Hoşuma gitmedi translate French
1,688 parallel translation
Hiç hoşuma gitmedi ve gücendim.
Je n'ai pas aimé et ça m'a fait mal.
Çocuk pek hoşuma gitmedi.
Je n'étais pas d'humeur.
Şu herifin bize bakışı hiç hoşuma gitmedi.
J'aime pas la façon dont ce gars nous regarde.
- Hoşuma gitmedi. - İşte başlıyoruz.
- Nous y voilà.
Kendine ucube demen hoşuma gitmedi.
J'aime pas que tu t'appelles freak.
Biliyor musun? - Bu hiç hoşuma gitmedi.
Vous savez, ça me tracasse.
Hiç hoşuma gitmedi.
Je déteste ça.
İşini iyi yapıyor Gideon, bu hiç hoşuma gitmedi.
Ça marche plutôt bien, Gideon, je n'aime pas ça du tout.
Yani, Aslında pek hoşuma gitmedi ama, başkasıyla buluşmakta çok haklı.
Je veux dire, je ne peux pas dire que l'idée m'enchante, mais il a tous les droits de sortir avec quelqu'un d'autre.
Bana yalan söyledin. Bu hoşuma gitmedi.
Tu m'as menti, et je n'accepte pas ça.
Bu hiç hoşuma gitmedi.
Ok, je l'ai.
Hoşuma gitmedi.
J'aime pas ça.
Hayır. Seni sabote etmeye çalışmıyorum. Burası hoşuma gitmedi.
Pourquoi lui avez-vous dit que vous saviez danser si vous ne savez pas danser?
Benim de seninle konuşmam lazım. Bir önceki karşılaşmamızda çekip gitmen hoşuma gitmedi.
Et même ici m'sieur, je n'ai pas aimé la façon dont vous avez pris la tangente à notre dernière entrevue.
Hiç hoşuma gitmedi.
Je n'aime pas ça.
İyi. 2 kilo aldım, bu hoşuma gitmedi ama iyiyim.
- Bien. J'ai pris deux kilos, chose que je n'aime pas, mais...
Ona şüpheli demeleri hoşuma gitmedi.
Je n'aime pas qu'on l'appelle suspect.
Sang-jun, bu konsept benim pek hoşuma gitmedi.
Sang-jun, ce concept ne me plait pas.
Hiç hoşuma gitmedi.
Je ne l'aime pas.
Tüm gece onu beklemek hiç hoşuma gitmedi.
Je vais pas rester à l'attendre.
Bu elbise hoşuma gitmedi!
Je n'aime pas cette robe.
Ne var biliyor musun senin bambaşka bir yönünü görüyorum ve söylemeliyim ki hoşuma gitmedi..... azıcık bile.
Tu sais quoi, je suis en train de voir un côté complètement différent de toi, et je dois dire que je ne l'aime pas, pas un peu.
Yemek hoşuma gitmedi.
La nourriture n'a plus le même goût pour moi.
Denny, özellikle sana onunla ilgilendiğimi söyledikten sonra ona asılman pek hoşuma gitmedi.
Denny, je n'ai pas aimé que tu lui fasses des avances... après t'avoir spécifiquement dit que j'étais intéressé.
Tuhaf hissetmen hiç hoşuma gitmedi.
Ça m'embêterait que vous vous sentiez bizarre.
Hiç hoşuma gitmedi.
Ça ne me plaît pas.
Bu hoşuma gitmedi.
Ça fait léger, comme gain.
Bu konuşma hiç hoşuma gitmedi.
Je n'aime pas cette conversation.
Bu kadar kritik bir bilgi karşısında hazırlıksız yakalanmak hiç hoşuma gitmedi. Adam! - Ne?
Adam, Je ne peux pas me permettre d'être prit en défaut avec des informations aussi importantes que celles-là.
Bu hoşuma gitmedi.
Ça me dérange.
Nefret etmedim de, çok hoşuma gitmedi.
Je ne déteste pas. Je n'aime juste pas du tout.
O bakış hiç hoşuma gitmedi.
Ce n'est pas le regard que je préfère.
Büyürken babamı sizlerle paylaşmak zorunda kaldım ve hiç hoşuma gitmedi.
J'ai vraiment dû partager mon père avec vous lorsque j'ai grandi et je n'ai pas aimé ça.
- Bu hiç hoşuma gitmedi.
- De moi? - Oui, à côté de toi, et puis c'est tout.
Sesinin tonu hoşuma gitmedi.
Je n'aime pas ce ton.
Sesinin tonu hoşuma gitmedi.
Je n'aime pas ta tête.
Konunun gidişatı hoşuma gitmedi.
J'aime pas trop ça.
Siz sahtekârsınız ve bu hoşuma gitmedi.
Vous êtes des flics corrompus et je n'aime pas ça.
Bu hoşuma gitmedi.
Je n'aime pas ça.
- Bu... bu hiç hoşuma gitmedi, Andy!
- Je ne... Je n'aime pas cela, Andy!
Yani, bu hiç iyi değil. Burası güvenli bir yer değil. Hiç hoşuma gitmedi.
Ça ne me plaît pas, le quartier est mal famé.
Bu hiç hoşuma gitmedi.
Ça ne me plaît pas.
Bu hoşuma gitmedi.
Et ça ne m'a pas plu.
Hoşuma gitmedi.
- Ça ne me plaît pas.
Aptalcaydı, hoşuma da gitmedi.
C'était stupide, je n'ai même pas aimé.
Hosuma gitmedi iste.
Elles... me... elles m'ennuient.
Tamam. bak, hoşuma gitmedi.
J'avais pas aimé.
Kesinlikle hoşuma gitmedi.
J'ai détesté.
Bilmiyorum ama hoşuma gitmedi.
Je ne sais pas, mais je n'aime pas ça.
Beni tekrar tokatlama! Tekrar tokatlanmak istemiyorum. Ve ilk ikisinde o kadar çok acidi ki, hiç hosuma gitmedi!
Je ne veux pas me prendre encore une claque, les deux premières fois m'ont fait si mal, je n'aime pas ça!
Birazcik bile hosuma gitmedi!
Je n'aime pas ça du tout!