English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ N ] / Ne kadar güzel

Ne kadar güzel translate French

4,647 parallel translation
Burası ne kadar güzel değil mi Rollo?
N'est-ce pas merveilleux, Rollo?
Ne kadar güzel bir gün.
C'est une magnifique journée.
Ne kadar güzel olduğunu unutmuşum.
J'avais oublié comme c'est joli ici.
Ne kadar güzel değil mi?
C'est beau, hein?
Zamansız yağan yağmur ne kadar güzel değil mi?
J'aime les pluies inattendues.
- Ne kadar güzel.
- C'est magnifique.
Demek ki, bu yerle bir bağlantısı var. Eğer sessiz ortaksa, gizlenmek için ne kadar güzel bir yer, değil mi?
Ce qui signifie qu'il en est connecté, et s'il est un associé caché, quel meilleur endroit que pour se cacher.
Seni görmek ne kadar güzel, arkadaşım.
C'est trop bon de te voir mon ami
- Faith. - Merhaba. - Ne kadar güzel şeymişsin sen öyle.
Faith, tu es une beauté.
Ne kadar güzel göründüğünü nasıl görmezsin?
Comment peux-tu ignorer à quel point tu es belle?
ve dün akşam ki konuşmanın ne kadar güzel olduğunu tekrardan söylemek istiyorum.
et te dire encore une fois combien il était complètement génial ce discours la nuit dernière.
Ne kadar güzel Bay Cohen.
Quel plaisir, M. Cohen.
Beni herkese gösterdi, saçımın ne kadar güzel olduğunu anlattı.
C'est un tel casse-pieds! Elle m'a exhibée et a parlé de mes cheveux pour que tout le monde entende.
Renkler ne kadar güzel.
Quelles merveilleuses couleurs.
Bak ne kadar güzel.
Comme elle est jolie.
♪ Hayat ne kadar güzel ♪
♪ Que la vie est merveilleuse ♪
Ne kadar... Ne kadar güzel bir film, arkadaşlar. Teşekkürler.
C'est d'une... d'une force et d'une beauté, ce film, mes amis.
Ne kadar güzel bir kız!
Jolie demoiselle!
Sadece düşünsene, ne kadar güzel olabileceğini negatifi, pozitife çevirmek.
Juste, pense quel bien nous pourrions faire si nous trouvions un moyen de changer cet négatif... en positif.
"Kamp alanımızı geri almamız ne kadar güzel, değil mi?" falan diyorlar
c'est pas génial d'avoir récupéré notre camp?
Ne kadar güzel! Teşekkürler anne!
Comme c'est joli!
Ne kadar güzel
Que tu es jolie!
Bakanlığın imkânlarını ne kadar güzel kullanıyorlar.
Quelle utilisation des ressources du département!
Evimizin hemen alt katta olmasi ne kadar güzel.
C'est magnifique qu'on puisse descendre même en titubant.
Bu gece ne kadar güzel görünüyorsun hayatım.
Vous êtes splendide ce soir, très chère.
Ne kadar güzel el yazın olduğunu söylemiş miydim hiç?
Je t'ai dit que tu avais une belle écriture?
Sana, hiç ne kadar güzel olduğunu söylemiş miydim?
Vous ais-je déjà dit à quel point vous êtes jolie?
Ne kadar güzel bir yer!
Premièrement : bon sang, quel endroit!
Kuzu eti ne kadar güzel, değil mi?
L'agneau, c'est délicieux.
Dişlerin ne kadar güzel ve düzmüş öyle.
Tu as de belles dents, maintenant.
Michael, hayatın ne kadar acımasız olduğunu konuşmak istiyorum. Çok güzel. Ben bunu gayet iyi biliyorum.
Michael, tu veux parler de l'injustice de la vie, c'est génial parce que je sais tout sur le sujet.
O... o kadar güzel ki. Ne?
Elle est... belle.
Ne kadar da güzel.
- Merci, c'est gentil.
Geri dönmene ve böyle güzel bir eşle gayet iyi gözüktüğüne ne kadar mutlu olduğumuzu söylemeye fırsatım olmamıştı.
Je n'ai pas eu l'occasion de dire encore combien nous sommes heureux de vous revoir, l'air en pleine forme et avec une si belle femme.
Yüzün pek güzel sayılmaz ama o kadar kusur kadı kızında da olur.
Je sais que tu ne ressembles à rien mais on ne peut pas tout avoir.
Gus, hadi. Ne kadar bir güzel gün, değil mi?
Quelle belle journée, tu ne trouves pas?
Hiçbir şey annenin çorbası kadar. güzel olamaz değil mi, Gidin'ka?
Rien ne vaut la soupe de ta mère, pas vrai, Gidin'ka?
Bahçe Anma Günü'ne kadar açılmayacak ama 20 santimlik topuklularla kokteyl dağıtmak istersen güzel bir kız her zaman işime yarar.
La terrasse n'ouvre pas avant la fête du Mémorial mais si tu veux vendre des cocktails sur des talons de 12, J'ai toujours besoin de jolies filles pour l'été.
Güzel, bu işi ne kadar kayıt dışı tutarsak o kadar iyi olacak.
Bien, car plus longtemps on tient ça secret, mieux c'est.
Ne kadar güzel.
Super.
Ne kadar güzel olmuş!
C'est magnifique!
Ne kadar güzel.
- Très joli.
En ufak şeyler bile birinin yemek yapması uyuması onları sonsuza dek kaybetmekle yüzleşmeden ne kadar güzel olduklarını anlamıyorsun bile. "
"Les plus petites choses"... "Comment on cuisine"... "Comment on dort"...
Cansızlık kavramını, yaşlı Rainy gibi bu kadar güzel anlatan başka biri daha yok.
Personne ne décrit l'inanimé aussi magnifiquement que le bon vieux Rainer.
etrafımda aşık erkekler var ama onların burada olduğunu unutma ve bu kadar güzel bir kadın nasıl farkedilemez
Les hommes adorent ma présence, mais ne font pas attention à moi. Comment une femme si belle peut-elle passer inaperçue?
Ne kadar da güzel böyle.
C'est magnifique.
Ne kadar da güzel.
Elle est ravissante.
Fransızcanız ne kadar da güzel.
Quelle merveilleuse élocution.
Chloe ve Piper'in ne kadar da güzel anlaştıklarını gördün.
Chloé et Piper s'entendent bien.
Biliyor musun, her ne kadar yüzündeki güzel tatlı gülüşü bilsemde bir şeyin seni üzdüğünü söyleyebilirim.
Tu sais, même si j'adore ce sourire de Reine de beauté que tu fais, je peux le dire quand quelque chose te contrarie.
Hapishanenin dışındakiler kadar taze değiller ama sosla güzel oluyorlar.
Elles ne sont pas aussi fraîches que celles qu'on a dehors, mais elles sont bonnes avec de la pâte à tartiner.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]