Iyi olacaktır translate French
1,030 parallel translation
Eğer işbirliği yaparsanız her şey çok iyi olacaktır.
Si vous cédez sur ce point, tout sera parfait.
Elbette senin sonun geçmişinden iyi olacaktır ".
Et ainsi, l'avenir sera sûrement meilleur pour toi que le passé. "
İşaret için, kırmızı kamelyalar... iyi olacaktır!
Des camélias rouges comme signal... ce serait beau! Moi, je préfèrerais des blancs.
Böyle hissediyorsan sanırım Luciani ile görüşmem iyi olacaktır.
Si c'est ce que tu ressens, je ferais mieux de revoir Luciani.
Köy için de iyi olacaktır. Duyduğuma göre bayağı fakirlermiş.
Ce sera bon pour le village, ils sont assez pauvres.
Belki gençliğin, yerinde duramaz olman. Seninki bir sesi duymak, benim için iyi olacaktır.
Peut-être d'une façon jeune, et enthousiaste, c'est une voix qui m'est agréable d'entendre.
Henüz tam oturmadı ama gösteri gecesi iyi olacaktır.
un peu difficile pour l'instant, mais tout ira bien ce soir.
- Eğer bir sığınak bulursa, iyi olacaktır!
S'il trouve un abri, il s'en sortira! BARBARA :
Azarlamayın. Daha iyi olacaktır.
Calmez-vous, il n'en travaillera que mieux.
Burası da olur, fakat bu uzaklığa ağırlık taşımamak için çan kulesine yakın kazarsak daha iyi olacaktır.
On peut, mais vaudrait mieux être plus près du clocher, comme ça le chemin sera plus court quand faudra traîner tout ce poids...
Haklısın, belki de gitmen daha iyi olacaktır.
Mais il vaut peut-être mieux que tu ne restes pas.
Kulağınıza küpe olsun iki farklı türü deneyerek başlarsanız çok iyi olacaktır.
Et il est juste que vous commenciez par deux espèces très distinctes :
Maalesef bu daha rahatsızlığımdan sonra ayağa kalkabildiğim ilk günüm. Sanırım burada kalıp, biraz dinlenmem daha iyi olacaktır.
Malheureusement, c'est mon premier jour debout après la grippe... et je devrais peut-être rester à l'intérieur et le prendre à l'aise.
Burası yerine, yukarıda yakalanmam daha iyi olacaktır.
Eh bien, si je suis prise, c'est mieux d'être en haut qu'ici.
Bu yüzden daha iyi olacaktır.
C'est pourquoi ça ne peut que s'améliorer.
Açıkçası beyler, iyi bir reklam kampanyası yerine fikirlerini aldatıp değiştirmek daha iyi olacaktır. Bunu bir ürün yapacak.
- La publicité ne suffira pas à les faire changer.
Meşgul olman herhalde iyi olacaktır.
Mieux vaut ne pas s'arrêter.
Bu ikimiz için de iyi olacaktır.
Cela nous ferait du bien.
Bence doğrudan Beldover İlkokulu müdiresine postalamak çok daha iyi olacaktır.
" de mon poste de maîtresse d'école à Beldover Grammar School,
Daha fazla para ödeyecekler ve hava değişikliği de iyi olacaktır.
Le salaire est meilleur et le climat là-bas me fera du bien.
Daha iyi olacaktır.
Elle ira mieux.
Çok daha iyi olacaktır.
Elle ira... beaucoup mieux.
Bay Shen'i uyarırsanız, çok daha iyi olacaktır
C'est ce que j'en dis. Tâche de mettre en garde M. Shen.
Eminim iyi olacaktır.
C'est tout vu.
Belki bir süreliğine adadan ayrılmanız daha iyi olacaktır, madam.
Vous feriez peut-être mieux de quitter l'île un moment, Mme.
Bir kadınla olman daha iyi olacaktır.
Vous vous en sortirez mieux avec une femme.
Onun burada daha iyi olacaktır.
- On s'en sortira mieux avec elle.
Oradaki şu genç hanım... o iyi olacaktır.
Cette jeune femme ferait l'affaire.
İnsanlarını kısa sürede Doğulu Birlikler konusunda uyarman daha iyi olacaktır.
Le plus vite votre peuple sera au courant de l'Alliance de l'Est, le mieux ce sera.
Kendini de düşün. Bu Bimba için de iyi olacaktır.
Pense à toi, ce sera aussi bien pour elle.
Sanırım şu andan itibaren 6 haftalık bir sağlık iznine ayrılmanız sizin için iyi olacaktır.
Vous allez prendre un congé maladie de six semaines, qui commence à l'instant.
Bu anlaşıldıysa iyi bir iş ilişkimiz olacaktır.
Si vous avez compris ça, on aura de bonnes relations professionnelles.
Sabah ayini için çok geç Olduğunda İyi olacaktır
Elle ira mieux après les matines!
Bunda hevesli iyi bir sekreter olacaktır.
Je crois bien que ta vieille maman ferait une excellente secrétaire...
- Annie orada. İyi olacaktır.
- Annie veillera sur elle.
Üniformam bu konuda konuşmama engel mi? General, öyle tahmin ediyorum ki anlaşmaya alternatif olarak... sunacak olduğunuz şey, bomba üretiminin devamını onaylamak olacaktır. Daha büyük bombalar, daha iyi bombalar.
Voudriez-vous qu'on poursuive... la fabrication de bombes... jusqu'au moment où un fou appuierait sur un bouton, nous faisant sombrer en brandissant le drapeau américain?
Terbiyeli olur ve iyi bir çocuk olursan ve büyükannenin sözünü dinlersen, yakında evde olacaktır.
Si tu es sage et gentil, et si tu écoutes ta grand-mère, il devrait rentrer bientôt.
Süslü yelekli, dilersen devam et ve o tüfeği çek ama kullanmadan önce patronunla konuşsan iyi olur çünkü ben yere düşmeden ölmüş olacaktır.
Eh, là-bas. Vas-y, prends ton fusil, mais parle à ton patron avant de tirer car je l'abattrai avant de tomber!
Mantıklı ve iyi eğitimli birinin düşünebileceği üzere, şurası açık ki Diabolik'in yapacağı ilk şey paraları ülkeden çıkarmak olacaktır.
Maintemant, il est évident pour un esprit logique et entrainé que la première chose que Diabolik va faire sera de sortir ces dollars du pays.
Sanırım şu iyi bir tahmin olacaktır : Adam başı 500 dolar civarı alırız.
Je pense qu'il est raisonnable d'espérer environ 500 $ par personne.
Ama yine de... yapmaya niyetin varsa, en iyi vakit geceyarısı civarı olacaktır.
- Si néanmoins vous le faites la meilleure heure serait autour de minuit.
En iyi şekilde tedavisi için. Sadece başkalarına verdiği zararı değil, kendine de verdiği zararı bilirseniz, faydalı olacaktır.
... vu le mal qu'il se fait, pas aux autres, mais à lui-même...
Hiç değilse iyi bir bordo şarap olacaktır.
Et le bordeaux sera sûrement excellent.
Beni iyi dinle, bir bebek bekliyorsun, her zaman paraya ihtiyacın olacaktır.
Bon, écoute, avec un enfant, on a besoin de plus d'argent,
Yüzbaşı Douglas daima iyi bir arkadaşım ve.. ... dürüst sevgisini kazanmak için daima izleyeceğim bir kişi olacaktır.
Le capitaine Douglas sera toujours un bon ami... et un homme pour lequel je vais continuer d'avoir de l'affection.
İyi niyetiniz yeterli olacaktır.
Que dois-je faire pour que ça soit justifié?
Daha iyi bir zamanı olacaktır.
Il y aura de meilleures occasions.
İyi huylular mukaddestir. Dünya onların olacaktır.
Heureux les gens de bonne volonté... car la terre leur appartiendra.
Bu amnezi durumunu çözmeye çalışmak için iyi bir yer olacaktır.
Vous pourrez retrouver la mémoire.
İyi olacaktır.
Elle ira bien.
Biliyor musun... Düşünüyordum da... Bob ile birlikte New York'ta kalsak daha iyi olacaktı sanırım.
Tu sais... je pensais que peut-être Bob et moi aurions dû rester à New York.
olacaktır 25
iyi o zaman 177
iyi olur 440
iyi ol 29
iyi olurdu 44
iyi olacak 228
iyi oldu 55
iyi o halde 26
iyi olacaksın 355
iyi olmuş 38
iyi o zaman 177
iyi olur 440
iyi ol 29
iyi olurdu 44
iyi olacak 228
iyi oldu 55
iyi o halde 26
iyi olacaksın 355
iyi olmuş 38