English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ I ] / Iyi o halde

Iyi o halde translate French

630 parallel translation
- Güzel, çok iyi o halde.
Alors, ça va.
Karışmaman iyi o halde
Très bien, reste dehors.
- Çok iyi o halde.
- Très bien.
O halde, size iyi şanslar diliyorum hanımefendi.
Alors je vous souhaite... toute la chance au monde, mademoiselle.
- İyi, o halde kılıçbalığı!
- Bon, bon, poisson-épée!
- O halde buradan gitsen iyi olur.
- Alors, du balai.
O halde iyi geceler.
Eh bien, bonsoir.
O halde iyi vakit geçirmenizi sağlamak durumundayız.
Eh bien les distractions ne manquent pas.
O halde bulsan iyi olur. Yoksa o süprüntüleri sabah ilk iţ yakacađým.
Retrouve-la, ou je jette tout ça au feu!
O halde bunu iyi arkadaş düzeyine çekebilir miyiz?
- Alors, on met "bons amis".
O halde Cermenlerle başlayalım. Nereden başlayacağını sen daha iyi bilirsin.
Bon, tu sais mieux avec qui commencer.
O halde masana dönsen iyi olur.
Alors, retournez à votre table.
İyi o halde. Dilencilik yaparken onu yanıma almıştım.
Je l'ai ramassé, c'était un clochard.
- Evet. İyi. Eh, başka bir hayvanla değiştirebiliriz o halde.
Nous pourrions l'échanger contre un autre animal.
O halde burada kal, çok iyi yollarla kazandığın o kadınla.
Reste avec la femme que tu as si bien gagnée!
O halde bunu yapmasam iyi olur, Jinx.
Dieu m'en garde, Jinx.
O halde içeri girmemize izin verirseniz iyi olur.
- Alors faites-nous entrer.
O halde çok iyi çıkar, tamam mı?
Faite-le très soigneusement.
O halde başka bir gün denesem iyi olur.
- Ah, dans ce cas, je reviendrai.
O halde, sana iyi geceler, Frederick.
- Alors, bonne nuit, Frédérick.
İyi o halde.
Très bien.
O halde iyi geceler Doktor.
Bonsoir alors, docteur.
- O halde iyi günler.
- Bon après, alors. - A toi aussi.
O halde iyi geceler Bay Gargery.
Bonne nuit, M. Gargery.
O halde, size iyi şanslar Bay...
Eh bien bonne chance, Monsieur...?
O halde bir daha seninle yalnız kalmasam iyi olacak.
Je risque de ne plus vous voir seule.
O halde benimle tartışılmayacak kadar iyi silahşorüm.
A votre place Colonel, j'envisagerais de le laisser partir.
- İyi geceler o halde.
Bonsoir.
- O halde iyi ºanslar.
- Alors, bonne chance.
O halde, buraya gelme sebebime baºlasam iyi olacak.
Alors, je ferais mieux de m'occuper de mes affaires.
Çok iyi, o halde. Onu bul ve hemen buraya yolla.
Alors trouvez-le et envoyez-le-moi.
- O halde düşünmeye başlasan iyi olur.
- Alors commencez à réfléchir.
- İyi, o halde.
- Très bien. Bonne nuit.
O halde derhal gitse iyi olur.
- Alors, il peut s'en aller!
O halde senin için iyi olmadı.
- Ça n'a pas été une bonne période.
O halde, iyi bir tezgâhtar ol ve bana mektup yaz.
Je le deviendrai avant d'être conscrit. Deviens un bon commis.
İyi o halde, dostum.
Très bien, mon ami.
- İyi, sürmeye devam et o halde.
- Bien. Garde tes nerfs pour demain.
O halde söylesen iyi olur.
Alors, dis-le-leur.
- O halde iyi geceler.
Alors, bonsoir!
O halde iyi şanslar!
Alors, bonne chance.
O halde artık evime gelmesen iyi olur.
Alors, vous feriez peut-être mieux de ne plus revenir.
O halde görevimin zamanlamasi çok iyi.
J'arrive à temps!
O halde, size iyi geceler diliyorum.
Bonne nuit, alors.
O halde, içeri girsek iyi olur, Anna.
Alors allons-y, Anna.
Biliyorum. İyi o halde.
Elle est à la cuisine.
Pekala o halde, iyi geceler dileyeyim.
Bien, bonne nuit alors.
İyi, sen kafana göre takıl o halde.
Fais-en à ta guise! Moi, je m'en vais!
O halde iyi ki gelmişim Bayan French.
Alors, j'ai bien fait de venir.
İyi, o halde içine bir delik açalım.
Bien, alors on peut percer un trou à l'intérieur.
O halde bir ara hakikaten iyi bir şey yapmış olmalıyım.
Nous en accueillons.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]