English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ K ] / Kaç kişi

Kaç kişi translate French

3,266 parallel translation
Çinliler yapabildikleri her yolla casusluk yapıyorlar. - Gemide kaç kişi var?
Les Chinois nous espionnent de toutes les manières possibles.
Sancakta kaç kişi var?
Combien de personnes sont à bord?
Şirketinizde çalışan kaç kişi bugünkü sempozyumdan haberdardı?
Combien d'employés de votre société savaient pour le symposium?
Kaç kişi denemeye katılıyor.
Combien de gars attendent pour la place?
Peki kaç kişi geliyor?
Eh bien, combien de personnes vont venir?
- Kaç kişi var burada?
Vous êtes combien de gens?
Kaç kişi kaçabildiniz?
Combien étiez-vous?
Kaç kişi öldürdün?
Combien?
Konuşmamız gereken kaç kişi var ve neden yatta beklemiyorlar?
De combien de personnes parle-t-on, et pourquoi descendent-ils du bateau?
- Kaç kişi?
Combien?
- Asansörün kaç kişi alıyor? - Ne?
Combien rentrent dans l'ascenseur?
asansörün, Kaç kişi alır?
- L'ascenseur, à combien?
Princeton'un 4.0 ortalamayla aldığını kaç kişi biliyorki.
Tu sais combien de candidats ont 4.0 de moyenne?
Kaç kişi daha var?
Combien d'autres?
- Mürettebat kaç kişi? - İki.
- Combien sont-ils?
Bizim yüzümüzden daha kaç kişi ölecek?
Combien de personnes vont mourir à cause de nous?
Şu davetiyeleri acilen bastırıp bir kaç kişi daha davet etmiyoruz,
Faites imprimer ces invitations immédiatement, mais n'invitez pas cette salamandre de
Yumurtalık kanserine yakalandı, bugün kemoterapiye başladı ona destek olmak için bir kaç kişi böyle bir şey yaptık.
Elle a un cancer des ovaires et elle commence la chimio aujourd'hui Et une partie de nous fait ça pour la soutenir.
O yangınlarda kaç kişi öldü?
Combien de gens sont morts dans ces incendies?
Kaç kişi için?
Pour combien?
Restoranda kaç kişi olsun istersiniz başkomiser?
Combien de personnel voulez-vous dans le restaurant, capitaine?
Garcia, FBI'da eşi deniz aşırı yerde görevli kaç kişi var bir bakar mısın?
Garcia, vois combien de personnes au bureau sont mariées à un militaire déployé à l'étranger.
Kaç kişi olacaksınız?
Combien serez-vous?
Birinci Dünya Savaşı'nda kaç kişi öldü?
TERRANCE : Combien de personnes sont mortes durant la premi  re guerre mondiale?
Tamam, kaç kişi?
Bien, combien?
Kendi yararını bulmandan önce kaç kişi ameliyat masasında...
! Et combien sont morts hurlant sur la table d'opération avant que vous
Kuzey sınırındaki hava savunma sistemleri. Daha sonra da özel kuvvetler devreye girecek. Özel kuvvetler kaç kişi olacak?
Leur défense est située à la frontière nord, accompagnée par des attaques au commandement sud, suivi par les forces spéciales pour aider à cibler les atouts supplémentaires.
Bir kaç kişi çöpü atmadan önce... Bir kaç kişi çöpü atmadan önce onu dışarı çıkarttı. ... onu dışarı çıkarttı.
Des policiers en uniforme l'ont repêchée dans la poubelle avant que les ordures ne soient vidées.
Sırada kaç kişi var?
Combien de temps va durer l'attente?
- Kaç kişi kaldı?
- Combien en reste-t-il?
Kaç kişi var dedin?
Combien y en a-t-il?
Kaç kişi var?
Combien y a t-il de personne?
Hangi taraftan kaç kişi ölürse ölsün onu ilgilendirmezmiş.
Combien de personnes sont mortes, de chaque coté ça ne le concerne pas.
Walter Lutulu'nun kaçırılma olayının arkasındaki kişi.
L'évasion de Lutulu, au Zimbabwe, c'était lui.
- Kaç kişi vardı?
Combien?
Takımıma saldırıp, o sırada tutuklu bir şüpheliyi kaçıran adamla aynı kişi olduğunu düşünmekteyiz.
Nous pensons que c'est peut être le même homme qui avait agressé mon équipe et enlevé un suspect sous notre garde.
Arkadaşımı kaçıran kişi.
La même personne qui a pris mon ami.
Kaç kişi?
Combien?
Kimball da kızı kaçıran kişi o hâlde.
Kimball est définitivement notre kidnappeur.
Kaç kişi ölmüştür?
On connaît le nombre de morts?
Geçenlerde birisi şunun farkına varmamı sağladı ben, çok çalışmaktan kaçınacak tipte bir kişi değilim.
Quelqu'un m'a récemment rappelé que je n'étais pas le genre à fuir les difficultés.
Ve kaçırılan kişi ise yanında 100 bin dolarla adeta rüzgar olup uçmuştur.
Et sa victime s'est envolée. Avec cent mille dollars.
- Kızının kaçırılışı için değil elbette. Kaçıran kişi eninde sonunda kızınızı götürmenin bir yolunu bulacaktı.
- Pas pour l'enlèvement de votre fille, bien sûr.
Kendisini kaçıran kişi tarafından işlemeye mecbur bırakıldığı suçlar için Adam'a dokunulmazlık verilecek karşılığında da Adam size o adam hakkında bildiği her şeyi anlatacak.
L'immunité pourrait être donnée à Adam pour tous les crimes qu'il aurait pu être forcé de commettre par l'individu qui l'a enlevé, à condition qu'il nous dise tout ce qu'il sait sur cet homme.
Senin pozisyonundaki bir kişi kaçış stratejisine ihtiyaç duyabilir. Yeni bir kimlik mesela.
Un homme dans votre position pourrait se servir d'une stratégie de sortie comme une nouvelle identité.
Bunu bana yaptırmak istiyorsun, değil mi? Az önce sen... Üzgünüm kızım ama kaçırılanlarla dolu bir kargo uçağımız var ve bunu uçurabilecek tek kişi sensin.
n'est-ce pas? Et tu es la seule qualifiée pour le faire voler jusqu'en lieu sûr.
Audrey'i kaçıran ve Colorado'lu çocuk hakkında bizden daha fazla şey bilen kişi onu insanlar üzerinde kullanıyor!
Et celui qui as kidnappé Audrey en sait plus sur le colorado kid que nous l'utilise sur des gens!
Audrey'i kaçıran kişi bizim hakkımızdakileri biliyor olabilir.
L'agresseur d'Audrey sait déjà pour nous. De quoi parle-tu?
Finn'in son fırsatlar hakkında söylediklerini düşünüyordum. Fırsatı kaçırmamak için herkes farklı kulüplere katıldı ve gerçek şu ki, Santana gittiğinden beri beni neşelendirebilen tek kişi sensin.
J'ai pensé à ce que disait Finn sur les dernières chances, et les autres rejoignent des clubs pour ne rien rater, et franchement, depuis le départ de Santana,
Corwley seni kaçıran kişi mi?
Et Crowley est celui qui t'a kidnappé?
Kurban Victoria Grayson'ın kaçırılma davasıyla ilgili aranan kişi.
La victime est le même homme que les autorités recherchent pour dans l'affaire d'enlèvement de Victoria Grayson.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]