English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ K ] / Kurtuldum

Kurtuldum translate French

950 parallel translation
"Caliph'in öfkesine yem olmadan ellerinden kurtuldum"
"Je me suis enfui devant la colère du calife!"
Ondan kurtuldum.
Je l'ai expédié.
Bir dakika, ellerinden kurtuldum.
Attends. J'ai pris la poudre d'escampette.
Ben dün gece benimkinden kurtuldum ve burada çadır kurdum. - Neden kaçmadın?
J'ai réussi à enlever ma main pendant la nuit et ensuite je suis restée là.
- Çünkü artık kurtuldum.
- Je suis libre.
Bundan kurtulacağıma yemin ettim ve kurtuldum.
J'ai juré d'en sortir, et j'en suis vraiment sorti.
Sandığımı satınca o aptallardan kurtuldum sanıyordum.
Je croyais m'en être débarrassé en vendant ma malle.
Kurtuldum!
Ce brave gouverneur!
O kara bulutlardan kurtuldum.
Je suis revenu de ces mesquineries.
Hala, dondurmalardan kurtuldum
J'ai distribué les glaces.
- Bütün o muhabirlerden kurtuldum.
- J'ai expulsé les journalistes.
Tartışma artık. - Kurtuldum senden.
Bon débarras!
Sanırım ben de prensten tam olarak kurtuldum diyemem.
Merveilleux. Je ne crois pas que j'en ai fini avec le prince encore.
Ucuz kurtuldum.
J'ai eu chaud :
Ondan sonsuza dek kurtuldum.
Il ne m'ennuiera plus jamais.
Ondan kurtuldum.
Il ne m'ennuiera plus.
Hiç şaşırmadım. Çocuklardan daha yeni kurtuldum.
C'est normal, ils viennent de partir.
Hapisten kurtuldum.
Fini, la tôle.
Ondan kurtuldum.
On s'est débarrassé d'elle.
Kıl payı kurtuldum. Kimsenin seni bu davadan vazgeçirmesine izin verme!
Ne laissez personne vous rouler.
- Ondan kurtuldum.
- je m'en suis débarrassé.
Bastırılmış bir dünya kötü düşünceden kurtuldum.
Je me suis bien défoulée.
Alaska'da toprağı kazdım. Kanada'da ve Colorado'da da. İngiliz Honduras'ındaydım, sonra eve döndüm ve yakalandığım bu sıtmadan neredeyse kurtuldum.
J'ai prospecté en Alaska, au Colorado et au Honduras où j'ai amassé de quoi soigner la fièvre que j'avais chopée.
Neyse, yarattığım karakterin ölümünü dinlemekten kurtuldum.
Au moins, je ne les entendrai pas massacrer mon travail.
Gördün mü Jacob? Ondan kurtuldum.
Tu vois, je m'en suis débarrassé.
O islerden kurtuldum.
J'ai changé de domaine.
Dört duvar arasındayken, bu alışkanlıktan kurtuldum.
J'ai perdu l'habitude, à l'ombre.
Annemden kalan bir yüzük karşılığında ve biraz kötü ünü olan bir kadının yardımı ile ölümden kurtuldum.
Je dois ma vie à l'intercession d'une dame... de réputation douteuse. Et à l'abandon d'une belle bague.
Sevgili kız, 6 ay önce beni öldü zannettiler, ama kurtuldum.
Il y a 6 mois, mes jours étaient comptées, mais j'ai lutté.
Bunlarla birçok deney yaptım. Tabii artık bu tip şeylerden kurtuldum.
J'ai beaucoup expérimenté ce produit, mais je m'apprête à passer à autre chose.
İyi ki kurtuldum.
Bon débarras!
Ölümden nasıl kurtuldum öyleyse sana kafa tuttuğum zaman demin?
Et tu ne m'as pas tué dans ta colère?
- Çok yaşa. ... kurtuldum.
A tes souhaits.
Bir kere kurtuldum. Neden şansımı zorlayayım ki?
Je m'en suis tiré une fois, ça suffit comme ça
Zamanım dolduğunda çekip giderek hapse girmekten kurtuldum.
J'ai évité la prison parce que j'ai su agir à temps!
Zararsız yemekleri bilirim. Birkaç kez güç bela kurtuldum.
Plusieurs fois j'ai dû me débattre pour sortir de ces soupers.
Bir kez senden kurtuldum.
je t'en ai deja trop donné.
Belki sonunda Skipper'dan kurtuldum.
Peut-être me suis-je débarrassée de Skipper.
Su altı bombaları, şarapneller, makineli mermileri. Solomon adalarında, bombalardan zor kurtuldum.
J'ai survécu à des attaques, à des grenades, et à une course de visée dans les îles Salomon.
Evet başımdaki bir beladan kurtuldum.
Je sais que je me suis débarrassé d'une migraine.
Merak etmeyin, ben 30 yıl önce eşimden kurtuldum.
Ne vous en faites pas. J'ai chassé ma femme il y a 30 ans.
Zamandaki hızım sayesinde sonsuza kadar taşın içinde hapsolmaktan kurtuldum.
Seule ma vitesse dans le temps m'empêcha d'être brûlé vif.
İstifa ederek, benim bir rahip olmam kadar bilim adamı olabilen aptallardan kurtuldum.
Démissionner m'a libéré de ces idiots, qui ne sont pas plus scientifiques que je ne suis prêtre.
Boynumdaki ilmikten kurtuldum
Moi jai plus la corde au cou
Sonunda ondan kurtuldum.
Enfin débarrassée de lui.
Ucuz kurtuldum!
Je l'ai échappé belle!
Üstün büyü bilgisi ve yıldırımla ölmem vesilesiyle de bunaltıcı bir eşten kurtuldum.
Recevoir une connaissance supérieure de la magie et être libéré de ma femme par trop autoritaire, en mourant foudroyé.
Bugün, zincirlerimden kurtuldum.
J'ai repris ma liberté.
Ben kaçıp kurtuldum.
J'ai fui.
Kişisel zaaflarımdan kurtuldum.
J'ai éliminé tout sentiment.
Kurtuldum!
Sauvé!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]