English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ H ] / Hiçbirşey olmadı

Hiçbirşey olmadı translate French

110 parallel translation
İyi olan hiçbirşey olmadı!
Rien n'est jamais bon!
Burada hiçbirşey olmadı, ve Schaeffer dışarda hiçbirşey görmedi.
Il ne s'est rien passé ici. et Schaeffer n'a rien vu dehors.
Hiçbirşey olmadı, tatlım, ve endişelenecek hiçbirşey yok.
Il ne s'est rien passé, chérie, alors il n'y a pas lieu de s'exciter.
Sizin kastettiğiniz hiçbirşey olmadı.
Il ne s'est pas passé ce que vous insinuez!
- Hiçbirşey olmadı! Hiçbirşey.
- Ça s'est arrêté là!
5 polis memurunu, bir sekreteri ve bir mahkumu öldürdüler, onlardan düzinelercesini öldürdük ve bu hiçbirşey olmadı demek mi?
Ils ont froidement tué 5 policiers! Une secrétaire, un prisonnier et nous, ont en a descendu une douzaine et on dirait qu'il ne s'est rien passé!
- Hiçbirşey olmadı.
II a parlé de moi?
8 gün.. ve gecedir buradayız ve hiçbirşey olmadı.
Nous sommes ici depuis huit jours. Et rien.
Kız kardeşi sayesinde ona hiçbirşey olmadı.
Rien ne lui est arrivé grâce à elle.
Hiçbirşey olmadı desem?
Et s'il ne s'était rien passé?
Hiçbirşey olmadı.
II ne s'est rien passé.
Bir şişe şarabın rol aldığı saçma bir gece geçti ama hiçbirşey olmadı aramızda.
Ok, il y a eu une nuit de dingue avec une bouteille de Beaujolais, mais il ne s'est rien passé.
- Hiçbirşey olmadı.
- Y s'est rien passé
Hiçbirşey olmadı.
Il ne s'est rien passé.
Ve hala, hiçbirşey olmadı.
Et pas encore un seul client.
- Sana hiçbirşey olmadı diyorum.
Je te jure, il ne s'est rien passé.
Hiçbirşey olmadı.
Rien n'est arrivé.
- Hep böyledir, baba. Utanılacak hiçbirşey olmadığını sanarlar.
C'est là toute la question, ils ne trouvent pas ça indigne.
Söyledim, Liz, Hiçbirşey olmadı.
- Je te l'ai dit. Rien du tout.
Hiçbirşey olmadı.
Il n'y a rien eu.
- Hiçbirşey olmadı?
Il ne s'est rien passé? Enfin...
neden hiçbirşey olmadı?
Et rien.
Hiçbirşey olmadı.
Nous n'avons rien fait.
Tanışmanızdan sonra hiçbirşey olmadı, değil mi?
Il ne s'est rien passé, si?
Hiçbirşey olmadı dedim!
Je t'ai dit, rien ne s'est passé!
3 aydan fazla zaman geçti ve hiçbirşey olmadı.
Ca fait trois mois et il ne s'est rien passé.
Daniel yapabileceğimiz hiçbirşey olmadığını söyledi.
- Daniel a dit qu'on n'y pouvait rien.
Bekledik bekledik, ve hiçbirşey olmadı.
On a attendu, et attendu, et rien ne s'est passé.
Yine de oraya gideceğim, hiçbirşey olmadığını görmek için.
Je vais y retourner, pour etre sur que tout va bien.
Lastikler sapasağlam, ve bunlardan söyleyebileceğimiz... ters olan hiçbirşey olmadığı.
Les gommes sont intacts et pour ce que nous savons. Il n'y avait pas non plus de dysfonctionnement du véhicule.
Dün hiçbirşey olmadı, kes artık.
Rien n'est arrivé hier, alors oublie.
- Hiçbirşey olmadı.
- Rien.
.. ve hiçbirşey olmadı.
Et rien n'arriva.
Ne yani, ikinizin arasında hiçbirşey olmadı mı!
Il n'y a rien entre nous deux!
Hiçbirşey olmadı.
Rien.
Vücudunuzda değiştirecek hiçbirşey olmadığını bana dürüstçe söyleyebilir misiniz?
Pouvez-vous honnêtement dire que vous ne changeriez rien à votre physique?
Korkularıyla kraşı karşıya kalıyor ve korkacak hiçbirşey olmadığını anlıyor.
Il affrontera ses peurs et réalisera qu'il n'y a rien à craindre.
Hiçbirşey olmadı tamam mı?
Rien n'est arrivé. OK?
Hiçbirşey olmadı. Yemin ederim.
Il ne s'est rien passé, juré.
- Ve hiçbirşey olmadı mı?
Rien n'est arrivé?
Hiçbir şey olmadı, hiçbirşey.
Une broutille.
Hiçbirşey olduğu yok.. Bir şey olmadı....
Nulle part.
O piçlerin sahip olmadığı hiçbirşey yok.
Il n'y a rien que ces bâtards ne possède pas.
Hiçbirşey filmde anlatıldığı gibi olmadı.
Ça ne s'est pas passé comme dans le film.
Annie, kabul et hiçbirşey olması gerektiği gibi olmadı.
faisons face, Annie, ce n'est plus comme ca a été
Bak Michael bütün bu deneyimler benim gözümü açtı ve hiçbirşey bir DallaS Kovboy Ponponkızı olma rüyamdaki gibi olmadı.
Ecoute, cette expérience m'a ouvert les yeux. Personne ne m'empêchera de réaliser mon rêve : rejoindre l'équipe des Dallas Cowboys.
Onu senin için sakladık, Mary. Ona korkulacak hiçbirşey olmadığını göster.
Montre-lui qu'il n'a rien à craindre.
Bu gece iyi hiçbirşey olmadı.
Cette soirée était ratée.
O günden sonra hiçbirşey aynı olmadı.
On s'en est jamais vraiment remis.
ve bisikletlerimizi süremedik... ve hiçbirşey bir daha iyi olmadı!
Non, bien sûr que non. Dites-moi, est-ce vrai que vos autre sens sont décuplés?
Hiçbirşey olmadı geldiğimi görünce kaçtı.
Y a rien eu. Il est parti.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]