'île.
Olanların hiçbiri senin hatan değil.
Rien de tout ça n'est de ta faute. Tu m'entends?
Duydun mu? Hiçbiri.
Rien de tout ça.
Ama kediyle ilgiliyse hiçbiri sikine takmaz. - Ne diyor?
Mais pas pour un chat.
" 800 evin olabilir dostum ama hiçbiri yuvan değil.
" T'as beau avoir 800 baraques, tu seras chez toi nulle part.
Hiçbiri bu odadan çıkamaz.
Rien ne sortira d'ici.
Bak Gustavo, eğer siyasetçileri ve hakimleri öldürmeseydi bunların hiçbiri olmazdı.
Tu sais, Gustavo, on n'en serait pas là si Pablo avait pas tué des politiques.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]