Kuzeyde translate French
854 parallel translation
Hank yalnız yaşayan bir maden mühendisiydi. Sık sık uzak kuzeyde, uzun seferlere çıkardı.
Hank était un ingénieur des mines qui vivait seul et faisait des randonnées dans le grand Nord.
Kuzeyde sorun çıkabilir.
On pourrait avoir des ennuis au Nord.
Kuzeyde yaşamaktan pek hoşlanmayacaksın. Bayan Julie, bakın size ne söyleyeceğim.
Mais vous ne vous plairez pas dans le Nord.
Kuzeyde olmak bakış açını değiştirmiş.
Le Nord vous a transformé.
Bana da öyle geliyor. Ama belki Pres sebebini öğrenmiştir. Kuzeyde.
C'est curieux, Pres s'est peut-être instruit dans le Nord.
Bak bu olmadı işte. Kuzeyde bir centilmen gibi içme adabını mı kaybetmiş?
Il ne sait plus boire depuis son voyage?
Kuzeyde bir yer işletiyorum.
Je dirige un endroit en ville.
Ailesi, onunla konuşmadığı için kuzeyde yaşıyormuş.
Il a dû quitter le Sud. A Charleston, sa famille le renie.
Hayatta ve iyiyse, belki Kuzeyde bir yerlerdedir.
Peut-être qu'il est sur une route du Nord...
Kuzeyde grip salgını var, limon için yanıp tutuşuyorlar.
Chouette! II y aura des preneurs.
Kuzeyde yarış sezonu başlıyor.
Les touristes rappliquent.
Kıtlık kuzeyde ve güneyde hüküm sürüyordu... Teksas'ın uçsuz bucaksız topraklarında sayısız büyükbaş hayvan olmasına rağmen... hepsi ölmüştü.
La famine frappa le nord et le sud... et bien qu'une infinité de bœufs sillonnaient les vastes ranches du Texas, les bêtes périssaient...
Biz Soda City'e gitmeye çalışıyoruz, sanırım bir kaç yüz kilometre kuzeyde.
Nous essayons de nous rendre à Soda City, entre 300 et 400 km au nord.
Kuzeyde mi?
- Au nord?
Kuzeyde hala çarpışılıyor, fakat bu yeni bir haber değil.
Dans le Nord, on se bat encore, mais ce n'est pas nouveau.
Kuzeyde işler kötü gidiyor, her zamanki gibi.
Ça se passe mal au Nord, comme d'habitude.
- Kuzeyde kuru vadide.
- Au nord. Dans un arroyo.
Taa kuzeyde, etrafında hiçbir şey yok.
C'est dans le nord, très isolé.
Bu adam kuzeyde olduğunu söylüyor.
La direction nord.
- Ama orası kuzeyde.
Mais c'est au nord.
Kuzeyde Cairo'ya mı?
Nord-Est vers Damas?
- Buradan 15-18 mil kadar kuzeyde.
- Environ 12, 15 miles au nord.
Eğer hangilerinin açık olduğunu biliyorsan... daha kuzeyde bir sürü vadi var.
Au nord, il y a des canyons et des gorges, mais il faut connaitre le coin.
Kuzeyde Danimarka'dan, güneyde lafu Five'a kadar... ... birlikler yola çıkarıyorlar.
L'ennemi mobilise ses chasseurs jusqu'au Danemark... et au sud jusqu'à lafu Five.
Young Bull kuzeyde ne yapıyor?
Que fait Jeune Taureau dans le nord du territoire?
Westham. 110 km kuzeyde kalıyor.
- En Sibérie? - Exactement.
Benim kuzeyde bir kuzenim var O sizinle mutlaka at alışveriş yapar.
J'ai un cousin dans le nord qui pourrait être intéressé.
Pancho Villa kuzeyde. Onda sorun yok.
Pancho Villa est dans le Nord.
Benim bir arkadaşım kuzeyde altın bulmuştu.
Je connais un type qui a trouvé de l'or un peu au nord.
Biraz fazla kuzeyde değiller mi?
Ils sont fort au sud, pour des Blackfeets.
Kuzeyde dört tümenle bekleme.
On stationnait au nord avec quatre divisions.
Dokuz Batı eyaletinin polisleri Washington'dan kuzeyde Kolorado ve Utah'a, Kansas Katili Emmet Myers için yüksek seviyede teyakkuz durumuna geçtiler.
La Police de neuf États de l'Ouest jusqu'au Colorado et l'Utah, à l'Est, est en alerte et recherche sans relâche le desperado du Kansas, Emmet Myers.
Esas savaş kuzeyde olacak.
Au Nord.
Kuzeyde bir günlük mesafede... dikkat.
- Tiswin qui habite à un jour d'ici. La police!
Kuzeyde ve güneydeki geniş kutup alanları eriyecek ve çözülecek. Ve denizler de ısınacak.
Les régions polaires du Nord et du Sud se désagrégeront, les océans se réchaufferont.
En yakın kasaba nerede? 20 mil kuzeyde Kirby kasabası var.
Kirby est à environ 20 miles au nord d'ici.
Üç adam al ve kuzeyde kamp kur.
Prends trois hommes et établis un camp au nord.
Artık bu tesisi terk edip kuzeyde bir eve yerleşmek istediğini söylüyor.
Il exprime désormais le désir de quitter cette institution avec l'intention de prendre résidence dans le nord.
Üç blok kuzeyde, dört blok batıda BMT durağı var.
3e à droite, 4e à gauche, vous tomberez sur le métro.
Rio Arriba, kuzeyde Diablo'nun ötesinde.
Río Arriba est après Diablo, au nord.
- Kuzeyde.
- Au nord.
O sırada kuzeyde Paris'i özgürlüğe kavuşturuyorlardı.
Dans le nord, pendant ce temps, on libérait Paris.
Kuzeyde nasıldır bilmiyorum ama Güneyde kadınların arada bir yalnız kalmaya ihtiyaçları vardır.
Bien entendu, je ne sais pas comment vous faites au nord, Mais ici dans le Sud, il y a des moments... où une femme du Sud désire l'intimité.
Kuzeyde araştırma yaparız.
Chercher vers le nord...
Santa Anna, her çayı geçerken 100 askere mal olur burada ve kuzeyde.
Priver Santa Anna de 50 ou 100 hommes... à chaque passage à gué d'ici vers le nord.
Bunu kuzeyde duyarlar.
Ça se saurait dans le Nord.
Kuzeyde, çok uzaklarda, o mağarada genç bir tanrı uyur.
Loin au nord, un jeune dieu dort dans cette caverne.
Kuzeyde bir bombardıman sırasında ailemle birlikte yitip gidecektim, ve bu piç herif ortaya çıktı, bizi mükemmel bir takım yaptı.
J'avais perdu ma famille dans un bombardement. Il n'avait pas de père. On faisait un beau duo.
- Kuzeyde öyle olmayacak.
Sauf dans le Nord.
Kanımca ortalık sakileşene dek birkaç günlüğüne uzaklaşman en hayırlısı. Şehrin dışında, kuzeyde bir vaka var.
Ce serait bon que vous preniez un peu le large.
Ama kuzeyde, cezası hafifletildi, ve şimdi artık özgür biri.
Maintenant il est libre.
kuzeyden 18
kuzey 131
kuzey kore 18
kuzey amerika 39
kuzey atlantik 17
kuzey kutbu 56
kuzey afrika 45
kuzeydoğu 29
kuzey carolina 21
kuzeye 75
kuzey 131
kuzey kore 18
kuzey amerika 39
kuzey atlantik 17
kuzey kutbu 56
kuzey afrika 45
kuzeydoğu 29
kuzey carolina 21
kuzeye 75