Hâllet translate French
15 parallel translation
Yalnızca meseleyi hâllet, lütfen.
Occupez-vous-en, s'il vous plaît.
Git ve hâllet!
C'est ça, papi.
Anlaşabileceğin birini bul, çavuşluk sınavını hâllet.
Trouvez quelqu'un pour vous prendre en charge, manifestez-vous.
Hadi be Sally, hâllet şu işi.
Allez, Sally, fais-le!
Sen de kendi kısmını hâllet.
Fais la tienne.
Sen merdivenleri hâllet. Ben de odunluğu temizleyeyim.
Nettoyez les escaliers, je m'occupe des tripes présentes dans la réserve à bois.
Senin arkadaşın, bu yüzden bu işi hâllet.
Il est mourant. Tu es son ami, alors règle ça.
Eğer onu görmek istiyorsan şu işi hâllet.
Si tu veux le voir... Finis ça, va voir Lou.
- Alex hemen hâllet!
- Alex, fais avec!
Bunu nasıl hâlledersen hâllet ama ona bizden bahsetmek zorundayız, tatlım.
Peu importe comment tu gères ça, on doit lui parler de nous, chérie.
Lester, bunu sen hâllet.
Lester, occupe-t'en.
Hepsi burada. Hâllet şunları işte.
Tout est là, tu n'as qu'à agir.
İşi hâllet yoksa...
Enlève-moi cela, ou sinon.
Minami, şu işi hâllet.
Fais-le, maintenant!
Şunu hâllet, yeter. Selam.
Salut.
hallet 25
hallettim 108
hallettik 38
hallettin mi 27
hallet şunu 16
hallelujah 92
hallederiz 84
halledeceğim 67
halledeceğiz 34
hallediyorum 27
hallettim 108
hallettik 38
hallettin mi 27
hallet şunu 16
hallelujah 92
hallederiz 84
halledeceğim 67
halledeceğiz 34
hallediyorum 27