English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ H ] / Hoşuma gitti

Hoşuma gitti translate French

4,195 parallel translation
Sarışın olmak hoşuma gitti ama.
J'aime bien être blonde.
Seni çok seviyor. Ryan Hardy'nin geçmişini öğrenmek çok hoşuma gitti.
Elle t'aime énormément, et j'ai apprécié de découvrir tout sur Ryan Hardy, les premières années.
Bugün kardeşinle tanışmak çok hoşuma gitti.
Tu sais, j'ai vraiment apprécié rencontrer ta soeur aujourd'hui.
Bileziğin hoşuma gitti
Bien.
İnce çizgi hoşuma gitti.
Oh, j'adore les rayures.
Yok yok kalsın, hoşuma gitti.
Non, laisse tomber. Ça me plait.
Hayır, hayır, ben- - Marco ile birleşme fikri daha çok hoşuma gitti.
Non, non, je... j'aime mieux le plan avec Marco.
Hoşuma gitti.
( la sonnerie retentit ) J'aime ça.
- Bu gidişat hoşuma gitti.
- J'adore ce qui passe entre nous.
Dürüstlüğün ve alternatif tıbbı kabul etmen çok hoşuma gitti.
Et j'apprécie vraiment ton honnêteté et ta franchise sur la phytothérapie.
Hoşuma gitti.
J'aime ça.
Çok hoşuma gitti.
Je l'aime beaucoup.
Bu kağıt ağırlığı hoşuma gitti.
J'aime ton presse-papiers.
Müzik hoşuma gitti.
J'aime ça, la musique.
Senden bir şeyler öğrenmek hoşuma gitti. Umarım daha da fazlasını öğrenebilirim.
J'ai... apprécié apprendre de toi.
Sembol hoşuma gitti.
J'aime le symbole.
En kötü kısmı da sanırım hoşuma gitti.
Le pire, c'est que j'aime bien ça.
Olur, hoşuma gitti.
Oui. Ça me plaît.
İşte şimdi hoşuma gitti.
Voilà qui est bien dit.
Üniversiteye giriş sınavını kazanmam çok hoşuma gitti.
Et tout doucement, j'ai vraiment eu l'impression de passer mon HSC.
Tuhaf bir şekilde hoşuma gitti gerçi.
Même si j'étais bizarrement assez dans le truc.
Duruşları hoşuma gitti.
Pourquoi? J'aime l'image que ça donne.
Baban hakkında söylediklerin çok hoşuma gitti.
J'ai aimé ce que tu disais de ton père.
Bu hoşuma gitti.
J'aime ça.
- Tarzınız hoşuma gitti.
J'aime comme tu fais les choses.
Aslında bu iş çok hoşuma gitti ya.
Bien, car, tu sais, je commence a apprecié ça.
"Deli ve Profesör" ü okudum ve çok hoşuma gitti.
J'ai lu "le fou et le professeur".
Hey. Konuşman çok hoşuma gitti.
J'ai vraiment aimé ton discours.
Kazaklarımın olduğu çekmeceyi dağıtman çok hoşuma gitti.
J'ai vraiment mal organisé mes tiroirs de sweat-shirts.
Sevmemen hoşuma gitti.
Je suis si contente que tu ne l'aies pas aimé.
Ama gerçekten odanı görmek ve oyuncaklarınla oynamak hoşuma gitti.
Mais j'ai vraiment aimé voir ta chambre et jouer avec tes jouets.
Hayır, gördüm aslında. "İşini bitirmek" kelimesindeki i'lerin noktalarını kalpli yapman hoşuma gitti.
Si, en fait. J'ai adoré le petit coeur sur le i de supprimer.
Hayır. Hoşuma gitti aslına bakarsan.
Non, c'est parfait.
Şunu belirtmeliyim ki kinci bir karıyla takılmak hoşuma gitti.
Je dois dire, J'aime bien traîner avec une chienne vengeresse.
Bu hoşuma gitti.
Pas mal.
İnisiyatifi eline almanı görmek hoşuma gitti. İyi bir komiser yardımcısının yapması gerektiği gibi.
C'est bon de te voir prendre l'initiative, comme doit faire tout bon sergent.
Tamam, biraz hoşuma gitti.
Ok, peut-être un tout petit peu de plaisir.
Söyleme şeklin hoşuma gitti.
J'aime la façon dont tu dis ça.
Bu kız cidden hoşuma gitti Finch.
J'aime bien cette fille, Finch.
Yok, hoşuma gitti.
Non, j'aime ça.
- Edgar... Hikâyen gerçekten hoşuma gitti.
Désolée, Edgar, heu, j'ai vraiment aimé ton histoire.
Çok hoşuma gitti!
Wouah, j'adore! C'est quoi?
Hoşuma gitti.
Why don t you stay
Hoşuma gitti.
J'aime bien.
Hoşuma gitti.
J'aime.
- Ne hoşuma gitti?
Aimé quoi?
- Cidden yedim. "... sanırım hoşuma da gitti. "
- "Et je crois que ça m'a plu."
Tanrım, bu çok hoşuma gitti.
Mon dieu, j'aime ça.
Şurada yaptığın şey hoşuma gitti. Teşekkür ederim.
Merci
- Ama kantriko olayı hoşuma gitti.
- Peut importe.
"Çok hoşuma gitti."
"Oh, ouais, oh."

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]