Meraklı translate French
3,253 parallel translation
Merak ediyorum, seni bu kadar meraklı yapan nedir?
Je suis curieux de savoir c'qui vous rend si curieux?
Çok meraklı bir yapım var.
Je suis curieuse de nature.
O daha çok kedi meraklısı. Kedileri seviyor.
Elle est plus portée sur les chattes.
Şimdi limuzinden ineceğim ve ormana doğru yürüyeceğim, meraklı gözlerden uzağa.
Maintenant, je vais sortir de la limousine, et m'enfoncer dans la forêt, loin des regards curieux.
Viski meraklıları, ne demek istediğimi anlıyor musunuz?
Des obsédés du whisky.
Çok meraklısın, dedektif.
Vous êtes curieux, Inspecteur.
- Orta sınıf çağdaş sanata meraklı.
- La classe moyenne aime l'art contemporain.
Sakinleş, kesme meraklısı değilim.
Relax, je ne suis pas automutilatrice.
Sadece yabancı kadınları severler, bu yüzden bu kadar meraklıdırlar.
Ils aiment les étrangères. C'est par curiosité.
Kuzeydekilerin hepsi cenge meraklı.
Ils en sont tous friands dans le nord.
Meraklı Melahat'leri kimse sevmez.
Personne n'aime les trouillards.
O kadar meraklı biriyim.
Je suis juste curieuse.
Oh, sonunda şu iğrenç fotoğraf meraklısını atlattık.
Nous avons réussi à nous débarasser de cet odieux paparazzi.
Meraklı organım bilmek istiyor.
Mon organe de curiosité veut savoir.
Ama bale meraklısı olmayan kocasını bir araya getirdim.
- Pourtant, son mari n'était pas passionné de danse.
Paul meraklı bir insan. Heyecanlı. Evet...
Paul est curieux, il s'intéresse aux choses.
Ev meraklılarına hizmet etmeye devam et.
Donner à mes premiers fans un truc à mater.
Her zaman meraklı olan oydu değil mi?
Toujours aussi curieuse?
Biliyorsun sen de herkes para meraklısı. Gel buraya.
Ceux qui importent le plus.
Ve o tam bir dava açma meraklısı.
Et qu'elle est extrêmement procédurière.
Eski erkek arkadaşım, dört dakika oldu ayrılalı, kayaklı koşuya acayip meraklıydı.
Mon ex, d'il y a quatre minutes, adore le ski de fond.
Ama gerçekten Tia iç çamaşırlarından daha çok başka şeye meraklı bir adamı istemezsin.
Sérieux, prends pas un mec qui a de plus beaux sous-vêtements que toi.
Fotoğraf meraklısı sensin.
T'es un vrai artiste!
Kaykay meraklısı olduğumdan değil.
Non pas que j'aime le skateboard.
Carl tıpkı benim gibi karateye meraklı.
Carl est à fond sur le karaté, tout comme je l'étais.
İlgi meraklısı.
Oh, la femme en besoin.
- 13 yaşındayım. Meraklıyım.
J'ai 13 ans, je suis curieuse.
Gerçekte iyi adamlar, güzel kızların kitaplarını taşıma meraklılarıdır.
Comme les intellos qui portent le sac des jolies filles.
Bazıları öfkeli, bazıları meraklı bazıları da sadece ne olacağını bilmek istiyor.
Certains sont en colère. D'autres sont curieux. Il y en a qui veulent simplement voir ce qui se passe.
Fakat, dişi yavru biraz daha meraklı.
Mais la jeune femelle est plus aventureuse.
Benden kurtulmaya amma meraklısın.
Tu sembles désireuse de te débarrasser de moi.
Kusura bakma, eğer çok... Meraklı?
Oh, Je suis désolée si j'ai été aussi... gênante?
Trench'le dün gece buradaydık, değil mi? Birkaç donanma meraklısı hatun gelmişti.
L'autre soir, j'étais avec Trench dans un bar, quand des greluches ont déboulé.
Meraklılık.
Curiosité.
Özür dilerim, fazla meraklıyım.
Désolé je suis un peu curieuse.
O kadar meraklı ve çokbilmiş olması olağandışı mı ki?
Ça ne lui ressemble pas, d'être curieux et précoce?
Ne meraklısın.
C'est curieux.
Kendisi anlattı, yarak meraklısı paçoz!
Il m'a tout dit, sale moufle a bite!
- Dikkatli ol, meraklıdır. - Öyle mi?
Attention, elle est curieuse.
Benim için durum daha da kötü. Çünkü kesinlikle evlenmeye meraklı değilim. Benim için yok öyle bir şey.
et c'est encore pire pour moi, même si je n'ai absolument aucun désire de me marier, ce n'est pas pour moi.
Ben de bu dükkanı ölümle ilgili olan şeylere meraklılar için açtım.
Donc j'ai ouvert ce magasin pour les fans du macabre.
- Taylor, çocuklar meraklı olabiliyor.
Taylor, les enfants sont curieux.
Anonymous kendisine saygı duymayan, büyük, güçlü, meraklı bir çocuk gibiydi ve birden bire, birisine yumruk attı ve'Hassiktir ben harbiden güçlüymüşüm!
Anonymous est comme un gamin imposant qui n'aurait pas confiance en lui-même et qui d'un coup frappe quelqu'un et se rend compte : "Merde, je suis vraiment fort!"
- Epey meraklı biriydi.
C'était un amateur éclairé.
- Meraklıdan öte biriymiş.
Il était plus qu'amateur.
- Hangi işe meraklı olduğunu bulacakmış.
Elle a dit qu'elle voulait essayer plusieurs choses pour trouver sa passion.
Pek jazz meraklısı değilmiş.
Pas vraiment une fan de Jazz.
Bak Raylan, it herifleri hapisten çıkartmaya meraklı değilim. Eğer adam gibi bir şey getirirsen, seni dinlerim.
Ecoutez, Raylan, je fais pas ce boulot pour laisser les trous du cul sortir de prison, d'accord, alors si vous avez quelque chose de solide, amenez le moi et je vous écouterai.
Meyers o meraklı burnunu her yere sürtsün istemiyorum. Sürttü sayılır bile, azizim. Ottawa bir kere müdahil olduysa- -
C'est déjà fait, Mr.Une fois que Ottawa est impliquée...
Çok meraklısın.
Curieux!
- Kovboy meraklıları.
Cowboys drogués.
merak 30
merak ettim 184
merak etme 3690
merak ediyorum 460
merak etme sen 40
merak ediyordum 51
merak etmeyin 872
merak ettim de 48
merak etme canım 16
merak etmiyor musun 21
merak ettim 184
merak etme 3690
merak ediyorum 460
merak etme sen 40
merak ediyordum 51
merak etmeyin 872
merak ettim de 48
merak etme canım 16
merak etmiyor musun 21